hesabın var mı? giriş yap

  • eger illa cevap verecekseniz daha once serserilere karsi denenmis cevaplari durumunuza gore modifiye ederek baslayabilirsiniz:

    - hey yavrum be, ne isi var o cariklinin yaninda (erol tas gibi gul, grupca gul...)
    + bana bak çarıklı sensin
    - bana mı dedin
    + sana, sana, sana, hepinize be! rezil, iğrenç yaratıklar! hiç mi insanlık yok sizde ha? nedir bu laflar, ha nedir? nasıl dersiniz bu pislikleri bu tertemiz kizlara! onlar sevgi istiyor, ilgi istiyor, siginmak, sevilmek istiyor... onlara gonlunuzu acacaginiza birde utanmadan, sıkılmadan alay ediyor, meta görüyorsunuz... aslında alay edilecek, küçük görülecek birileri varsa o da sizlersiniz... hiç bir işe yaramayan, asalak gibi yaşayan sizler... utanacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim ama ondan da anlamazsınız ki siz...

    bu yemezse "bak beyim, sana iki cift lafim var"i deneyebilirsiniz kanimca...

  • ''eğer ki o diploma olsaydı; akp liler profil resmi yapar, havuz medyası çarşaf çarşaf yayınlar, yetmez diploma-i şerif diye ziyarete açarlardı''

  • eskiler öyle derler... haksız da sayılmazlar hani...

    edit: erkeğin huyu yokluktan varlığa geçince; kadının huyu varlıktan yokluğa düşünce belli olur.

    şunu da ekleyelim;
    “seni iki şey anlatır.
    hiçbir şeyin yokken gösterdiğin sabır,
    her şeyin varken sergilediğin tavır…”

  • 9 yıl boyunca çalmış ama çalışmış. o yüzden çok üstüne düşmemişler sanırım, ya da kadın 9 yıldır yıllık izne çıkmamış zira bunun başka bir açıklaması olamaz.

  • iki yumurta kırınca kardeşi kardeşe kırdırıyorum diye düşünüyorum, evet duygusal bir insanım.

  • 90'lı yıllarda mazda her segmentte oldukça bilinir ve tutulan bir markaydı. o yıllarda ülkemize mermerler otomotiv tarafından ithal edilmekteydi. 121, 323, 626 ve 929 modelleri yollarda sıklıkla görülmekte ve tercih edilmekteydi. bugünkü mazda 3 ve mazda 6'nın atası olan mazda 323 ve mazda 626 modelleri heralde rakipleri ile kıyaslandığında ilk 5 arasında yer alırdı.

    distribütör değişikliği sırasında yaşanan problem ve mazda türkiye'nin pazarlama stratejisi mazda'nın çok tercih edilmeyen bir marka haline gelmesine neden oldu.

    ülkemizde bir otomobil asla bir eşya olarak değerlendirilmez. bir otomobile sahip olmanın verdiği prestij hissi bir kenara bırakılsa dahi gelir düzeyi, vergiler, alım gücü sebeplerde otomobile yatırım olarak bakılır. ve finansın beylik kurallarından biridir; bir yatırım aracının ikinci el piyasası zayıfsa birinci el piyasası da olmaz. dolayısıyla ikinci elde güçlü olmayan otomobiller de bizim ülkede tercih edilmez. mazda 90'larda çok güçlü bir ikinci el piyasasına sahip, c ve d segmentlerinde liderliğe oynarken bugün ne yazık ki ülkemizde kaliteli, güzel ama tercih edilmeyen otomobiller üreten bir marka haline gelmiştir.

    edit: sağolsun, (bkz: bana bi birinci salla) hatırlattı, 90'lı yıllarda yine ticari tarafta da mazda çok tercih edilen, satan bir markaydı. 2000'lerden herkesin hatırlayacağı hyundai h100 minibüslerin atası diyebileceğimiz mazda e2200 minbüsler ve mazda b2500 pickupların hatrı sayılır bir pazar payı vardı.

  • --- spoiler ---

    hollandaya gitmesi beklenen pırıl için endişelenmekte olan zekai, saltuğa içini dökmektedir:

    -ne yapacaksak yapalım saltuk, baksana kız ağlamaktan iyice tipsizleşti, biraz daha ağlarsa gitmesine göz yumucam.

    --- spoiler ---