ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çanakkale'de ingilizleri kaçıran evliya bulutu
-
külliyen yalan ve palavra olan söylem.
akıl ve bilimi referans alan stratejik deha ve cesaret zaferi kazandırmıştır.
o dehanın ismi anafartalar kahramanı mustafa kemal, o cesaretin vücud bulmuş hali türk askeridir.
müge anlı ile tatlı sert
-
programda evlatlık verdiği kızını arayan adam diyor ki; "eşlerimden ayrılma sebebim yemekleri yavaş hazırlamalarıydı. ben yemek yemeden duramıyorum. çok yiyorum."
bunun üzerine müge'nin çözümü: "aşçı bir kadınla evlenin siz o zaman."
şevki sözen hocanın çözümü: "ee o zaman yemek yapmayı öğrenin, istediğiniz gibi hazırlayın, yiyin."
aradaki zihniyet farkının net özeti bence. :)
debe editi: teşekkürler. :)
anne replikleri
-
büyük bir ciddiyetle;
-senin sigortan karşılamıyo mu şu jurassic park mı ne oraya gitsene.
medical parkı kastediyo. sabahtan beri gülüyorum..
çaykur'un zararının 1.5 milyar tl'ye ulaşması
-
lipton'a satılma zamanının gelmiş olduğuna delalettir!
sonuç olarak da çayı bahçelerinde bırakacak binlerce çiftçi...
şekerpancarı gibi, fındık gibi...
uyu türkiye! bu kez kurtuluş savaşı verecek bir liderin de yok...
3 kasım 2011 beşiktaş d. kiev maçındaki karambol
-
bundan ötesi olmaz dediğim karambolü, net gol pozisyonu adedinde olmasa da heyecan ve önem noktasında geride bırakmış karamboldür.
dikkat çekici birkaç nokta var bu karambolde:
- yaklaşık 8-9 saniye boyunca dinamo kiev kalecisinin, beşiktaş kalesine beşiktaş kalecisinden daha yakın durduğu ve futbol tarihinde eşi-benzeri pek görülmemiş bir karamboldür.
- cenk'in düştükten sonra kalesine dönmek yerine kalkıp şutu çekenlerin üstüne üstüne gitmesini izah etmek için mantıklı bir sebep yok; ama o an için doğrusu buymuş.
- hele shovkovskiy’nin yarım metrelik mesafeden yedi metrelik kaleye vurduğu kafanın önünde duran takım arkadaşının ensesine çarpmasının ise (bu hafta içinde adamın biri kendi yarı sahasından "kafa golü" attı rakip takıma) normal şartlarda herhangi bir rasyonel açıklaması da yok.
- sabri ugan'ın resmen dili tutulmuş ilk karambolde ("yattı" falan gibi bir şeyler gevelemiş; ama olmamış).
- ayrıca kim o bilmiyorum; ama beşiktaşlı bir futbolcu bütün bu olayların tamamını ceza sahası dışından seyretmiş.
- ev sahibi takımın yaşadığı önemli gol tehlikelerinde tribünlerden gelen ve kadın taraftarların baskın olduğu çığlıklar bile duyulmamış karambol esnasında. hatta ıslıklar bile normalden daha cılız duyuluyor.
- inşallah başta rıdvan dilmen olmak üzere kalbi olanlar pozisyonu izlememiştir; zira tekrarı dahi ürperti veriyor. yenilecek bir gol ülkedeki mutsuzluk katsayısını 90'lı yılların enflasyonu gibi yükseltirdi herhalde.
manasını hiç bu kadar hissederek söylememiştim karambol kelimesinin.
edit: q7'ymiş ceza sahasının dışında bir umut 93. dakikada top gelir de kontraatağa çıkarım diye bekleyen zat-ı muhterem. tahmin etmeliydim. alcoholic savage'a teşekkür ederim.
edit 2: kendi yarı sahasından kafa golü atanın linki de burada.
jpg terör örgütü
-
sürekli hareket halinde olan gif birimleri vardır.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık : sevgilimin tel deki adı google
1.çünkü aradıgım herşey onda var
2.demekki dünyanın en büyük motoruymuş
(bkz: 2 sikmiş)
netflix türkiye
-
the last dance gibi türünün belki de en değerli örneklerinden olan ve nakış gibi işlenmiş bir belgeseli, cahil oğlu cahil bir çevirmenin eline teslim edip, çıkan ürünün nasıl bir facia olduğunu algılayamayan cahil oğlu cahil bir denetim mekanizmasına sahip kişi, kurum ya da kuruluş. ya hep kendimi tekrar ediyormuş gibi hissediyorum ama gerçekten vasatlık bizde ata sporu. tüm genetiğimize sirayet etmiş.
televizyon sektöründe çalışmaya başladığım ilk yıl boyunca yaptığım diğer işlerin yanında altyazı da yazıyordum. hata yapmamak için o kadar çok kontrol ediyordum ki yazdıklarımı, hakim olmadığım bir alanda yazıyorsam en az 2 gün ön çalışma yapıp, her tereddütümde de arama motoru üzerinden çevirilerimi teyit etme ihtiyacı duyuyordum. az izlenen ve görece değersiz projeler olmasına rağmen verilen emeğe olan saygımdan dolayı bunu yapmak zorunda hissediyordum.
arkadaşım eline the last dance altyazı çevirmeni olma fırsatı geçmiş, be cahil oğlu cahil, bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken bir adet basketbol terimini bile nasıl doğru çeviremezsin. hadi diyelim bu adam/kadın içerikle alakalı cahil, tamam denetim mekanizması da basketbol topunu görse bomba zannedecek tipler, abicim ilk iki bölümün ardından bir sürü eleştiri ve uyarı gelmiş size. 10 saatlik bir içeriğin altyazısını küçük bir ekiple yazmak 2, bilemedin 3 günlük iş. ver parasını, al danışmanlığını, tekrar yazdır. eminim ki sözlükten bile bu işi bedavaya yapmaya gönüllü pek çok insan çıkar.
ben belki 2-3 kişinin okuyacağı şu yazıyı yazarken bile en az 5 defa kelimelerin doğru yazılışını aratıyorken, her ay belli bir miktar para karşılığında bana sunulan bu vasatlığa tahammül edemiyorum.
çocuğuma pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum
-
dostoyevski'nin dediği gibi;
"bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. kendisine bir ülkü edinen çok az. umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: 'yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?' öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar. insanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor. herkes kendini düşünüyor. kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor."
türbanlıyı elektrik direğine bağlayıp döveceksin
-
twitter'da bu kadın yazdığına göre ülkenin akp'ye oy vermeyen diğer %60 lık kesiminin de mutlaka aynı fikirde olduğu istektir. çünkü biz akp ye oy vermeyenler olarak bu ablayla %100 aynı şeyleri düşünüyoruz.
eğer trol değilse bu twitle kabataş olayını ispatlamaya çalışmak da bambaşka bir zeka pırıltısı olsa gerek.
hemşirenin pratisyen hekimden çok kazanması
-
onlar da az daha çalışıp hemşire olsalarmış amk