hesabın var mı? giriş yap

  • - neden bizim şirketimizde çalışmak istiyorsunuz?
    + metrobüsle on dakkada gelirim. kafa rahat.
    -ama biz altunizade'ye taşıncaz
    +oooovvvvv!
    -ne oldu?
    + e daha da güzel ben de oradan geliyorum!
    -çok sevindiniz galiba?
    +çoooooook!
    -sayın üründül?

  • aromaterapi, genel sağlığı düzeyini korumak ve artırmak için doğal bitki özleri kullanan bütüncül bir iyileştirici tedavidir. bazen buna esansiyel yağ tedavisi de denir. aromaterapi; vücudun, zihnin ve ruhun sağlığını iyileştirmek için aromatik esansiyel yağları tıbbi olarak kullanır. hem fiziksel hem de duygusal sağlığı geliştirir.

    yakın zamanda aromaterapi, bilim ve tıp alanlarında daha fazla tanınmış ve popüler hale gelmiştir.

    aromaterapinin tarihi

    yaklaşık 6000 yıllık bir geçmişe sahip olan aromaterapinin ilk olarak mumya yapımında eski mısır uygarlığı tarafından kullanıldığı bilinmektedir. aynı çağlarda, eski çin uygarlığı tarafından da aromaterapi yağları ve bitkileri tanrıya olan şükranın bir ifadesi olarak kullanılmaktaydı. aromaterapinin tedavi ve güzellik maksadıyla kullanımı ise ilk olarak eski yunan medeniyetlerinde ortaya çıkmıştır. roma imparatorluğu devrinde aromaterapi, banyo sonrası masaj teknikleriyle kullanım alanı bulmuştur.

    uçucu yağların damıtılması ise 10. yüzyılda perslere atfedilir. ancak bu uygulama daha önce de kullanılıyor olabilir. uçucu yağ damıtması hakkında bilgi 16. yüzyılda almanya'da yayımlandı. 19. yüzyılda fransız doktorlar, uçucu yağların hastalık tedavisindeki potansiyelini fark etti.

    tıp doktorları 19. yüzyılda kimyasal ilaç kullanmaya odaklandı. bununla birlikte, fransız ve alman doktorlar hala hastalıkların tedavisinde doğal botaniklerin rolünü kabul etmekteler.

    “aromaterapi” terimi, 1937'de yayımlanan bir konuda yazdığı bir kitapta bir fransız parfümcü ve kimyacı rené-maurice gattefossé tarafından ortaya koyuldu. gattefosse daha önce lavantanın yanık tedavisinde şifa potansiyelini keşfetmişti. kitap, tıbbi durumların tedavisinde de uçucu yağların kullanımını tartışıyor.

    aromaterapi tedavisi nasıl çalışır?

    aromaterapi, aşağıdaki gibi ürünleri kullanarak koku ve cilt emilimi hissi ile çalışır:

    -difüzörler
    -aromatik spritzerler
    -inhalerler
    -banyo tuzları
    -masaj veya topikal uygulama için vücut yağları, kremler veya losyonlar
    -yüz vapurları
    -sıcak ve soğuk kompresler
    -kil maskeleri gibi.

    bunları tek başına veya herhangi bir kombinasyonda da kullanabilirsiniz.

    neredeyse yüz çeşit uçucu yağ mevcuttur. genellikle insanlar en popüler yağları kullanırlar. uçucu yağlar çevrimiçi olarak, sağlık sektöründeki gıda mağazalarında ve bazı süpermarketlerde bulunur. yağlar, fda tarafından düzenlenmediği için saygın bir üreticiden satın almak önemlidir. bu, yüzde 100 doğal kaliteli bir ürün satın almanızı sağlar. hiçbir katkı maddesi veya sentetik içerik içermemelidir.

    her uçucu yağ; kendine özgü iyileştirici özelliğe, kullanıma ve etkiye sahiptir. sinerjik bir karışım oluşturmak için uçucu yağları birleştirmek daha da fazla fayda sağlar.

    aromaterapinin faydaları

    aromaterapinin faydaları genel olarak:

    -acıyı ve ağrıyı hafifletmesi,
    -uyku kalitesini artırması,
    -stres, ajitasyon ve kaygıyı azaltması,
    -boğaza iyi gelmesi,
    -baş ağrısı ve migren tedavisi,
    -kemoterapinin yan etkilerini hafifletmesi,
    -işgücü rahatsızlıklarını azaltması,
    -bakteri, virüs veya mantarla savaşması,
    -sindirimi düzenlemesi,
    -bağışıklığı arttırması gibi.

    kanıtlanmamış iddialar:

    aromaterapi için bilimsel kanıtların bazı hastalıklarda sınırlı olduğu düşünülmektedir. alzheimer hastalığı, parkinson hastalığı ve kalp hastalığının tedavisinde aromaterapi kullanımını destekleyen kanıtlar henüz bulunmamaktadır.

    tedavi edebileceği durumlar:

    aromaterapi, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok durumu tedavi etme potansiyeline sahiptir:

    -astım,
    -uykusuzluk,
    -yorgunluk,
    -depresyon,
    -iltihap,
    -periferik nöropati,
    -adet sorunları,
    -kellik,
    -kanser,
    -erektil disfonksiyon,
    -artrit,
    -menopoz gibi.

    en popüler aromaterapi yağları

    national association for holistic aromatherapy'e göre, en popüler uçucu yağlar:

    -adaçayı,
    -selvi,
    -okaliptüs,
    -rezene,
    -sardunya,
    -zencefil,
    -herdemyeşil,
    -lavanta,
    -limon,
    -limon otu,
    -mandalina,
    -neroli,
    -silhat,
    -nane,
    -roma papatyası,
    -gül,
    -biberiye,
    -kabe samanı,
    -ylang ylang gibi yağlardır.

    uçucu yağlar değişik yollarla kullanılabilir: örneğin, vücut losyonlarına veya taşıyıcı yağlara eklenip ardından topikal olarak uygulanır. yüz toneri, şampuan veya saç kremi uçucu yağlarla zenginleştirilip denenebilir. sıvı sabun, diş macunu veya gargaraya dahil edilebilir. ayrıca yağları bir odaya sıkabilir ya da banyoya damlatabilirsiniz.

    yan etkiler

    çoğu uçucu yağın kullanımı güvenlidir. ancak, bunları kullanırken almanız gereken bazı önlemlerin yanı sıra, özellikle reçeteli ilaçlar kullanıyorsanız, bilmeniz gereken bazı yan etkiler olacaktır.

    esansiyel yağları doğrudan cildinize uygulamayın. yağları seyreltmek için daima bir taşıyıcı yağ kullanın. uçucu yağları kullanmadan önce cilt testi yaptırmayı unutmayın. narenciye esansiyel yağları; cildinizi güneşe daha duyarlı hale getirebileceğinden, güneş ışığına maruz kalacaksanız bu yağlardan kaçınmalısınız.

    hamile veya emziren kadınlar uçucu yağları dikkatli ve doktor gözetiminde kullanmalıdır. bazı yağlardan kaçınmalı ve uçucu yağları asla yutmamalıdır.

    uçucu yağları kullanmanın yan etkileri şunlardır:

    -döküntüler
    -astım atakları
    -baş ağrıları
    -alerjik reaksiyonlar
    -cilt tahrişi
    -mide bulantısı gibi.

    aşağıdaki rahatsızlıklardan birisi varsa, uçucu yağları dikkatli kullanın:

    -saman nezlesi
    -astım
    -epilepsi
    -yüksek tansiyon
    -egzama
    -sedef hastalığı

    not: herhangi bir aromaterapi tedavisine başlamadan önce daima doktorunuzla konuşun. aromaterapinin tamamlayıcı bir terapi olduğunu unutmayın. doktor onaylı herhangi bir tedavi planının yerini alması amaçlanmaz.

    kaynaklar: tr.wikipedia, healthline, webmd, medicalnewstoday websiteleri. turek, c., & stinzling, f.c. (2013, january). stability of essential oils: a review. comprehensive reviews in food science and food safety 121: 40-53

  • şu açıklamayı sözlük yerine ınstagram'da yapması bile sözlükten göreceği tepkiden korktuğunu ve sözlükte haksız bir yere sahip olduğunu içten içe kabul ettiğini gösterir.

  • pıtır pıtır boşanmakla son buluyor.
    kıtır kıtır da olabilir, bazen de şıkır şıkır.
    benimki patır kütür oldu mesela

  • is gorusmelerinin banko sorusudur, muhakkak cikar.

    rakam olarak degil "bu isi gercekten istedigim icin buradayim, maas olarak beni tatmin edecek bir sey teklif edeceginizi dusunuyorum" tarzi bir cevap vermenizi beklerler.

    rakam olarak cevap verince de "firmamizda calismayi maas icin mi istiyorsunuz" derler bir de. yok anasini satayim spor olsun diye calisacagim. para icin calismak ayip mi? kari mi satiyosunuz firmada?

  • goygoyunuz ve boş beleş esprileriniz bittiyse uzmanı geldi kenara çekilin.

    başlık saçmalama amacıyla açılmış olsa da bilgi almak isteyen birkaç kişi mutlaka vardır. onlar okusun yeter.

    özel jet almak istediğinizde bunun için ilk şartınız "benim buna gerçekten ihtiyacım var mı?" sorusunun yanıtının kesinlikle evet olmasıdır. eğer orta ölçekli bir kobi veya orta ölçekli aile gelirine sahipseniz ve işlerinizi görmek için tarifeli uçuşlar size yetiyorsa, çok fazla zaman problemi çekmiyorsanız özel jet size ekstra maddi külfetten başka bir şey getirmez.

    detaya inmeden önce 1 özel jetin minimum masrafını anlatalım. şöyle:

    a. personel 2 pilot (kaptan+fo), 1 servis görevlisi, 1 teknisyen:

    türk vatandaşları arasında kaptan uçağa göre ortalama 10-20k tl alır. fo ise 10-15k bandında bulunabilir. ama spesifik bir model alırsanız veya "benim konuştuğumu anlamasın, yabancı olsun" derseniz kaptan ve fo için 10-15k euro bandından maaş vermelisiniz. daha aza gelen olursa kısa sürede kaçacaktır bunu unutmayın.

    servis görevlisi hanımlar aylık ortalama 4-6k tl civarı maaş alır. ingilizce bilme seviyesine göre maaşı biraz artabilir.

    1 teknisyen şarttır çünkü uçak uçuştan önce ve sonra nerdeyse günlük ilgi alaka isteyen bir makinedir. eğer "teknisyenim uçağı çektirsin, ittirsin, ben gelmeden önce şöyle sağına soluna baksın, ilgiensin, başıboş bırakmasın aleti" derseniz 6-10k tl civarına birini bulabilirsiniz. ama bu durumda en ufak bakımlarda bile (mesela line seviyesi şeylerde) bakım şirketlerine iyi para ödersiniz. o nedenle en azından line bakım yapabilen ve o uçağın tipine sahip bir teknisyen bulmalısınız ki ufak tefek bakımları teknisyeniniz yapsın. bu durumda teknisyen maaşı 15k tl'den az olmaz, ayıp olur.

    ayrıca bu ekibe araç vereceksiniz, gittiğiniz yerde otel ayarlayacaksınız filan. bunları yapmanız lazım çünkü adama gecenin bir yarısı "hadi gel norveç'e gidiyoruz" deme hakkına sahip olmanız için aranızı iyi tutmanız lazım, yoksa bir anda bırakır giderler. özel havacılık personel, özlük hakları konusunda hassastır, biraz nazlarını çekmelisiniz.

    b. işletme ve bakım hizmeti:

    türk sivil havacılık kuralları gereği tc-... tescili ile uçan her hava aracının bir işletici şirket altında bulunması zorunludur. bu şirketler sizin adınıza bakımları takip eder, uçağın sivil havacılık işlemlerini izler, arka planda yapılması gereken tüm kağıt kürek işlerini halleder. eğer çok paranız varsa siz bir işletme şirketi kurup kendi uçağınızı işletirsiniz ama bu iş bürokratik anlamda kabustur ve size ekstra personel masrafı (1 işletme müdürü, 1 planlama mühendis, 1 kalite müdürü en az) çıkarır. o nedenle eğer çok büyük bir holdinginiz yoksa gidip paşa paşa aylık 3-5k dolara bir şirket altına girmeniz en mantıklısı hareket olacaktır. (meraklısına not, kalite müdürü form-4 denen bir belge alır shgm'den. bu belgeyi alan adam 10k liradan aşağısına müdürlük yapmaz. keza işletme müdürü de bir o kadar alır. mühendise 3-5k ateşlemeniz yeterlidir.)

    bakım için mutlaka bir bakım merkezi ile anlaşmanız lazım. yoksa işiniz yaş. bakım işi için 2 temel seçeneğiniz var.

    - tipi işlenmiş lisanslı bir teknisyen alır ve o adama line seviyesi bakımları ve ufak tefek arızaları yaptırırsınız, büyük bakımlar için de türkiye'de büyük bakım yapılma yetkileri olan olan cessna, embraer, bombardier gibi uçakları tercih ederseniz ülkemizde iyi kötü birşeyler yaptırırsınız. ama daha büyük bakımlar için mutlaka yurtdışına çıkmanız lazım çünkü ülkemizde maalesef o işlere giren bakım merkezi henüz yok.

    - teknisyeninizin tipi yoksa o zaman tamamen bakım merkezine bağlı kalacaksınız demektir. bu durumda en ufak bir bakım için (mesela kabin el feneri bakımı) bakım merkezine güzel para verirsiniz. iş büyürse ne bileyim arıza vs. olursa ve ülkemizde çözülmezse dışarıdan adam gelir. o zaman fatura kabardıkça kabarır.

    ayrıca bakım merkezi uçağınızın uçuştan önce çekilmesi, uçuştan sonra hangara alınması (hangar kirasını ayrı hesaplanız lazım), uçağın genel temizliği ve korunması gibi şeylerle de ilgilenir. uçağa uçuştan önce ikram malzemelerinin konulması, su, sıcak su, çay vs. ikmalini nereden alacağınız bulmalı ve o şirketle anlaşmalısınız. ikram malzemelerinin ve personel eşyalarının konulması vb. şeyler için uçağı parkettiğiniz bakım merkezi hangarında bir oda kiralamanız lazım. bu gibi detaylar ufaktır ama yoklukları büyük sıkıntı çıkartır benden söylemesi.

    bunun dışında uçağın teknik yayınlarına abone olacaksınız, pilot ve teknisyenleri yeri geldiğinde yurtdışına kursa göndereceksiniz, uçağın dhmi hizmetlerinden faydalanması için masraflarınız olacak, yıllık bazı sivil havacılık işlemleri giderleri var, vergisi var falan filan. ha bir de uçak alacaksanız mutlaka bir bakım takip programına (uçak için ayrı, motorlar için ayrı) girmeniz lazım.

    evet çok basit anlattım ama giriş seviyesi masraflar bunlar.

    evet cüzdanı hazırladınız ve uçağı alacaksınız.

    ---sıfır uçak alımı---

    hop hop hop... bir dakika. öyle galeriye gidip araba alır gibi almıyoruz uçağı.

    herşeyden önce ülkemizde bakımları yapılabilen bir model alacağız. yoksa en ufak bakımda yurtdışına çıkarsanız veya oradan teknisyen getirtirseniz 2-3 senede uçağın parası kadar parayı bakıma kaptırırsınız. peki ne yapıyoruz? şu listeye bakıp ülkemizdeki onaylı bakım merkezlerini ve uçak tiplerini inceliyor ve ona göre uçak alıyoruz.

    beğendiğiniz uçak oldu ama adı listede yok. o zaman o uçağa en yakın tipte hangisi varsa onun olduğu bakım merkezine gidiyor ve pazarlığa başlıyorsunuz. eğer adamları ikna edebilirseniz sizin uçağınız için bakım yetkisi alırlar ve siz de oraya bakımları yaptırırsınız. bu durumda bakım merkezi gireceği masrafı doğal olarak size fatura edecektir çünkü tek uçak için yatırım yapmak bakım merkezi patronlarının sevmediği bir durumdur ve patronlar en az 3-4 yıllık bakım anlaşmaları yapmadan o yetki işine girişmezler. olayın çok detaylı bürokratik işlemleri var, eğitim, tool, yeek parça vs. konularında sivil havacılık kuralları var uyulması gereken. bunlar masraf demek.

    uçağı beğendiniz ama şuna dikkat edin; menzili, bakım aralıkları ve sizin ihtiyaç duyma dereceniz en optimal aralıkta buluşmalı. aylık 100 saatiniz havada geçiyorsa o zaman every 25 hrs periyodik bakımı olan bir jet sizi delirtir çünkü uçak nerdeyse ayda 4 defa bakıma girecektir. keza uzun vadeli düşünürsek 2-3 bin saatte büyük bakıma girecekse, komponent yani üzerinde taşıdığı kendine özel teçhizatların kısa bakım aralıkları varsa o uçağı almıyoruz.

    bunun yanında yedek parçası pahalıysa, dünya genelinde toptancısı azsa, avrupa'da özellikle yakın ülkelerde bakım merkezi yoksa o uçağı tercih etmeyin.

    üreticilere bakarsanız:

    gulfstream: mercedes/bmw/audi/ferrari ayarında üst segmente hitap eder.

    bombardier, cessna, hawker beechcraft, embraer, dassault: volkwagen, opel, renault, peugeot gibi orta üst, orta ve daha alt segmente hitap eder.

    bir de boeing, airbus vardır pazarda. bunlar işin suyunu çıkarmayı sevenlere özel jetler üretir. yalnız bunları ferrari, lamborghini gibi görmeyin, bence ingiliz butik spor araba üreticileri gibi ayrı bir yerleri vardır.

    ferrari seviyesine özel jet alacaksanız gulfstream 550, 650 gibi seçeneklere bakmalısınız, işimi görsün taksi gibi git gel yapayım derseniz cessna ideal bir tercihtir. fiyat/performans anlamında cessna çok idealdir bence. fiat tipinde bir marka, memnun olmayanı görmedim ben. embraer de işçiliği iyi ve dayanıklı bir markadır ama bence iç dizayna biraz çalışmalılar. beechcraft uçakları tam bir workhorse'tur, dayanıklıdırlar. bombardier ve dassault fena değildir ama nedense bana tekdüze geliyorlar, çok benziyorlar bence birbirlerine.

    teknik destek anlamında gulfstream, cessna ve beechcraft çok iyidir. özellikle gulf'çüler çok süper adamlar. açın telefon 10 saat muhabbet edin "ya yeter da aç kitabı bak" filan demezler anlatırlar. teknik dökümantasyon anlamında da gulf çok başarılıdır.

    bir de sıfır uçak alırken şirketler bazen çakallık yapıyor ve 3-5 yıllık yedek malzemeleri de size satmaya çalışıyor. bu opsiyonel bir durumdur, gidip sakın almayın onları. sonra elinizde yığınla malzeme kalır kullanamazsınız.

    ayrıca sıfır uçak alırken size halısı ne olsun, koltukları neyle kaplayalım, musluklar krom mu olsun altın kaplama mı olsun filan diye sorarlar. gulf'e giderseniz örneğin fabrikada dior, dolce&gabbana, prada vb. şirketlerin tasarım büroları vardır ve uağı doğrudan bunların tasarımı ürünlerle donatabilirsiniz. ama sakın gibi çok nadir olan malzemeleri seçmeyin. mesela dişi uruguay dağ devesi derisinden koltuk alırsanız ve o koltuğa vişne suyu dökerseniz bir daha değiştirmek için dünyada 35 tane olan develerden binin doğal yollarla ölmesini filan beklersiniz. gerek yok delirmeye. adam gibi bolca bulunabilen renkleri ve malzemeleri seçin iç dizaynda. ayrıca uçakta günlük kullanım için kesme kristal bardak, altın kaplama yemek takımları filan satmaya çalışıyorlar. gerek yok onlara eğer holdinginiz yoksa. neticede iniyor, kalkıyor bu alet zangır zangır titriyor o bardaklar. kırılırsa içiniz gider. genel prensip şu olmalı, gereksiz lüks gereksiz masraftır.

    ---ikinci el uçak alımı---

    1. kural: kesinlikle afrika'dan, güney amerika'dan ve uzakdoğu'nun bazı bölgelerinden uçak almıyoruz.
    2. kural: 1 kuralı kesinlikle ihlal etmiyoruz.

    bunun dışında gövde ve motor saatleri uçmuş gitmiş olan, teknik dökümanları eksik, sicilleri düzgün tutulmamış uçağı almıyoruz.

    bir uçağı incelemek için pintilik yapmıyor ve adam gibi bir eksper tutup (mümkünse lisanlı bir teknisyen veya sağlam iş yapan bir teknik personel) tüm bakım kayıtlarını inceletiyoruz.

    genel kural şudur; piyasa değeri altında satılan uçakların yüksek ihtimalle motor overhaul zamanı ve büyük gövde bakım zamanı yaklaşmıştır. 3 milyon dolara uçak alıp 1 sene sonra motorları overhaula gönderip motor başına 500k dolar vermek var bu işin ucunda. ayrıca uçağın çok fazla el değiştirmemiş olduğundan, geçmişinde ambulans vb. spesifik görevlerde kullanılıp kullanılmadığına bakmanız lazım. mesela ambulans olanların iniş kalkışı ve cycle dediğimiz başlatılma saatleri fazladır (her cycle motor çalıştırma değildir, mesela ambulans görevinde hastayı beklerken yerde beklerken pilot cycle yapar ve apu çalıştırır. çünkü adam kokpitte gebermiştir sıcaktan ve klima açmak ister). bu şu demektir, o iniş takımlarını ve ilk startı veren apu'yu vaktinden daha önce overhaula göndermeniz gerekir (gidiyor 500k dolareeeeessss!!!!)

    avrupa ve arap ülkelerinin uçakları iyi durumdadır. arapların uçakları iyi çünkü tüm personel yabancı olduğundan bakım atlamıyorlar. avrupalılarda klasik düzen ve tertip hastalıkları olduğundan uçaklara çok iyi bakıyor.

    ve burada bazı komedyenlerin yazdığı gibi almak istediğimiz uçakla en az 1 defa uçuyoruz. kapıdan sığıyor muyuz, çoluk çocuk binersek adım atacak yer var mı? halısı güzel mi? inişi kalkışı nasıl, kabin gürültülü mü, basık mı ferah mı? gibi kişisel şeylere bakıyoruz. bir de gidip aptal saptal renklere boyalı olanları almayın, sonra boyatmak için memlekette deli gibi yer aramak zorunda kalınıyor büyük sıkıntı.

    genel olarak işler böyle. uçak işi masraflıdır. 5 milyon dolar bayılıp sonradan 3-5 doların veya uçak için çalışan gariban pilotun, teknisyenin, mühendisin maaşının hesabını yapmayın. özel jet işi masraftır, arada masrafı çıksın diye kiralamaya gidiyor bazı uyanıklar ama o zaman uçağı kiralayan adam berbat ediyor uçağı veya kiralama işinde aracı olan broker çakallık yapıyor uçak sahibine borç takıyor daha fazla sinir oluyorsunuz. o nedenle pintilik yapmayacaksanız uçak alın, yoksa gerek yok.

    ekleme: ücretler ortalamadır ve pazarlığa bağlı olup +/-%20 oynayabilir.