hesabın var mı? giriş yap

  • sosyal psikoloji’de ecnebilerin diffusion of responsibility dedigi, grup icerisinde insanlarin yardim etmeye daha az meyletmelerinin sebeb-i hikmeti. bu durumda sorumluluk grup bireyleri arasinda paylasildigindan insanlar tek baslarina kaldiklari kadar ivedi davranmazlar hayirseverlik hususunda.

    hemen ornekleyelim, bir trafik kazasina* sahit olan tek kisi sizseniz noluyo lan demeye kalmadan kendinizi olay mahallinde yardim etmeye calisan bir melaike kesilmis bulursunuz ama kalabalik bi caddede ayni turden bi kaza ile karsilasirsaniz* ne de olsa biri ilgilenir deyip cik cik sesleri arasinda devam edersiniz yolunuza.

  • böyle bir olayda polisin yapmasını istediğim şey, vergisini veren, suça karışmayan bir vatandaş olarak bu!
    eleşireceklere şimdiden bir şey söylemek istiyorum, ülkemizde katil, sapık, deli, psikopat çok biliyorsunuz...
    ya yarın annenizi yürürken delinin biri çevirir de boğazına bıçağı dayarsa?
    polise diyeceğiniz ilk cümle ''abi vurun allah aşkına'' olur.
    böyle olaylarda polis, kendinden emin olduğu anda vurmalı.
    hem bu şerefsizlere ders olur!
    ''ulan bıçağı silahı elime alıp artislik yaptığım an indirirler beni'' demeli!!!
    ama yapma kardeş etme kardeş dedikçe psikopatlar bir şey olmaz diye sokakta pompalıyla sıka sıka geziyor.
    tanım: hakkımın helal olduğu polistir.

  • "garı" gözüyle degil de arkadaş gözüyle görebilirsen, alışır gidersin. bu uygulama, en azından cinsiyet bölücülüğüne vurulan sert bir darbedir, devrimin hasıdır. bütün odtü öğrencileri de bu yeniliğin ayırdında olduğunundan, hiç de suistimale konu olacağını düşünmüyorum. kadın erkek aynı yaşamı, aynı alanlarda paylaşabilirse, otokontrol sistemi kendiliğinden devreye girecektir. kadının az olduğu yerde, çokun aza tahakkümü meydana geliyor. bu topraklar böyle. bir erkek olarak bile, beş altı kişilik başka bir erkek grubunun sataşmasına maruz kalabilirsin. sadece kadın değil, sayıca az olan eziliyor bence. kadın ve erkek eşit sayıda ve yüzdede toplumda yer bulabilirse, yozluklar, aşırılıklar, tacizler vs. kendiliğinden törpülenecektir. sosyal yaşam ya da iş yaşamından kadını çekip aldıkça, karşı cinsi meta gibi görmeler başlıyor. bizler, kadın erkek imajlarının arkasına hapsedilip, yanlızlaştırılmış yığınlar yapıldık. insanlıkta birleşmeli bence, yoksa ne sağlıklı ilişkilerden söz edilebilir ne de sağlıklı aşk, sevgi ve evliliklerden bahsedilebilir. yaşamın doğal akışına, kendi ellerimizle çirkin bentler kurmayalım artık..

  • şaşırmadığım bir haber.

    bir keresinde kahvede eşli king oynarken, mali müşavir arkadaşımız oyundaki ortağının kafasını yanlış kağıt attı diye okey ıstakası ile patlattı. bildiğin kafa patladı, kan revan oldu. okey ıstakasını yan masadan aldı. ıstakasını aldığı adam ise "napıyon kardeşim okeyimi piç ettin" demişti. bunu yapan kişi mali müşavir.

  • pandemi, zamlar, ekonomik durum böyleyken 7.2'lik bir deprem ülkeyi bitirir, bağımsızlığımız bile tehlikeye girer.hele bu depreme bir de akp yönetiminde yakalanırsak bittik demektir.

  • 70 şirketten oluşan, doğrudan 80.000 kişiye dolaylı milyonlarca kişiye istihdam sağlayan ve aralıksız yatırım yapan holdingin ettiği kardır. eğer kar açıklamazsa zaten ortada bir sorun var demektir, parayı iç ediyorlar, vergi kaçırıyorlar demektir. asgari ücretin altında kar ettiğini beyan eden holdingler var bu ülkede.

  • enteresan karı koca diyaloglarına neden olabilecek maçtır.

    adam: hayatım yarın akşam napıyoruz?
    kadın: ben maça gidiyorum.
    a: ne maçı yahu?
    k: fenerbahçe'nin maçı!
    a: hep böyle yapıyorsun pakize. maç! maç! maç! hiç benimle ilgilenmiyorsun. varsa yoksa maç. bıktım senin maçlarından.
    k: la havlee...
    a: ben napıcam tek başıma?
    k: çağır ismeti oturun işte evde.
    a: uff yaaa..! bu ayakkabılar ne böyle?
    k: yeni aldım :) halı sahaya abone olduk. bu cumartesi başlıyo. çok güzel olmam lazım. en güzel ben olmam lazım..