hesabın var mı? giriş yap

  • vayy amnk cidden varmış böylesi dediğim insan kitlesi.
    efendim bendenizin, java altyapılı takoz bir samsung telefonu var, pek akıllı sayılmaz bizimkisi, zira internete falan da bağlı değil.
    velhasıl gel gelelim, otobüste, metroda,vapurda hep elinde telefonla uğraşan, boynu 5 santim önde insanları görünce de, "lan canları sıkılıyordur" diyerek geçiştiriyordum.
    ama bilmiyordum ki, bu insanlar meğer birer teknoloji zombisiymiş anasını satayım.

    bilenbilir, 5 aylık taze babayım, evlenip yuva kurmanın tek bir olumsuz özelliği nedir derseniz, kesinlikle ev gezmesi derim. çocukken seviyorduk iyiydi hoştu ama evlenince, yemin ederim eziyet arkadaş.

    hayır, biz yine eski arkadaşlarımızla biraraya gelip, 2 kadeh tokuşturup şiirli şarkılı muhabbet yapmak isterken, iş yerinden sağdan soldan, daha önce arkadaşlık etmediğimiz insanlar, akşama size misafirliğe geleceğiz diye haber gönderiyolar. zerre anlamıyom amnk bu durumu.
    düne kadar, aykırı lan bunlar, entel amnk, gominis falan dedikleri insanların evine, kucak kucak bebelerini alıp, süslenip püslenip oturmağa geliyolar.

    hâl bu olunca kimseye gelme de, diyemiyosun tabii...
    ama muhabbet de pek sarmıyo hacı, "yavv orası öyle de ama hökümet de yol yaptı" diyen adamla ne gibi ortak yanım olabilir amk, derken işte konu futboldu, ev işleri, tamirattı, pazardaki salçalık domatıydı, en iyi peynir nerede falan gibi geyik geyik konulara giriyor.

    giriyor girmesine de benim gözüm hep geldiğinden beri elinden telefonu düşmeyen denyoya takılıyor.
    lan gelmişin bi eve misafirliğe, boynun düşmüş önüne elinde telefon napıyo amnk derken bi bakıyom candy crush oynuyo lan adam.
    olm bende bayıldım bombok muhabbetten de, elinde telefonla oyun oynamak nedir amnk diye düşünürken, bir diğeri de çıkarıyor telefonu hiç birşey olmamış gibi başlıyor feysbukda, hanımın yaptığı kekin pastanın fotosunu çekip koymaya, muhabbet kesiliyor.

    iki nefes alayım diye çıkıyorum odadan ve on dakika sonra odaya tekrar girdiğimde, ellerinde telefon kafalar önde deli gibi oyun oynarken buluyom hepsini, kimi candy cruh oynarken, kimi okey oynuyor, kimisi trenlerin üzerinde çocuk hoplatıyor, diğeri feysbukda onu bunu likelıyor, zaten boktan olan muhabbet de bitiyor.
    o dakikadan sonra kimse kimseyle tek kelime etmiyor.ve bu böle uzuuun bir süre devam ediyor.

    gerçi kafam rahatlıyor...
    rahatlıyor rahatlamasına da ama aga bu nedir yaa??
    hayır bir de adam giderken "yenge ellerine sağlık, kek de güzel olmuş ben ve 25 kişi beğendik, halamgiller tarifini istiyo" falan diyo tipine soktumunun at ağızlısı.

    velhasılıkelam dostlar; ios'dan post, android'den ve at ağızlıdan dost olmaz...

  • “benim asıl kimliğim yazarlık değildir. yarın belki bütün elyazmaları, notları, kütüphanemi terkederek ortalama bir kemancı olmaya çalışırım. fakat kemana da bağlı kalamam. yani bir insanın kendini yazar, öğrenci, genel müdür kimliği içine sıkıştırmasını ve bununla kıvanç duymasını anlayamıyorum. dünya o kadar büyük ve seçenekleri o kadar fazla ki keman çalmak bize zevk veriyorsa niye yazar olarak kalalım, bu dünyaya eğlenmeye geldik.”

    (bkz: e dergisi)

  • çoluk çocuk, iş güç sahibi bir galatasaraylı olmama rağmen ve galatasaray'ı buradaki çoğu ergen galatasaray taraftarı gibi uefa kupasından sonra değil monaco maçından beri tutmama rağmen hiç bir zaman matematiksel olarak kesinleşmedikçe şampiyon ilan etmeyeceğim takımım. belki ergenler hatırlamaz 2007-2008 sezonundaki şampiyonlukta son maçta kaybetseydik yine fener şampiyon olacaktı ama ben o maçta dahi rahat edememiş biri olarak özellikle tribünde olduğunu iddia eden "abi"lere sesleniyorum buradan. takımı adam gibi destekleyin. maç boyunca arabesk şarkı söylemeyin, gaza getirin ve şampiyonluk garanti havası ile maça gitmeyin. oyuncuları da bu psikolojiye sürüklemeyin. sakın şampiyon olmuş bir takımın maçı gibi maç öncesi şovlara girişmeyin. şu an lig tv'deki çakallar başlarını ellerinin arasına almış, nasıl bu yarışı son haftaya taşıyabiliriz diye düşünüyorlar. siz de şampiyonluk zaten bizim havalarına girerseniz ve takımı da bu havaya sokarsanız nah şampiyon oluruz.

  • --- spoiler ---

    tek hesapta toplaniyor
    --- spoiler ---

    ondan hic suphemiz yok.

    debe editi : gunumuz turkiye'sinin ozeti spoiler'da bahsedilen 3 kelimeden ibarettir. daha acisi; ekonominin, egitim sisteminin, adalet kavraminin cokusune verebildigimiz tepkinin 4 kelimelik girdi ve o girdiye gosterilen ilgiden daha oteye gitmiyor olmasidir.

  • sunucu:kimdir o resimdeki adam?
    imamoğlu:kimine göre sayın öcalan bana göre terör örgütü elebaşı...
    (bilezik gibi geçirdi!)

  • not: dizinin finalini izlemediyseniz lütfen okumaya devam etmeyin.

    --- spoiler ---

    saul goodman final bölümünde aslında kim wexler'den intikam alıp onu vicdan azabıyla baş başa mı bırakmak istedi ?

    jimmy mcgill, saul goodman ve gene takovic, hangi ismi kullanmalıyız ? o kendisini final bölümünde jimmy mcgill olarak kabullendi ve tüm hatalarının cezasını çekmeye karar verdi. walter white'ın kendisi olmadan hiçbir şey başaramayacağını, onun meth imparatorluğunu kuran kişinin aslında kendisi olduğunu çok iyi biliyordu ve bunu söylemekten çekinmedi. kulağa mantıklı geliyor gibi, peki ya böyle değilse ?

    saul'un gözünü bu kadar karartmasının ve "ne olacaksa olsun!" şeklinde suç makinesi haline gelmesinin sebebi kim wexler olabilir mi ? bence öyle! 5x10'da kim ve saul, sandpiper davasından kendilerine düşen payı nasıl daha hızlı alabileceklerine dair bir konuşma yapmışlardı ve hızlı alabilmelerinin tek yolu howard'ın avukatlık itibarının zarar görmesine bağlıydı. saul, kim'e "eğer bu işi yapacaksak howard'ın canını yakmamız gerekecek ve yaptığımız şeyden sonra belki bir daha avukatlık yapamayacak, bunu yapmamalıyız ve bu iş sana göre değil" demişti.

    kim wexler tam tersi bir şekilde bu işi yapmaları gerektiğini ve başaracaklarını söyledi ve duşa girmek için kalktı, saul "kim, benimle kafa buluyorsun değil mi ?" şeklinde bir şaşkınlık yaşarken, kim wexler meşhur finger gun hareketini yaparak aslında bu işi ne kadar çok yapmak istediğini ve şaka yapmadığını belli etmiş oldu.

    howard hamlin'in kim ve saul'un oyunlarıyla itibarsızlaştırılması, kokain bağımlısı gibi gösterilmesi ve son olarak fotoğraf tuzağıyla şizofren konumuna getirilmesi hem howard hem de jimmy'in sonunu hazırladı. howard'ın bir nevi içini dökmek ve "size yenilmeyeceğim" demek için yanlış zamanlamayla gelmesi ve lalo salamanca tarafından öldürülmesi, kim wexler'i avukatlığı bırakıp sıradan bir hayata mahkum olmasına, jimmy'in ise saul olma sürecini başlattı.

    jimmy, kim wexler'e çok saygı duyuyordu ve kim'in yanında olabilmek onun için her şeyden önemliydi, kim wexler'ı her anlamda hayatında istiyordu ve motive kaynağı olarak onu görüyordu, birlikte avukatlık ofisi açmak ve wexler tarafından herhangi bir şekilde takdir edilmek, saygı görmek istiyordu, barney stinson'un "bu hayatta ne yaparsanız yapın, arkadaşların orada bulunup bunu görmüyorsa efsanevi olmaz." mantığı gibi düşünebilirsiniz jimmy'in gözünde kim wexler'ı.

    kim, boşanma dilekçesini imzalamak için saul'un ofisini ziyaret ettiğinde saul "seni hiç önemsemiyorum" mesajı vermeye çalıştı, fakat aslında sonunun başlangıcı olduğunu ve kim olmadan kendi hayatındaki hiçbir başarısından mutlu olamayacağını ve en çok saygı görmek istediği insanın artık onunla olmak istemediğini ve gözünde her anlamda bittiğini biliyordu. howard hamlin'i bitirme sürecini başlatan kişi kim wexler olduğu halde bu yükü taşıyamayıp jimmy'i terk etmesi ve o gittikten sonra walter white'ın meth imparatorluğunu kurması, dolaylı yoldan ölümlere sebep olması ve kendi deyimiyle "bu işten zevk aldım" demesinin tek sebebi artık kim'in yanında olmamasıydı, jimmy'in gözünde wexler yanında kalsaydı bunların hiçbiri yaşanmayacaktı.

    peki saul kim wexler'dan intikamını nasıl aldı ?

    mahkeme salonuna gelmesini ve tüm suçlarını nasıl itiraf edeceğini görmesini istedi, aslında suçlarını itiraf ederken ve walter white'ın o olmadan hiçbir şey yapamayacağını söylerken bile, kim tarafından bir hayranlık bekliyordu, dönüştüğü adamın gücüne saygı duyulmasını istiyordu ve kim'e "bunların hepsi sen gittin diye oldu" demeye çalışıyordu. cezasını 86 yıldan 7 yıla düşürmüşken bu anlaşmayı bozdu ve 86 yıl cezayı kabul etti, aslında bunu yapmasının sebebi bile artık ne yaparsa yapsın kim wexler ile dışarıda hayatlarının olamayacağını biliyordu.

    final sahnesinde, kim ve jimmy görüştükten sonra kim wexler ayrılırken jimmy'in yaptığı finger gunhareketi aslında kim'e çok açık bir mesajdı;

    vicdan azabından kurtulmak için beni hayatından çıkardın fakat kendini cezalandıramayacak ve kaçacak kadar korkaktın, howard'ın eşine tüm suçlarını itiraf ettiğin dilekçenin bile seni asla hapsetmeyeceğini de biliyordun, senin istediğin yola girip howard'ı dolaylı yoldan bitirdik ama bu yolda kendini kaybeden, gerçek anlamda cezalandırılan ben oldum..
    --- spoiler ---