hesabın var mı? giriş yap

  • tetriste iyimserlerin cok sık dustugu stratejik bir hatadir.
    risk almaktir, onerilmez.

    acikta kalan bosluklari buyuk bir cubugun
    kapatacigini dusunup cubuk beklemek
    buyuk olasilikla oyunu kaybettirir.

    onun yerine bosluk sineye cekilmeli
    ve gelecek hamleler dogru oynanmaya calisilmalidir.

    ayrica bosluk icin cubuk bekleyenlerde
    gercek hayatta da bir takim mental rahatsizliklar olusur.

    misal trafikte ilerliyorsunuzdur.
    araclar kirmizi isiga dogru sagli sollu bosluklari doldururlar.
    ancak sol seritte en az 3-4 araclik bir bosluk kalir.
    cok tetris oynayan bunye bu durumdan
    korkunc rahatsiz olur ve dua etmeye baslar
    allaam nolur otobus gelsin o boslugu doldursun.
    sonra mucize gerceklesir.
    sol seritten upuzun bir otobus gelir boslugu doldurur.
    hayatta da bonus kazanilmis olur.

  • iki hafta once turkiyede piyasa surulen sigara. bakkaldan boyle istenmez tabii, soyle istenir:

    abi bi kisa marlboro versene.
    hayir oburunden.

  • istanpool 99 avrupa yüzme şampiyonası, trt'de canlı yayın, 1500 metre yarışı. spikerler hüseyin başaran ve yanında genç melih şendil. hüseyin abi sıkılmış, havadan, seyircilerden, bu organizasyonu ne kadar başarılı bir biçimde düzenlediğimizden falan bahsediyor. tam o sırada seyircilerin gaza gelip bağırmaya başladığını farkediyor, kaçıncı tur olduğunu saymamış olacak ki yarışın son metreleri zannedip o da coşuyor.

    - bu arada dördüncü kulvarda ukraynalı snitko önde. hemen arkasında beşinci kulvarda rumen coman var. son metreler. snitko önde, snitko..

    halbuki yarışın bitmesine bir tur daha var. yüzücüler takla atıp yüzmeye devam ediyor. bu esnada her kulvarın başında yüzücülerin dönüşlerini kontrol eden beyaz giyimli kulvar hakemlerinden esinlenmiş olacak, melih şendil araya girip durumu toparlamaya çalışıyor.

    - ve hakem devam diyor sayın seyirciler!!!

    yıllar sonrasından gelen edit: canlı yayında şahit olduğum, ancak kimseyi inandıramadığım bu olayı entry tarihinden 18 yıl sonra melih şendil beinsports'taki "soyunma odası" programında aynen bu şekilde bizzat anlatmıştır.

  • --- spoiler ---

    6x10 da sun'ın zengin kızı olduğunu bir kez daha gördük. gerizekalı "im sorry" diye bir sayfaya kocaman yazacağına küçük küçük yazsana..sanki adada kırtasiye var. o konuştuklarının hepsini bir sayfaya sığdırırdım lan ben. defter bitince agacları oymaya başlarsın ama..

    --- spoiler ---

  • 1952’nin aralik ayinin ilk haftasinda londra'da yasanan ve binlerce kisinin olumune neden olan hava kirliligine verilen isim. literature the killer fog olarak gecmistir. bahsi gecen yilda londra’da oturanlar ısınmak icin her zamankinden daha fazla miktarda komur yakmisti. yine ayni donemde elektrikli tramvaylar kaldirilmis, yerine benzin ve mazotla calisan binlerce otobus alinmisti. butun bunlara ruzgar akisinin azligi da eklenince ciddi bir hava kirliligi meydana geldi. sehrin ustunu dumanlı sis bulutu kapladi ve bir haftadan fazla kaldi. yuksek ozon seviyesi kalp atislarında duzensizliklere sebep oldu; nefes alma guclugu yuzunden pek cok kisi hastanelere basvurdu. ilk gun 135 olan olu sayisi ikinci gun 500’e cikti. ve uc hafta boyunca gunluk olu sayisi 200 kisinin altina dusmedi. ingiliz hukumeti baslangicta olumlerin kirlilik yuzunden meydana geldiğini kabul etmek istemedi; ancak halkin baskisi ve bilimsel delillerin ortaya cikmasi sonucu hava kirliligi konusunda ciddi onlemler almak zorunda kaldi. bu olay tum dunyanin hava kirliligine bakis acisini degistirdi. o gune kadar insanlar hava kirliligi ile oyle ya da boyle yasamaya alismis ve kabullenmisti. fakat bu olay ile birlikte havayi kirleten endustriyel kuruluslara bircok sinirlamalar getirildi. konu ile ilgili detayli bilgi ve resimlere http://www.npr.org/…es/features/feature_873954.html adresinden ulasilabilir.

  • tarih: 2005 aralık
    yer: marmara üniversitesi
    kahramanlar: ege: (4 yaş)
    ilay : (2 yaş)
    romica: (yaşı mevzu bahis değil)

    (hem öğrenci hem anne olan romica, o günkü derse devamsızlık problemi yüzünden girmek zorundadır, şansa bakın, o gün çocuklarını satacak güvenilir bir yer bulamamıştır. mecburen çocukları da okula yanında getirir. bakacak gönüllü çok olmasına rağmen, bir derste çocukları emanet edecek kimseyi bulamaz, pişkinliğin dozunu arttırarak 2 ve 4 yaşlarındaki çocuklarını derse sokar.)

    hoca: evet, bugünkü konumuz vesaire...
    romica: ege, sakın yaramazlık yapma, sesini çıkarma, gürültü yapma yoksa öğretmen çok kızar, bizi dışarı atar.
    ege: tamam anne.
    romica: bak oğlum, çıt sesi bile duymak istemiyorum, burası merdivenli çok büyük bir sınıf ve en küçük bir ses yankı yapar tamam mı?
    ege: tamam anne, anne bana da kalem kağıt verir misin?
    romica: tamam, bak ses yapma sakın.
    ege: öf, tamam.

    (bir süre ders devam eder, sorun yoktur, zamanla sınıfta fısıldaşmaların dozu artar, boğuk bir gürültü hali vardır öğrenciler arasında, hoca istifini bozmadan dersi anlatmaya devam ederken ilay parmağı ile hocayı gösterir:)

    ilay: ayu bak!
    romica: şişt, sus!
    ilay: anne bak, ayyuğ!
    ege: (sınıftan atılma korkusu ile en yüksek höykürüşü ile ilay'a bağırır) ilay sus! öğretmen ders anlatıyor, konuşup durursan bizi sınıftan atar!
    ilay: ege, bak ayu!
    ege: ilay, sus diyorum sanaaa!!!! (amfide sesinin yankılanmasından sonra, bir sessizlik ve ardından gülüşmeler olur, öğrencilere döner, biraz hocaya yalakalık olsun diye, biraz da öğrencilerin konuşmalarından rahatsız olduğu için) siz de öğretmeninizi dinleyin, kendi kendinize konuşmayın, derslerinizi de çalışın! (anasının oğlu!)

  • "mısır piramitleri gibi görkemli yapıların zamanın koşulları ile nasıl inşa edilebildiğine şaşırıyor ve bunun için mantıksal bir açıklama üretmek istiyorsunuz. açıklaması zor görünen bu problem için basit bir çözüm üretme kaygısı ile zamanın teknolojisi ile bunun yapılabileceğini aklınız almıyor ve yanlış yönde bir sıçrama ile cevaplıyorsunuz; "uzaylılar yapmış olmalı". karmaşık bir problem için daha karmaşık bir çözüm. tebrikler artık çözmeniz gereken daha ciddi problemleriniz var. uzaylılar nerden ve nasıl gelmişlerdir?, hangi teknolojileri kullanıyorlar?, elimizde kanıt var mı? neden onlara dair açık kanıtlara ve teknoloji izlerine ulaşamıyoruz? gibi çok daha karmaşık ve çözülmesi zor problemlerle baş etmektense akla ilk gelen ve daha az varsayım içeren açıklama nedir peki. tabi ki çok fazla insan gücü kullanarak ve dönemine göre akıllı mühendislik çözümleri ile yapılmış oldukları. hangi teori akla daha çok yatkındır ve test edilebilir düzeydedir? en basit ve sade olan açıklama genelde en doğru olandır tabi ki en kolaya kaçılan açıklama değil. "

    http://www.antipatizan.com/yazi/occam-in-usturasi

  • kısacası şu, adam ben 9. sıradan vergi veriyorum ben alamıyorum bu adam 83. sırada bu nasıl alıyor diyor? yani aslında daha yukarıda olması gerekiyor = vergi kaçırıyor demek istemiş. acun da bunu anlamış şov yapma demiş.

    edit: imlâ