hesabın var mı? giriş yap

  • devletimizin belli oranda alim garantisi vermesine ozellikle cok sevindim. otomobil ureticisine devlet alim garantisi vermek, 21. yy'in en buyuk kesif ve yenilikci fikirlerinden biri bence. artik baskanlarimiz rahatlikla passat ceker yanlarina.

  • doğru insanı bulmaya çok odaklanmamızdan kaynaklanıyor bence. çünkü herkesin belli bir kriteri var. boyu uzun olsun, sakalı olsun, şu okulu bitirmiş olsun vs. çünkü bu isteklerimiz dışında bir şey olursa sürekli bu eksiklik ya da fazlalık gözümüze batıyor.

    bir de mesela doğru insanı hayatın merkezine koyma var. o insanı bulunca puzzle'ın eksik parçası tamamlanacak, her şey rayına oturacak ve çok mutlu olacağız diye düşünüyoruz. sonra ufak bir sorunda, zorlukta nasıl böyle olabilir diye düşünüp mutsuzlaşıyoruz. doğru insan dediğimiz kişinin aslında yanlışmış olduğu düşüncesine kapılıp onu da kaybediyoruz.

    yani kısaca çok aramamak ve belli bir şeye odaklanmamak lazım. hani nerde diye sürekli tetikte olmamak lazım. hem bulamasak nolur, dünyanın sonu değil. biz de bulmamış oluruz.

  • bir kadının yürüyüşünde, oturuşunda, gülüşünde, bir mavi kumaşın üzerinde unutulmuş elinde, gamzesinde, ayak bileğinde, en anlamlı vesairesinde somutlanan ihtiraslı, tutkulu düşler; bir şekilde gerçeğin yatağına akamıyorsa, istediğiniz yönü bulamıyorsa, alevlenen isteklerinize odun atıyorsa cehennem zebanisi, alevin, kızıllığın, çoraklığın arasında ortaya çıkan çıkan burukluğun adıdır aşk acısı. acısı barizdir. çeken bilir. yani herkes bilir.. ya tarifi?

    belki hayatınız boyunca karşınıza çıkan en ilginç kadındır o.
    (ya da erkek.)
    diyelim yaşınız olmuş 30.
    ve karşınıza çıkan kadın, hayatınız boyunca gördüğünüz en orijinal kadın.
    tarzı var çünkü.
    güzellik, bedensel çekicilik bunun ötesinde.
    bir kadında en mühim olan tarzdır dostlarım.
    belki hiç ihtiyacınız yok tavsiyeme ama bunu dikkate alınız derim.
    yürüyüşlerinde vardır bir şeyler en basit. ya da onunlayken, ya da o kadar şanslı değilseniz onu düşlüyorken sanki görünmez bir paletten boyalar fışkırır rengarenk.. içinizde uykuya dalmış ne varsa uyandırır.
    ve siz tarzı olan bir kadına aşık olmuşsanız ve bir şekilde yüreğiniz sizden onu talep ediyorsa ve maalesef çeşitli nedenlerden ötürü bu isteğiniz sonuçsuz kalıyorsa nasıl yenilir ki şimdi bu aşk acısı?

    hayatınız boyunca, o dolu 30 yıl boyunca gördüğünüz en orijinal kadın o diyelim. ama maalesef işler istediğiniz gibi gitmiyor, bunu da ekleyelim. belki istemeden. şartlar gereği.

    bir 30 yıl beklemişsiniz böyle bir kadını görmek için.
    bir 30 yıl daha bekleme deliliği n'apar aklınızın sürülmekten yorulmuş, tarumar olmuş aşk tarlalarını?
    öyle ya, ancak 30 yılda bir çıkar böyle bir kadın karşınıza.
    istatistik belki kişisel, tıpkı acı gibi.
    maalesef mantıklı ve maalesef acımasız.

    geceler uzun, beyninizden kalbinize doğru müthiş bir şekilde devam ediyor acı hücum.
    nasıl diner bilmem. bilemem. doğru belki, zaman en makul merhem.
    sürelim kalbimize.

    dünya acımızla bize daha başka görünsün.
    her şey değişsin.
    3 senedir aşksız yaşadığınız ev bile başka gelsin size.
    başkaca ve cehennemvari.

    yapacak bir şey yok.
    oturup acınızı yoklamaktan başka.
    iyisi mi sırtınıza bir yastık koyup tanrının oyununu seyre koyulun.
    dudaklarınızda sigara, elinizde şarap, kulaklarınızda dost bir şarkıcının sesi..
    karantinaya alın kendinizi. caddelere çıkın ya da, kalabalığa karışın...
    detaylarla, deliliklerle ilgilenin.
    akıl hastanesini ziyaret edin misal.
    sahaflardan foto romanları bulup okuyun.
    bende var mesela, 17 haziran 1974 tarihli...
    adı: "güneş, deniz ve aşk"
    cağaloğlu tasvir sokakta basılmış.
    kapağı açtığınızda iç kapakta burç yorumları da yazıyor. oturup 1974 tarihli burç yorumlarını da okumak eğlenceli oluyor.
    "oğlak burcu.. gönül bağlarınız dengeye girecek bu hafta. sevdiğinizle aranızda tam bir anlaşma olacak. uzun zamandan beri almayı düşündüğünüz bir şeyi bu hafta alacaksınız."
    aman tanrım, ne kadar da ironik bir yorum...

    damlayan musluk, kanayan yara, boşa atan kalp, pıhtılaşan kan...
    bir gün unutacaksınız elbet, 4 yıl sonra bir gece misal, salı'yı çarşamba'ya bağlayan..

  • buna göz yuman kişi kesinlikle gavat değildir. her önünüze gelene gavat demeye çok alıştınız bakıyorum. gavat, bu durumdan nakti bir kazancı olan kişiye denilir.

    bu kişi godoştur.

  • savaşa evet barışa hayır
    alkış

    barışa evet savaşa hayır
    alkış

    suriye'ye giriyoruz
    alkış

    suriye'den çıkıyoruz
    alkış

    dostum putin
    alkış

    hain putin
    alkış

    dostum trump
    alkış

    hain trump
    alkış

    s400 alıyoruz
    alkış

    patriot alıyoruz
    alkış

    israil dostumuz
    alkış

    israil düşmanımız
    alkış

    ateşkes isteyen haindir
    alkış

    ateşkese laf eden haindir
    alkış

    bop eşbaşkanıyım
    alkış

    bop eşbaşkanı olduğum iftiradır
    alkış

    şehitler tepesi boş kalmayacak
    alkış

    bay kemal şehit gelsin istiyor
    alkış

    efendim şu öyledir böyledir
    alkış

    ben hiçbir zaman şu öyledir böyledir demedim
    alkış

    alkışlar akp..

  • sahibi olduğum arabamla uzun yolculuklarımda dinlenmek için yaptığım aktivite.

    200-220 km/h hızla gelen mercedes'ler bmw'ler porsche'lar bir anda 110'a nasıl düşüyor, şaşırıyorum. izlerken bi sandviçimden ısırıyorum bi nesquik çikolatalı sütümden fırt çekiyorum.

    enfes.