ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
seni biriyle tanıştırcam deyince ilk sorulan soru
-
(bkz: kimle)
o_0
-
(o_(o_0)
kardeşiyle arka arkaya dururkenki halleri.
16 temmuz 2016 sabahı hissedilenler
-
yalnızlık..hayatımda çok olaylar gördüm. bu kadar zor bir gece yaşamadım. meclisin dibinde oturmak, yalnız yaşamak, patlayan her bombada geçen her uçakta psikolojik olarak ayakta kalmaya çalışmak.. zordu be. bugün sırf biriyle yüzyüze konuşabilmek için gittim kazı-kazan oynadım. gerisini ne sen sor ne ben söyliyim.
mehmet görmez'in kaldığı lojmana jakuzi koydurması
-
batı'nın iyi yönlerini mi alıyorduk hepsini mi ?
itü birincisi konuşurken kameraya gülmek
-
bu tip ortamlarda, katılımcıların yarısından fazlası ne konuşulduğu ile ilgilenmez bile. konuşmacı " salonda bomba var, 5 dk sonra patlayacak" dese çoğu kişi duymayacaktır. duyanlar kaçmaya başlayınca onlar da kaçar.
öğrencilik böyledir biraz. sonuçta tören, herkes kendi derdinde, platonik aşkını saniye saniye izleyeni, kankasıyla sohbet edeni, sağa sola espri yapmaya çalışanı, kamera görünce sırıtanı ile öğrenciler bunlar. aralarında mutlaka ciddi sayıda ilgili konuşma nedeniyle duygulanıp ağlayanlar da olmuştur, öfkelenenler de, hırslananlar da. böyledir. hepimiz öğrenci olduk.
orada yapılan konuşma, sosyal medya için bir anlam ifade eder, yöneticiler için bir anlam ifade eder, itü gelenekleri için bir anlam ifade eder. kameraya gülümseyen kızlar, anlamından bir şey kaybettirmez.
bana anormal gelmeyen durum.
20 ocak 2023 acun'un çöküşünün başlaması
-
malak gibi oturup bunları seyredenler azaldı ha? vay be. evrim mi geçiriyoruz?
16 nisan 2012 emre'nin basın toplantısı
-
yanına yobo'yu da aldığına göre "benim zenci arkadaşlarım da var" temalı olacaktır.
duran adam için ne dediler
-
"çalışmadığımız yerden geldi"
türk polisi
bağcılar'da sokak ortasında doğum
-
- pardon hanımefendi bebeğinizi düşürdünüz.
+ bu benim değil kendisini ilk defa şimdi görüyorum.
- ama sizden düştü.
+ öyle mi? dur bi bakiym (karnını kontrol eder). aaaa evet benim galiba. çok teşekkür ederim çok naziksiniz.
- rica ederim.
mordor kapısında muhabbet eden iki orc
-
abi sauron gitse yerine kim gelecek, aragorn'da liderlik vasfi yok.
lozan'ı zafer diye yutturmaya çalışıyorlar
-
oysa 24 temmuz 2016'da şöyle demişti:
"aziz milletimizin inanç, cesaret ve fedakârlıkla elde ettiği zafer, lozan antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanına taşınarak tescil edilmiştir."
http://www.tccb.gov.tr/…smasinin-93-yil-donumu.html
17 temmuz 2023 milli takımın şampiyon olması
-
2023 kadınlar milletler ligi'ni ebrarlı, melissalı, cansulu, elifli, gizem örgeli milli takımın kazanması olayıdır.
baş belası olan ve milli takımı vakıf bank'ın hazırlık kampı olarak gören guidetti gittiği anda şampiyon olduk. melissa vargas'ın takıma katılması ise bir diğer etkendi...
bu ülkede bu kadınların bir şeyler başarabilmesi, sevinebilmesi, gülebilmesi, kazanabilmesi içimizi umutla dolduruyor. her şeye rağmen senelerdir bu kızlar sayesinde nefes alıyoruz. futbol takımımız hiçbir halt başaramayıp pişkin pişkin sırıtırken bu kızlar her yenilgi sonrasında hüngür hüngür ağladı. şimdi bu sevinç gözyaşlarını en çok onlar hak ediyor.
not: şu anda dünya sıralamasında lideriz, zirveyiz. zaten buraya dünyanın en iyi takımları olan italya, çin, abd gibi devleri dev'irerek geldik.
görsel
metin erksan
-
büyük bir sinemacı.
bizde genellikle uluslararası tanınırlık kazandığı susuz yaz, sevmek zamanı, yılanların öcü gibi filmleriyle tanınıyor. hepsi çok değerli filmler ve sözlükte de, diğer platformlarda da uzun uzadıya incelenmişler. ancak 60'larda yaptığı iki başyapıtı var ki, böylesine az bilinmeleri ciddi manada üzücü: gecelerin ötesi ve suçlular aramızda.
1960 yapımı gecelerin ötesi, demokrat parti iktidarının (sonraları özal ve erdoğan tarafından da tekrarlanacak) 'her mahalleden bir zengin çıkarma' söylemini ve amerikan rüyasını eleştiren şahane bir suç filmi. yer yer clouzot'un le salaire de la peur'ünü, jules dassin'in thieves highway'ini, sautet'in (yine '60 mahsulü) classe tous risques'ini andırıyor; bazen film noir'a, bazen de italyan yeni gerçekçiliği'ne göz kırpıyor. erksan'ın sinemasında sonradan iyiden iyiye kendini gösterecek marksist bakış açısının izlerini bulmak da mümkün. rock'n roll hayranı müzisyen karakterlerin 'bu sanat bu memlekete fazla' diye hayıflanmaları, bir suç ve ceza temsilini sahneleyen oyuncu karakterin rolünün gerçek olması ve mezarlıktaki final sahnesi çok incelikli dokunuşlar. hayran olmamak elde değil.
1964 yapımı suçlular aramızda ise politik dokundurmaları daha gizliden yapan ancak sınıf ayrımına yönelik eleştirilerini de sakınmayan dört dörtlük bir film noir. bu filmde özellikle dikkatimi çeken unsur, kendi de sinema yazarlığı yapmış erksan'ın türe ne kadar hakim olduğu. noir'lara has bir ironi, 'etme bulma dünyası' mesajı, kendini beğenmiş zengin karakterler, amerikalı türdaşlarını aratmayan ışık ve kamera kullanımı, fecri ebcioğlu'nun caz soundtrack'i; her şey tam olması gerektiği gibi. patlamalı finali de ayrıca muhteşem. özellikle ışık kullanımı ve kimi kompozisyonlar bana yine jules dassin'in soygun klasiği rififi'yi ve daha az bilinen jacques becker imzalı touchez pas au grisbi 'yi hatırlattı.
erksan farklı türler arasında gidip gelmiş bir yönetmen. bence onu çağdaşlarından ayıran başlıca unsur ise, yukarıdaki iki filmle de ispatladığı üzere, yerelleştirmedeki başarısı. o dönemin türk yapımı janr filmleri çoğunlukla avrupalı/amerikalı muadillerinin kötü birer kopyasıyken erksan bu türleri yapı taşlarına ayırıp türkiye konjonktürüne çok iyi yedirebiliyor. bunu yaparken o türlerin kodlarını da kenara atmıyor, mekanın getirdiği otantiklikten de feragat etmiyor. özellikle 60lı yıllarda çıkardığı başyapıtların sırrı bence bu. keşke hakkı daha fazla teslim edilse.
not: izlemek isteyenler için entry'deki iki film de youtube'da mevcut: gecelerin ötesi ve suçlular aramızda. meraklısı bir saniye durmasın, yeşilçam sevenler ise kesinlikle şans tanısın derim.
flynn etkisi
-
yahu, alanın uzmanı değilim ama bu mevcut iq ölçüm endüstrisinin, daha çok kültürel eğitimsel yetişme ortamıyla alakalı faktörlerle ortaya çıkan bir zekayı ölçtüğün ispatı bence.. yeni nesil çocukların çoğunlukla genetik ürünü oldukları ebeveyninden yüksek iq lu çıkması, iki nesilin maruz kaldığı şeyler arasındaki farkla açıklanmak zorunda. bu durumda kültürler, ülkeler, sözde "ırklar" arasındaki iq farkı ölçümü de aslında eldeki imkanlarla izah edilmek durumunda.
sıfırdan tanışılıp sabaha kadar konuşulan o gece
-
işte belanızın sikileceği gün