hesabın var mı? giriş yap

  • 30-40 sene kadar once, orhan boran stand-up show yapmaktadir. tam ortasinda bir seyirci protokolden kalkar saga sola carpa carpa gurultuyle kapiya yonelir.
    orhan abi sorar:
    - tuvaleti mi ariyordunuz beyefendi?
    - evet...
    - kapidan cikin, sagdaki ilk kapida "gentlemen" yaziyor. aldirmayin, girin.

  • ramazan başladı, mesai başladı... biz de başlayalım..

    --- spoiler ---

    asıl büyük kurt olan nizamettin güvenç ilk andan hatta en başından beri polat'ın ali olduğunu biliyor. bunu çözen, çözmeye yaklaşan, çözmeye uğraşan herkesi de ortadan kaldırtıyor. hatta buna istemeden dahil olanları bile ortadan kaldırtıyor. ilk günden son güne kadar polat'ın önü hep açılıyor.

    zaten dizi açık açık o meşhurt helikopter sahasında hesaplaşma sahnesinde, görevin başarısız olduğunu bildiriyor. yani kurtlar vadisi operasyonu normalde başarısızlıkla sonuçlandı. polat normalde kendine bir ülke seçip tatile çıkmalıydı.

    yani aslan akbey ve ali candan bu işi pek kıvıramıyolar. özellikle şans gibi gözüken aslan'ın ölümünden sonra polat'ı kovalayan polise çarpan araba ve kılıç kovalarken fotosunu çekene çarpan otobüsün bir anlamı var. tapınakçılar her anı adım adım izliyorlar.

    senaryo seyirci ile top gibi oynadığı için herkes polat'ın bazen şansının yaver gittiğini ya da her adımını çok iyi atığını gösterse de aslında birileri sürekli ortamı, hataları düzeltiyor. hatta nizamettin'in baron seçimini geciktirmek için saçma salak oy vermemesi de sırf bu yüzden. bir şekilde polat'ı o koltuğa oturtmak.

    burda asıl amaç; devletin içinden gelen, devletle bağı olan birinin koltukta oturması. zira o zaman devlet konseyin çok üzerine gelmiyor zira kontrol altında tuttuklarını düşünüyorlar. polat'ın da karahanlı gibi zamanında devlete hizmet etmiş olması, onu oldukça cezbedici kılıyor.

    zaten polat dizide hiç bir zaman inanılmaz başarılı biri olarak lanse edilmiyor. millet biraz "vaay polat" kafasında olduğu için abartıyor. oysa ki ne dostu çakır'ı koruyabiliyor, ne laz ziya'nın ihanetini engelleyebiliyor, ne aslan akbey'in olası ölümünden sonrasını iyi planlıyor. hatta ikizi tilki andrei ortaya çıkınca başarısızlığı iyice ayyuka çıkıyor. kendisi kadar olanı bile yenemiyor. çeçenleri savunamıyor.

    polat'ın yegane avantajı bulunduğu ortama çok iyi ayak uyduruyor. mekana hemen ısınıyor. bunun dışında çok da aman aman bir özelliği ya da uzun vadeli plan yapabilme durumu yok. hatta karahanlıplanlarını iptal ederken onu korumaya çalışmasına rağmen adam çat diye ölüyor.

    --- spoiler ---

    sadece türkiye'de değil dünya çapında meşhur olması gereken bir dizi aslında. bu kadar grift bir senaryo yazmak da her babayiğidin harcı değil tabii. bunun yüzde 20'si kadar abd'de senaryo yazıp dizi çekince "kült" oluyor. yazık şu dizinin uyarlama senaryosunu hiç bir ülkeye satamadılar.

  • eğer tiroid hastası değilseniz kesinlikle iyotlu tuz kullanılmalıdır.

    tuza iyot doktorların talebiyle eklenmeye başlanmıştır.aldığımız iyotun neredeyse tamamı vücudumuzda tiroid hormonları yapımında kullanılmaktadır.bu hormonlar basitçe anlatırsak metabolizma hızımızı belirler.bu açıdan az veya çok olması ciddi sorun yaratır.

    sanıldığının aksine sadece fazla iyot değil aynı zamanda yetersiz iyot da guatr hastalığı yapmaktadır.hatta karadeniz bölgemizde daha sık guatr görülme sebebi iyot azlığıdır.bunun sebebi de hem iyottan fakir topraklar hem de bolca tüketilen lahananın iyot emilimini azaltmasıdır.

    tabi guatr tiroid hastalıklarından sadece birisi.bir başka örnek de hamile kadınlardır.çocukların sinir sisteminin gelişmesinde tiroid hormonları çok çok önemlidir ve çocuk anne karnında bundan mahrum kalırsa geri dönüşü olmayan zeka geriliği yaşamaktadır.hatta yenidoğandan alınan topuk kanında da bu kontrol edilmektedir.

    sonuca gelirsek bir tiroid hastalığınız varsa doktorunuzun önerdiği şekilde beslenin aksi halde iyotlu tuz kullanılmalı.

  • bir simitçi "yemek için mi abi" diye cevaplamıştı. burdan ona sesleniyorum tekrar görüşebilir miyiz acaba??

  • 676 sayılı khk ile üniversitelerde yapılan rektörlük seçimlerinin kaldırılması durumu. bunu yapanlar, "cumhuriyet seçimle gelmedi" diye ağlayıp padişahlığa özenenlerdir. "allah bizi okumuşların şerrinden korusun" diye dua edenlerdir.

    he seçim varken ne oluyordu? neredeyse raşit tükel'in yarısı kadar oy alan istanbul üniversitesi rektörü mahmut ak, "daha her şey bitmedi" diyebilecek kadar arsızlaşıyordu.

    yiyin efendiler yiyin, aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar yiyin.

    debe editi: henuz bir universite ogrencisiyken, 50/d mucadelelerinde tanidim onlari. onlar is guvencesi icin mucadele ediyorlardi, biz hocama dokunma deyip dayanisiyorduk. en onde, hic yilmadan binlerce arastirma gorevlisinin hayatini kurtardilar.
    50/d eylemlerinin one cikan temsilcileri levent dolek, cemil ozansu, barkın asal, savaş karabulut, deniz morva ve daha bircok egitimsenli hoca, bu khk ile universiteden atildilar.
    once feto'den gozaltina alinan, sonra serbest birakilan taylan eren yenilmez de atildi.
    atilanlardan erhan kelesoglu ne demis:
    "bu akşamki khk ile üniversiteden atıldım.iü'de benimle birlikte atılan herkes eğitimsenli, muhalif, solcu arkadaşlarım. rütbe der takarız."

    onlarin sayelerinde halen universitelerde gorevlerine devam eden akademisyenler, dayanismazsaniz insan degilsiniz.

  • marmaray'ın aslında tam olarak marmaray olmamasından kaynaklanan hadise.

    marmaray niye aslında tam olarak marmaray değil? çünkü marmaray'ı seçim öncesi açabilmek için projenin geri kalanının(marmaray cr3) ismini (istanbul banliyö hattı) değiştirerek, sanki şu 4 duraklı sisteme marmaraymış gibi açılış yaptılar.
    filmlerde görürsünüz, her raylı sistemler projesinde ana kontrol merkezi vardır, uzay istasyonu gibi donatılmıştır, otomasyon işlemleri buradan gerçekleşir. işte bu sistem marmaray cr3'i ile beraber yapılacaktı.
    işte 4 istasyonlu haliyle açabilmek için geçici bir çözüm yaptı dhl, gecici kontrol merkezi kurdu. her gecici iş gibi, bu kontrol merkezi de 6 ay-2 sene için kurulmuştu. fakat anlaşılan kullanımı kalıcı oldu.
    benim şahsi kanaatim, bu kontrol merkezinde problem var. fakat haber alma hürriyetimizin kısıtlandığı ülkemizde kimsenin bunu araştıracağını zannetmiyorum.
    zaten 2-3 saate yayın yasağı getirirler.

  • avmlerde telefon kılıfı satan dükkanlar.

    edit: 80 kuruşluk kılıfı 80 liraya satınca dükkan dönüyormuş. herkesten özür dilerim. sabahtan beri yeşilleniyorum.

  • bu çıkın dolaşın diyenler herhalde abdde veya bir avrupa ülkesinde yaşadığımızı sanıyor galiba ya da zengin çünkü herkesin gözünde potansiyel bir sapıksın bir selam vermene bakar.

  • bir de utanmadan hâlâ "25 yıldır o cemaatin içindeydim, bir zararını görmedim diyorsun." daha nasıl bir zarar göreceksin, evladın öldü evladın. beynine vurasım var!