ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tipik almancı davranışları
-
almanya’da beraber iken türkçe konuşan iki alamancının türkiye’de ise almanca konuşması…
alternatif sonsuz ol nakaratları
-
bu sabah erken uyandım
gittim sana poğça aldım ("poğaça"yı hızlı okuyacağız.)
etli ol diye, butlu ol diyeee...
türk dizi tarihindeki en gerçek aşk
-
bakkal erdal ve para askidir.
independenta
-
çocukluğumun en iz bırakıcı olayıdır. gece yarısı büyük bir gürültü ile ailece uyanmamız, gökyüzünün tamamen kızıla boyanması ve büyük korku yaşamam...ertesi günlerde yükselen dumanlar ve üsküdar daki mahallemize düşen kocaman kurumlar...
bir kaç gün sonra selimiye orduevinde ki düğünde, pencereden gördüğüm devam eden yangın...
ilginç etimolojik bağlantılar
-
“yarasa”nın kökeni araştırıldığında “yarısa/yersgü” gibi kelimelere ulaşılır ama arka metin hep boş kalır. kıpçak grubu lehçelerine bakıldığında “jarkanat/yarkanat” göze çarpar.
anlam olarak “jargak” ya da “yarı” olarak bu grup lehçelerinde geçen “ince deri, ince et parçası” ve bildiğimiz “kanat” ın birleşimi olduğu kabul ediliyor. bir bakıma “deri kanat” “zarkanat” olarak anlayabiliriz. anadolu’ya gelmeden çok önce bu kökten değişmiş de olabilir.
özbekler “kör şapalak” da diyor. burada “kör” bildiğimiz anlamda. “şapalak”, bize “şaplak” olarak anlam değişimiyle geçse de aslında “alkışlamak, elleri birbirine vurmak” anlamında. burada yarasanın ilginç “kanat çırpma hareketi” ne karşılık geliyor. (alkış kelimesi eskiden “övmek, kutsamak, teşekkür/minnet göstermek” olarak kullanılırken günümüzde eski türkçe “şaplak” yerine geçmiş durumda)
türkler bu canlıya genelde kanatları üzerinden ad koyarken, farslar “gece dolaşan, gece uçan” anlamlarında “şebengiz” “şebpere” demişler.
avrupa`da ise - ix.gregorius’un 1230’lardaki papalık bildirgesinden sonra başlayan kedi avıyla birlikte - farelerin hayatlarının ayrılmaz parçası olmasından gerek:
fransızca “kel fare” ( chauve-souris),
almanca ve rusça “uçan fare” (fledermäuse/letuchiy myshie) denmiş yarasaya.
edit : sırpça'da da "slepimiš" (kör fare) demekmiş, @ateyizayi'ya teşekkürler.
19 temmuz 2019 norm ender ezhel ben fero olayları
-
dogu akdeniz sorunu
s400 sorunu
amerika
rusya
enflasyon
cep telefonu yurtdisi harci
yeni vergiler
25 temmuz tcmb faiz karari
5 agustos fed faiz karari
vs
b u g e r i z e k a l i l a r
ben mi galatasaray mı
-
galatasaray'ın maçlarını kaçırmaksızın izliyorum, bununla birlikte maç özetleri ve yorumların olduğu programlar ile yazılı ve görsel medyada galatasaray'ı sürekli takip etmemle kız arkadaşımın kendisinden daha çok takımıma vakit ayırdığımı iddia ederek bana yönelttiği soru.
durdu ve ciddi ciddi 'ben mi galatasaray mı?' dedi.
-ilk yarı sen ikinci yarı galatasaray
dedim. güzelim ilişki yarıda kaldı. daha sonra da kendi evine giderek aşkımızı tatil etti, alt bitti.
wesley sneijder
-
galatasaray formasi ile gol attigi bagzi anadolu takimlari;
-real madrid
-arsenal
-juventus
-fenerbahçe
sonuncusu cidden anadolu takimi. kalesinde de ayi var.
esra elönü
-
başörtülü sürücülere alkol testi yapmanın hakaret olduğunu iddia etmiş. yeni farkettim.
ne içmiş acaba kendisi, neyin kafasını yaşıyor?
o zaman alkol alan kadınlar, taksın başörtüyü çıksın trafiğe..
polisin "görevini" yapması kimseye hakaret değildir. polisin görevi, "başörtüsü takıyor o halde içki içmez, hırsızlık yapmaz" vs. diye akıl yürütmek değildir.
öyle olsaydı sadece dini inanışlarını sorup insanlar hakkında yargıda bulunması gerekirdi.
polisin "hakaret" ettiği durumlar da çok zaten, ama bunların arasında başörtülü kadınlara alkol kontrolü yapmak yok, daha geçen karakolun ortasında kameraların önünde bir kadını dövdüler.. yerde yatan kadınları tekmeliyorlar..
ama kendisinin başörtüsü taktığı için "ayrıcalıklı vatandaş" muamelesi talebi görmesi gerektiğini söylemesi, herkesin zekasına hakarettir.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
konuşmadaki taraflardan biri olduğum için mi bana bu kadar komik geldi bilmiyorum ama bir örneğini bugün yaşadım. 4 yaşındaki anaokulu öğrencisi küçük kaselerde verilen ve suyu fazla olan barbunya yemeğini kaşığıyla karıştırırken düşünceli gözlerle dalıp gitmiştir. haliyle merak eder ve sorarım.
ben: göksu ne düşünüyorsun?
göksu: bu çorbayı ısırarak mı yemeliyim onu düşünüyorum.
eski sevgilinin kafada bitirildiği an
-
bilinçli bir halde "tamam bitti" denilen bir an değildir. yavaş yavaş gerçeklerin görülmesiyle oluşur. an değil, süreçtir.
yıllar sonra edit: ne kadar zaman geçerse geçsin bitiyor emin olun. süreç bazen uzasa da sonu var, inanın.
duygusal bağ kurulan avm'ler
-
avm ile duygusal bağ mı kurulur amk
kelt
-
ayın hareketlerini baz alan takvimler oluşturmuşlar. bu takvimler tümülüs ve diğer kromlek yapıları ile temsil ediliyor ki, devasa takvimler bunlar. magdalenenberg tümülüsünü, bu tümülüsün planlarını tekrar yorumlayan araştırmacılar, tümülüsün ayın hareketlerini ışıma ile takip eden bi' tür takvim olduğuna kanaat getirdiler.
(bkz: http://www.heritageportal.eu/…=3&itemid=638&lang=pl)
roma imparatorluğu avrupa'ya tamamiyle hakim olmadan evvel avrupa'da ayı baz alan takvimler kullanılıyor. fakat daha sonra imparatorluk çağında güneş esaslı roma takvimine geçiliyor ve tıpkı diğer pagan kültür ögelerinde olduğu üzre zamanı ölçme tekniği de avrupa'ya unutturuluyor.