ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
8 milyon üyesi olan partiye gidici demek
-
kızılayda sıra beklerken iki türbanlı çalışan birbirine girmişti. "ben akp üyesiyim seni attıracağım." diye tehdit ediyordu biri diğerini.
iş adamları ihalelerde öne geçmek için, çalışanlar yükselmek için üye oldu partiye.
aynı zamanda akademik hospital'da da çalışan tanınmış bir doktor, bir yakınımızı pendik devlet hastanesine yatırmak istediğimizde "akp üyesi misiniz?" diye sormuştu. değilsek olmazmış.
yani hastanız varsa iyi bir hastaneye yatırmak için de gerekiyor akp üyeliği. böyle olunca desteklemediği partiye zoraki üye olan bir sürü insan oluyor.
sürü karpuzu sıyırınca kabuğun üstünde bir tane karınca kalmıyor. doğada akp'lilerin durumuna daha çok benzeyen örnekler de var tabi. yemek vakti midemi bulandırmak istemiyorum.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"trabzonun i'si gibisun sevduğum varsın ama ispat edemiyrum."
kürt oğlu kürdüm seni burada yaşatmam
-
akçay tarzı yerleri (ege ve akdeniz) kuşatan, yerel halka ve esnafa dünyayı dar eden emniyetin nedense dokunmadığı doğulu çeteler var böyle. defalarca sosyal medya da gündem olmuştu. bu 'şey' de onlardan biri muhtemelen.
walmart'da yaşanan kavga
-
bir tane çığırtkan kadın yok. hepsi efendi efendi kavgasını ediyor.
bursa metrosunda kadınlara özel vagon uygulaması
-
işte bu ya. tam da ülkeyi refaha kavuşturacak hamleler ne olmalıdır diye arkadaşlarla tartışırken bu haber ilaç gibi geldi. güzel ülkemin güzel insanları artık haremlik selamlık seyahat edecek. oh be. artık bilim adına atılımlar yapmanın tam zamanı. artık sen bana değdin, ben sana değdim, taciz ettin derdimiz olmadığına göre tam yol ileri arkadaşlar.
soda içerken yapılan şişeye bakma hareketi
-
"ulan bu ne güzel bişeydir allah'ım" der gibi bir harekettir.
8 ocak 2002 istiklal caddesi fotoğrafı
-
o isikli yildizlar yok mu hala ıstiklal'e gidince bize maziyi hatirlatan o yildizlar. o yildizlarin ustunde de selocanli turkcell reklami olmali tabii, yilbasindan once alisveris yapilmaya gidilmis. kar yagiyor, kalabalik ama insanlar bir birine carpmiyor. arap turistler vara vara diye cocuk kovalamiyor, sonra tramvay agaclarin arasindan yavasca geliyor, farlari acik. daha sonra yukari dogru cikiyorsun, kizilkayalar var, hemen 2 tane islak atiyim diyorsun sonra dolmusa gecerim ya da akm onunden otobuslere... kizilkayalar'a geldiginde bu adamlar gezi'de bize hamburger vermedi demiyorsun, otobuste bu soforler bizi sopayla kovaladi demiyorsun, biniyorsun kirmizi beyaz korukluye geliyorsun eve, yilbasi programinda huysuz virjin varmis, hadi bakalim...
edit: cadde patates oldu, ne kasmışım yazarken. püü
sun tzu
-
"girilmemesi gereken yollar, saldırılmaması gereken ordular, kuşatılmaması gereken kentler, zorlanmaması gereken mevziler, dinlenmemesi gereken hükümdar emirleri vardır." ~ savaş sanatı
bir çöpçünün oğlu yargıç olamaz
osmanlı dönemi'nde keller ve kellik tedavisi
-
osmanlı imparatorluğu döneminde kel olmak hem devlet içerisinde hem de sosyal hayatta büyük bir kusur olarak görülmüştür.
asırlarca varlığını sürdüren bu imparatorlukta neden kel paşa sayısı iki elin parmaklarını geçmez diye düşündünüz mü hiç meselâ?
çünkü devşirme alınacak çocuğun babasının bazı kusurlara sahip olmamasının yanında kel de olmamasına bakılırdı. hâl böyle olunca genetik miras olarak kelliğin enderunda da devam etmesi büyük oranda engellenmişti.
buna rağmen kel olan kimseler ise zaten bunu lakap olarak ömürlerinin sonuna kadar taşımışlardır çünkü bu durum istisnadır.
örneğin; kel hoca ibrahim paşa. 60 yaşında iken 21 gün sadrazamlık yapmış ve idam edilmiştir.
dünden bugüne istanbul ansiklopedisi'nin 3. cildinde de bahsi geçtiği üzere düztabanlık, aşırı boy kısalığı ve kellik, ahâlî arasında uğursuzluk belirtisi olarak görülmüştür.
bu sebepledir ki halk arasında da bir kişi kel ise ona bu ünvanı yakıştırma eğilimi osmanlı'da çokça görülmüştür.
osmanlı hekimleri, küçük yaşlarda hadım edilip haremde görevlendirilen ağaların saçlarının kat'a dökülmediğini fark etmişler ve kısırlığın saç dökülmesini engellediğini iddia etmişlerdir. sahiden de harem ağalarının yüzleri pirüpak iken saçları da oldukça gürdür.
tâ m.s. 1. yy.'da yaşamış olan romalı hekim ve bitkibilimin babası olarak görülen dioscorides pedainus'un önerdiği droglar osmanlı hekimleri tarafından da saç dökülmesine karşı kullanılmıştır.
zaten pedainus, osmanlı hekimlerince adı sürekli anılan kimsedir ve kendisinden skoridos olarak bahsedilmiştir.
fatih sultan mehmet'in hocası akşemseddin de mâi kibrit-i şerif risalesinde bahsettiği karışımla kelliğin çözülebileceğini iddia etmiştir.
ikinci mahmud döneminde istanbul'a gelen avrupalı hekimler de buradaki erkeklerin avrupa'dakilere göre daha az saç dökülmesi sorunu yaşadıklarını fark etmişler ve bunun birincil sebebi olarak türk hamamlarını işaret etmişlerdir. yani hamamların kelliğe engel olduğunu söylerler.
osmanlı'da kelliğe karşı bir reçete olarak sıkça sunulan merhem-i bâselikûn ile yazımı sonlandırıyorum:
20 miskal çam sakızı
20 miskal balmumu
10 dirhem fındık kabuğu külü
100 dirhem zeytinyağı
4 dirhem taneçadırı
20 miskal zift ( kara sakız yağı )
malzemeleri birbirine katılarak kelleye sürülür imiş!
denemenizi tavsiye etmem kel arkadaşlar*
millet ne mevkilere geliyor kel mel! dünya çok değişti.
damacanaya tecavüz eden adam
-
sabah sabah güldüren ve endişelendiren yurdum insanı. habere gördüğüm en güzel yorum ;
yamtar kurtbaş (tüm yorumları) 22.07.2009 10:52:03
damacana aktif mi yoksa pasif durumdamıymış?