hesabın var mı? giriş yap

  • pop artin ilk ornekleri sanilanin aksine new yorktan degil londradan cikmis, ama ingiliz asilzadeleri (!) zamaninda olaya gereken onem ve dikkati verememistir. nitekim pop artistleri en cok etkileyen seylerden biri baskanin da fabrika iscisi ile ayni coca cola'yi tukeymesi, populer kulturun bazi maddelerinin insanlari ayni seviyede bilrlestirmesidir.

    baska bir takintilari da tabi kutulama olayidir. mesela sigarayi degil de kartonunu aliriz aslinda. o kartonun icinde ne oldugunu gormeyiz, kafamizdaki imaj kutudur sadece. tabi andy warholun kutu kutu konserve corba cizmesi sadece cocuklugu o corbalarla gecmis oldugundan olmasa gerek...

  • an itibariyle mekke'ye inip, yön tuşlarıyla kabe'nin etrafında yedi tur atmamı sağlamış, sayesinde hacı olduğum program*.

  • biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız...hepimiz heba oluyoruz...bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş...reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz...nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... bizler tarihin ortanca çocuklarıyız..bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık...bizim savaşımız ruhani savaş... ve bunalımımız kendi hayatlarımız...
    -fight club
    -chuck palahniuk

  • bir kutuda duran bu bacı kuantum konusunu açıklamada önemli bir semboldür.

    kutuya bakarsan saldırıya uğramamıştır,
    bakmazsan gezide o potansiyel vardır.

    bacı aynı anda iki durumda da olabilir.

  • böyle saçma meraklari olmayan insandır; zira sen kapatinca karşı tarafı da görmuyorsun. bence harika.
    kaldı ki bir sürü "aaa girmiş cevap yazmamis" modunda takılan arkadaşlar hala bunun "kişiye özel telefon" olduğunu unutup "her istediğimde ulaşabilirim telefonu" olduğunu sanıyorlar. lütfen bisktrp gidin, istediğime istediğim zaman cevap veririm.

  • - biliyor musun defne, bugün annenle benim evlilik yıldönümümüz*
    - yıldönümü nedir baba?
    - (açıklıyorum)
    - öyleyse size bir sürpriz yapacağım! benim dediklerimi yazar mısın baba?

    (buradan itibaren uzun bir mektup yazdırıyor, aşağıdaki paragraf o mektuptan ufak bir bölüm)

    sevgili banu ve barış, iyi ki evlendiniz. siz evlenmeseydiniz ben olamazdım. olduğum için çok mutluyum çünkü evde her gün oyun oynuyorum.

  • polonya'nın paylaşılmasının ardından stalin, rusya'nın baltık kanadını geçici müttefiki hitler'den korumak için bir an önce muhafaza altına almak istiyordu. bu sebeple finlandıya'ya 3 ana konuda hedeflerini ve bunlara yönelik askeri taleplerini bildirdi.
    birincisi; leningrad'ın denizden gelebilecek tehlikelere karşı korunması amacıyla finlandiya körfezinin her iki yanına topçu birlikleri yerleştirmek ve dışarıdan körfez'e girmek isteyecek gemileri engellemekti. buna ek olarak körfez içinde bulunan hogland, seiskari, lavanskari, tytarskari ve loivisto adalarının ruslara kayıtsız devrini, körfezin kuzey tarafındaki hango limanı'nı da otuz yıllığına anlaşma yaparak ülkelerine katmak istemişlerdi. yanı genel olarak finlandiya korfezini deniz üssüne çevirmek istemişlerdi.
    ikicisi; lenıngrad'ı fin topraklarından gelebilecek kara saldırılarına karşı güvence altına almak için karelian kıstak'ındaki sınırı lenıngrad'ın topçu menzilinden dışarı çıkartmaktı. bunun anlamı açık açık toprak talebi idi.
    üçüncüsü; kuzey uçta petsamo bölgesinde sınır çizgisinin baştan düzenlenmesiydi. bu, bölgenin coğrafi yapısı sebebiyle rusya'nın olası bir muharebede avantaja geçmesi için seçilmiş alanların rusya'ya devredilmesi anlamına geliyordu.
    sovyetler birliği bu toprak düzenlemesi karşılığında fınlandıya’dan aldığı 1700 kilometrekarelik toprak için 3500 kilometrekarelik repola ve porajorpi bolgelerını vermeyi teklif etti.
    durum, tarafsız bir gözle incelendiğinde finlandıya'nın güvenliğine bir zarar gelmeden rusya'ya büyük bir emniyet sağladığı görülür. anlaşma, rusya'ya karşı yapılacak herhangi bir alman taarruzunda, finlandıya'nın atlama tahtası olarak kullanılmasını kesinlikle engelliyordu. ancak finliler, böyle bir çözümü kabul etme konusunda çok duyarlı davrandılar. gerekçeleriyse büyük bir titizlikle uyguladıkları tarafsızlık politikasıyla denk düşmemesiydi.
    bunun üzerine rusya, 28 kasım 1932'de imzaladığı saldırmazlık paktı anlaşmasını iptal ettiğini açıkladı ve hemen ardından 30 kasım'da sovyetler birliği'nin işgali başladı.
    ilk harekat 7. ve 14. ordu tarafından, leningrad’dan karelina kıstakı’na doğru başlatıldı. bölge finlandiya körfezine hakim olma yolunda atılacak bir adım için çok önemliydi. ancak taarruz, ileride bir efsane olarak anlatılacak mannerheim hattı’nın ön taraflarında durdu. fin askerlerinin katı savunması ve hattın isim babası carl gustav emil mannerheim ‘in akılcı taktikleri ile bu bölgeye harekat düzenleyen her rus birliği bunun bedelini çok ağır ödedi. rusya cephe daraltarak işgalin gerçekleşemeyeceğini kabul etti ve var olan sınır boyunca her uygun açıklıktan saldırıya başladı.
    ikinci harekat, finlandiya’nın geniş karnı üzerinde başlamıştı. kuzeyden başlayan taarruz finlandiya içlerine kadar ilerlemiş botni körfezi yolunu yarılamıştı. bu noktadan sonra harekat bir fin tümeni tarafından geri püskürtüldü ve oyalama muharebeleri* başladı. güneydeki taarruz ise ocak ayının başlarında yavaşladı ve fin kayaklı askerleri tarafından gerçekleştirilen karşı saldırılar ile durduruldu. rusya’nın kanatlarını kuşatan finliler, ikmal yollarını tıkadılar ve rusların geri çekilmesini engellediler ve birliklerin açlıktan ve soğuktan bitkin hale gelmelerini bekledikten sonra saldırarak rus birliklerini dağıttılar.
    ilk taarruzlar dünyayı hayrete düşürmüştü. batı’da sovyet saldırganlığının kurbanı olan finlandiya’ya duyulan sempati, kuvvetli düşmanını püskürten bir ülkenin başarısını coşkun bir şekilde desteklemeye dönüştü. bu durum fransa ve ingiltere hükümetlerinde finlandiya’ya yardım gönderme fikrini doğurmuştu. amaçları hem finlandiya’ya yardım etmek, hem de almanların iştahını kabartan isveç’in gallivare bölgesinde bulunan demir cevherlerini emniyet altına almaktı. ancak bu proje kısmen norveç ve isveç’in itirazlarından dolayı fınlandıya’nın çöküşüne kadar gerçekleştirilemedi.
    rusya kesin bir sonuç belirlemek için tam 14 tümenini mannerheim hattı önlerine yığdı. ilk taarruz 1 şubat’ta yoğun topçu ateşi ve hava desteği ile başladı. bir hafta süren bu yoğun mücadele sırasında mannerheim hattı’nda ilk açılmalar meydana geldi ve ruslar siperleri bir bir ele geçirerek viborg önlerine kadar ulaştılar. kahraman direnişin sonu gelmişti. hareket kabiliyetleri kalmadığından ve ulaşım tesisleri artık felce uğradığından, çöküş kaçınılmazdı. çöküşten kurtulmanın tek yolu ise şartlı teslim olmaktı.
    6 mart 1940’ta finlandiya hükümeti barış görüşmeleri için rusya’ya bir heyet gönderdi. sovyetler ilk önerilerinde yer almayan yeni bölgeler talep ediyorlar, istekler bunula sınırlı kalmayıp ülke içindeki tren yollarının da tamamının rus hükümetinin emrine verilmesini istiyorlardı.
    mareşal mannerheim, birçok devlet adamından daha gerçekçi bir yaklaşımla (fransa ve ingiltere’den gelecek yardımdan endişe ediyordu) bir an önce şartların kabul edilmesini istiyordu. stalin de isteklerini sınırlı tutarak akılcı davranmıştı. zaten savaş sırasında bir milyondan fazla rus askerini, çok büyük miktarda tank, top ve teçhizatını yitirmişti. finlandiya, koşulları kayıtsız şartsız kabul etti ve rusya’nın isteklerine, istemeyerekte olsa boyun eğmek zorunda kaldı.
    bu zorlu savaş boyunca kahraman fin halkının son ana kadar (barış şartlarının kabul edildiği gün dahil!!! – dikkatiniz çekerim) verdikleri insanüstü mücadelesi, bütün dünya ülkeleri tarafından büyük bir içtenlikle izlenmiştir. ülkemizde yarattığı izler açısından cumhuriyet gazetesinin attığı başlıklar ve haberler bu görüşlerin doğrulandığını kanıtlar biçimdedir.

    tarih: 12 ocak 1940
    başlık: ''finlandiyalı kayak şampiyonlarının akıllara hayret veren kahramanlıkları, ruslara büyük zarara mal oluyor''
    haber: bu adamlar akıllara hayret verecek faaliyetler gösteriyorlar. bir gece içinde 100 kilometreden fazla mesafe alarak düşman müfrezelerine baskın yapmakta ve ağır zayiat verdirmektedirler. bir harp muhabiri finlandiyalı kayakçılar arasında bir gün geçirmek fırsatını bulmuştur. bunların arasında en tanınmış kayak ve atış şampiyonu da vardır. (ailesinin rusya da bulunması sebebiyle ismi gizli tutulmuş)

    tarih: 14 mart 1940
    başlık: ''fin ordusu, mütareke fiilen başlayıncaya kadar şiddetle çarpışarak rusları püskürttü''
    alt başlık: ''hariciye nazırı, rus şartlarının kabulüne niçin mecbur olduklarını anlatırken halk ağlaşıyordu, bayraklar yarıya indirilmişti''
    haber: bu gün öğleye doğru ''ateş kes'' emri verilecek olmasına rağmen çarpışmalar bütün şiddetiyle halen sürmektedir. fin halkı hariciye nazırı mr.tanner’in nutkunu dinlerken ağlaşmaktadır. gazeteler sulh metnini siyah çerçeve ile baskıya sunmuşlardır.

    efendim, son olarak... konuyla alakalı olaraktan… üzülerek; (bkz: uluslarin kaderlerini tayin hakki)