ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
annenin fransız babanın yozgatlı olması
-
sonucunda kütükte yozgat yazacaktır.
fetö 15 haziran 2017'de darbe yapabilir iddiası
-
çatıya çıktım bekliyorum, f-16 görürsem elektrik süpürgesiyle çekicem.
d&r'da satılan 13 bin 999 tl'lik oyuncak
-
oyuncak değil, dahili kameralı multikopterdir. buna oyuncak diyen arabaya dütdüt, küçükbaş hayvanlara zuzu diyordur.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: berberde yaşadığım ibretlik olayy
berber nihat abi saçlarımı kesti, son olarak da ensemi toparlayacaktı. başını öne eğ dedi, ben de 'ben türküm, kimseye baş eğmem' dedim. o anda radyodaki şarkı yerini istiklal marşına bıraktı. marş bitince nihat abi, ben de dahil oradaki 4 kişinin saçını asker traşı yaptı ve sonra inzibat geldi, bizi gönüllü olarak askere aldılar..
özet: akılalmaz bir olay..
ağzının suyu akarcasına rafael nadal'ı süzen kadın
-
kıza nadal değmesin, çok güzel.
tez jürisinde ikram sorunu
-
beni bir yaşıma daha sokan sorundur. oha! tez savunması yapacaksın, üniversiteye giderken elindeki saklama kaplarında kısır ve elmalı kurabiye taşıyorsun... jürinin önüne çıkmışsın; koca koca profesörler oturmuş senin getirdiğin mercimekli köfteyle yaprak sarmasını gömüyor... şaka mı lan bu? bu nasıl bir gelenektir? utanmıyor mu o koca profesörler sahi?
çok ilginç... en az cenaze yemeği kadar ilginç hatta.
edit: entryim çok beğenilmiş, duruma şaşıran çok insan var demek ki. ben hiç tez savunması yapmadım ama durum hakikaten garip değil mi arkadaşlar ya; yani tez yazmışım, heyetin karşısına çıkıcam ama adamlara masa kuruyorum... ayıp ya şu, vallahi ayıp.
bbg eray
-
karşıyaka belediyesi doğal afet kitapçığını okumuş ve okuduğu kitaplar listesine yazmış. başka sözüm yok.
erkek yatağın hangi tarafında yatar sorunsalı
-
nerede isterse o tarafta yatar.
yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte...
nippon konchuki
-
shohei imamura'nin 1963 yilinda cektigi izlerken bizi zaman zaman bayiltan ama sonlarina dogru tekrar tempo kazanan iki saati askin siyah beyaz filmi. filmde 1918 yilinda kirsal bir bolgede hayata gozlerini acan "tome" isimli kizin buyume evresi ve sonrasinda buyuk sehre yerlemesi ve orada hayatina devam etmesi zaman dilimleri halinde izleyiciye aktarilmistir. shohei imamura filmlerinde sikca rastlanan ensestlik bu filmdede kendini gosteriyor.yonetmen film boyunca ara ara goruntuyu dondurarak karakterlerinin konusmasina musaade etmis. ulkemizde "bocek kadin" olarakda bilinen filmin sonu ise ayri bir olaydir ki anlatmaya dilimizde kelimeler yetmez.