hesabın var mı? giriş yap

  • fransız olması..

    fransızlar hiçbir zaman almanlar ve ingilizler gibi bir alanda (elbette başarılı olmuşlardır ancak) "en başarılı" olamamışlardır.. ispanyolların ve italyanların bile futbolu sürklase/domine ettiği, markalaştığı, tekelleştiği uzun dönemler olmuştur ancak fransa'nın özellikle kulüpler düzeyinde avrupa'yı arka arkaya sürklase/domine ettiği uzun bir dönem olmamıştır..

    bence sadece futbolda değil, uluslararası siyasette ve askeri alanda da bu durum geçerlidir..

    bugün fransa avrupa birliği'nin tek nükleer gücü ve askeri anlamda en büyük gücüdür, (politik ağırlığı yoktur demiyorum) ama bir ingiltere'nin ve almanya'nın görece politik ağırlığına sahip değildir..

    şimdi bana fransa'nın başarılı olduğu örnekleri, tarihindeki büyük başarıları, önemli isimleri hatırlatacak arkadaşlar çıkacaktır ama ben zaten fransa başarısız ve yetersiz bir ülkedir demiyorum.. çoğu alanda bizden çok daha ileridedir ama fransa'nın bir almanya, bir ingiltere kadar game changer (oyun değiştirici), anahtar ve kilit bir ülke olmadığını düşünüyorum..

    yanlış düşünüyor olabilirim.. aksi fikirlere daima açığım.. ikna olmaya da kapalı değilim.. yeter ki hakaretamiz ve saldırgan bir üslup kullanılmasın..

  • (bkz: #58071398)'den devam.

    nukleer serpintiyi siginakta karsiladiniz ve anlatilmaz yasanir bir zorlukta iki hafta civarinda bir sure iceride kaldiniz. bundan sonra ne olacak? nereye gideceksiniz? nasil gideceksiniz, nasil gitmeyeceksiniz, yolda basiniza neler gelebilir bir bakalim.

    * oncelikle artik hayatiniz degisti. cocuklarin mutlu bir sekilde kostugu sokaklar artik dunku dunyaya ait olan seyler ve malesef ani olarak kalacak. yeni hayata ne kadar kisa surede adapte olursaniz o kadar az sikinti yasarsiniz. herkes uzgun herkes saskin, ama hayatiniz halen size ait. yapabildiklerinizle kendinizle beraber ailenizi de buyuk ihtimalle kurtardiniz en muhimi de bu. evdir yanar, arabadir patlar. gidenlerin pesinden uzulup isinizi daha cok zorlastirmayin.

    * su asamadan sonra olabilecek milyonlarca senaryo var ama basit olarak gecmek gerekiyor. cok bilindik iki ana branstan gidelim. turkiyede nukleer silahlarla bastan sonra dumduz etmeleri nukleer bir savas sirasinda bile beklenmeyen bir durumdur. ancak hepimiz turkiye'de yasamiyoruz daha ciddi dusmanlari olan ulkelerde cok ciddi nukleer senaryolar aciga cikabilir. cikar.

    * eger isid gibi olmeye oldurmeye merakli bir gucun elinde boyle bir silah varsa bunu sinirlandirilmis saldiri / limited-exchange kategorisinde degerlendiriyoruz. tek veya birkac bombanin en yogun insan hayatinin yasadigi yerlerde yerde patlamasi gibi bir durum aciga cikiyor. pakistan kuzey kore gibi ulkelerin bu derece uluslararasi aktorlere nukleer baslik verip proxy bir sekilde dusmanlarina indirekt zarar vermesi cok ihtimal haricinde olan bir sey degildir.

    * limited exchange nukleer senaryolarda bir devlet mevhumu saldiri sonrasinda hala vardir. altyapi tam anlamiyla bozulmamistir. atiyorum ankara'ya bir bomba dusmustur ve sehir mahvolmustur ama ankara'da pek cok devlet gorevlisinin olumuyle turkiye cumhuriyetinin komple teslim olmasi beklenmemektedir. yonetimi ele alacak ama sivil ama askeri bir hukumet hemen ardindan karar mekanizmasini isletmeye baslayacaktir. yan idareler, karayollari, demiryollari, ulusal basin agi vs limitli bir nukleer saldirida isleyisini surdurecektir. hayat bildiginiz gibi olmasa da bildiginize yakin bir sekilde islemeye bu senaryoda devam eder. kotunun iyisi budur.

    * all out exchange ise beterin beteri bir senaryo kategorisi oluyor. burada amerika gibi bir ulkeniz varsa rusya veya cin gibi potansiyel dusmanlariniz elinde ne var ne yok size atmis ve siz de o fuzeler dusmeden siz de kendi fuzelerinizi onlarin hedeflerine gondermissiniz, dunyada bir anda 26 bin nukleer basligin patlamis olmasi gibi kutsal kitaplarda okunanlardan beter bir felaket ortaya cikmis olmasi durumudur. meteorolojik kisma gelmeden idari babta incelersek bu senaryoda siginaginizdan ciktiginizda tam anlamiyla baska bir hayata cikmis oluyorsunuz. o andan sonra hersey tam anlamiyla bir hatira oluyor. devlet idaresi kalmiyor, herkes basinin caresine baksin gibi bir durum ortaya cikiyor. hukuk kanun bu asamadan sonra hak getire oluyor. fallout evreni ile max max arasinda bir durumdan bahsetmis oluyoruz. anarsiye hos geldiniz, icinde cop torbasina sctiginiz siginak o anda gozunuze disaridan daha guzel gelmeli. insanligin son demleri artik onlar.

    * ana senaryo olan sinirlandirilmis nukleer saldiriya donelim. siginaginizdan ciktiniz ve ortalik tam anlamiyla bir ana baba gunu olacaktir. sehrin siluetinde buyuk degisiklikler soz konusudur. patlama noktasina baktiginizda yogun ve siyah bir duman sehrin merkezinden goge yukseliyor olacak. radyasyon tolere edilebilir seviyeye indigi icin nereye baksaniz hala suren yanginlar cayir cayir siren sesleri sokaklari arsinlayip sehirden cikmaya calisan insanlar goreceksiniz.

    * bu asamada sehre girisler yasaklanacaktir cunku tarkovsky filmlerindeki gibi bir bolge / zone kavramina dahil olmus bulunacaksiniz. bu da tek saldiri senaryosunda mumkun olan bir sey. bu asamada aklinizdan cikarmamalisiniz ki sizin kentinizde bir atom bombasi patladi ve serpinti azalsa da halen suruyor. sehre yeni girisler hemen durdurulmak zorunda ki iceri girenler de ayni saglik sorunlarina maruz kalmasinlar. sari beyaz musamba nbc kiyafetli gaz maskeli tipler goreceksiniz. bu sevindirici bir gelisme cunku devlet fonksiyonunun varligina bir isaret. eviniz bu zone icinde kaldiysa yapabileceginiz cok fazla bir sey yok, hayatin sizin icin baska yerde baska planlari olabilir. bu noktada ya yiyecek ve suyunuz bitecek ve bunlari aramak icin artik siginaginizi kendiniz terkedeceksiniz ya da devlet gorevlileri kapi kapi arastirmalarina baslayarak olen ve kurtulanlari tasniflemeye baslayacaktir. radyasyonun durumuna gore evinizden tek bir parca esya almadan oradan zorla tahliye edilebilirsiniz.

    * siginak ve radyasyon konusunda sizin kadar akilli davranmayan ve evde normale yakin yasamlarini surduren komsulariniz bu asamada henuz olmedilerse oluyor olacaklar. radyasyon zehirlenmesi bir hastalik degildir. bulasici hic degildir. ancak bu raddede onlara yardim icin yapabilecek bir seyiniz de bulunmuyor. yuksek doz radyasyon zehirlenmelerine bagli olarak tanidiginiz insanlari boyle gormek kabuslariniza girer. mideniz kaldirmiyorsa ortalarda mal mal dolasmayin. kendilerine igretiyle falan bakmayin.

    * siginaktan kendi imkanlarinizla ayrilacaksiniz insan hayatinin zayif radyoaktif ortamda 3lu kuralini hatirlayin. 3 dakika havasiz, 3 saat siginaksiz, 3 gun susuz ve 3 hafta yiyeceksiz hayatta kalamazsiniz. siginaginizi terketmek sizi serpinti parcalariyla dogrudan bir araya getirdigi icin disarida siginakta oldugunuzdan cok daha fazla radyasyona maruz kaliyor olacaksiniz. gamma isimasi bu noktada zayifladigi ancak alpha decay bitmedigi icin soludugunuz ve yuttugunuz tozlardaki alfa ve beta parcaciklari sizi bir anda radyasyon zehirlenmesiyle bir arada birakabilirler. en unlu* alfa kaynaklarindan olan polonyum 210 siyanurden ikiyuz elli bin kat daha zehirlidir. gramin milyonda biri bir zerresi insani uc gunde oldurur. kendisini susturma amaciyla cayina bir kasik po 210 katilan eski kgb ajaninin hikayesi icin (bkz: aleksander litvinenko) ozetle : havadaki tozlar buyuk bir tehlike tasiyor. ne yediginize ne soludugunuza dikkat etmek zorundasiniz. bu en az 140 gun boyle.

    * yine kendi imkanlarinizla cikarken iki sebepten bunu yapiyor olun. 1- siginaginizdan daha guvenli bir yer oldugunu biliyorsunuz ve oraya varmak icin bir planiniz var, 2- baska bir careniz yok, yiyecek ve su bitiyor veya bilinmeyen hesaplanmayan baska bir tehlike bas gosterdi ve/veya bombanin tek bomba olmadigini bir sekilde ogrendiniz devletten yardim gelemeyecek. o durumda da baska careniz yoktur.

    * kendi imkanlarinizla siginaktan cikarken su ihtiyaciniz minimal seviyelerde karsilanamaz. 10 gun uc litre degil artik cok daha fazlasina ihtiyaciniz olabilir (eger yuruyorsaniz daha da cok). bu durumlarda evde termosifon gibi bir seyiniz varsa icindeki suyu kullanabilirsiniz. yiyecek icinse cok daha fazla dikkatli olmalisiniz. agzi patlamadan once paketlenmemis, acilmis sonra tekrar kapanmis hicbir seye guvenemezsiniz. snickerslar bountyler tadelleler sizin yine post apokaliptik dunyada yardiminiza kosuyor. komsulariniz olmuslerse yiyecekleri konserveleri vs sizden sonraki yagmacilari beklemesin girip alin.

    * istanbul gibi bir sehir merkezindeyseniz yeralti tunelleri ve metrolarini guvenlige erismek icin kullanabilirsiniz.

    * disari cikarken ne giyeceksiniz? radyoaktif toz halen havada ucusuyor dedik. bu durumda en iyi olasiliginiz musamba ve naylon kapsonlu yagmurluk. eldiven, cizmeler, yuzunuze gaz olmadi toz maskesi. o da olmazsa bir havlu, tshirt veya esarp. tozun saclariniza girmemesi icin kapson surekli kafanizda olacak. o anda size zarar vereceginden degil daha sonra bu tozu guvenli ortama girdiginizde etrafa sacmamak icin kapatacaksiniz. kisaca anlatmak gerekirse butun vucudunuzu kapatacaksiniz. acik gorunen kisimlari bantlamayi bile dusunebilirsiniz. mutlaka ve mutlaka goz koruyucu takmaniz lazim. gozleriniz nemli oldugundan toz cekecek ve beta emitter bir parca gozunuzu hemen yakmaya tahris etmeye baslayacaktir. sabunlu suyla gozlerinizi o ortamda yikamak bir dert, sabun ve goz gibi iki oksimoronun bir araya gelmesi bir dert. takin o yaz denize gitmek icin aldiginiz deniz gozlugunu bitsin. tatil falan kalmadi artik.

    * silah. bireysel silahlanmanin gerekliligi ile ilgili tartismak isteyenler dumani tuten sehirden arta kalanlara tekrar bakabilirler. eskiden yollar tehlikeli idiyse simdi cok daha beteriyle karsilasacaksiniz. medeniyet ac insanin olmadigi yerde vardir derler. bir nukleer saldiri sonrasi marketler yagmalanir, benzinciler yagmalanir, evlere girilip yagmalanir cunku ciddi coklu bir saldirida altyapi coker. marketlere yiyecek gelmez olur. halk ac kalir. ac kalan ve kendi basinin caresine bakmak zorunda kalan halkin oldugu yerde de medeniyet inise gecer. bu durum ortaya cikarsa besin piramidinin ortalarinda kalan siz olabilirsiniz. daha iyi argumanlari (silahlari) olan insanlar kendi baslarinin caresine bakmak icin sizin yiyecek ve suyunuzu almaktan imtina etmezler. silaha en ihtiyaciniz olan zamanlardan birinde yasiyorsunuz. eger varsa geride birakmayin.

    * mumkun oldugu kadar asfalttan, kaldirimlardan, tas zeminden hedefe yuruyun. tarlalardan geceyim topraga basayim derken serpintiye maruz kalmis bomba bulutundan cikmis tozlarla daha fazla muhatap oluyorsunuz.

    * siginabilecek ve geceyi gecirebilecek bir yer bulunca elbiselerinizi cok dikkatle cikarmak zorundasiniz. disi toz kapli oldugundan sadece icine temas ederek mumkunse gozunuzde gozluk ve agzinizda maskeyle bu islemi gerceklestirin. elbiseleri degistirmek daha az beta parcacikli bir hayata giden yolun ilk adimidir. bu da yeni hayatinizda kansersiz fazladan bir 10 yil demek olabilir.

    * cocuklarinizi yurutmeyin, omuzlarinizda donusumlu olarak tasiyin. onlar radyasyona sizden cok daha dayaniksizdir. toz topragi da bilmeden vucutlarina daha kolay alirlar. yerden yuksekte tozdan uzakta tutmak ise yarar. daha da onemlisi neye dokunuyorlar neyle oynuyorlar biliyor olursunuz.

    * ilk gun gidebildiginiz kadar uzaklasmak ve ancak yorgunluktan bayilacakken durmak sizi beklediginizden cok daha uzaga goturur. ertesi gunler bu ilk yolculuk gunu kadar kolay olmayacaktir. ilk gun ne yol katederseniz sizin yarariniza olur. yiyecekleriniz ve kiyafetlerinizi de guvenli bir yerde mumkun oldugu kadar uzun bir sure tutmus olursunuz.

    * tum dunyanin nukleer fuzelerle birbirine girdigi bir senaryoda ise hayatta kalmaniz planiniza bagli. buyuk bir ihtimalle de o planiniz tek atimlik bir barut. eger gerceklestiremezseniz, hedefinize varamazsaniz, varip umdugunuz sonucu yakalayamazsaniz; atiyorum istanbul'dan sag cikmayi basardiniz ve ulkenin iclerine yolculuk ediyorsunuz. bursa eskisehir ankara'nin da yolda nukleer fuzelerle dumduz oldugu haberini alirsaniz ruzgarda savrulan bir yaprak gibi dimdizlak kalacaksiniz. boyle bir senaryoda zaman cok onemli bir faktordur, cunku dunya genelinde binlerce nukleer fuzeden bahsediyoruz. tum dunyadan kalkan radyoaktif toz atmosferin daha once gitmemis yuksekliklerine gidecek. stratosferde radyoaktif toz birikmesi olacak ve en son krakatoa patlamasinda yasanmis doga olaylarini goreceksiniz. ornegin toz yuzunden gun batimlari en az 6-7 yil boyunca inanilmaz bir guzellikte kirmizi olacak. bunun beraberinde toz dunyaya gelen gunes isigini da oldukca kritik bir sekilde soguracagi icin siginaginizdan ciktiginiz andan sonra sizi bekleyen en guc kosullari goreceksiniz. yani nukleer kis

    * nukleer kis, dunyada en az 100 sehrin ayni anda tamamen yanmasiyla ortaya cikan atmosferdeki toz duman ve partikullerin gunes isigini cok uzun yillar bloke etmesiyle yasanacak olan (kesin degil ama cok olasi) bir hipotetik ekstrem mevsim. bu senaryoda tam bir winter is coming hadisesi oluyor. kis sicakliklarinda deniz kiyilarinda -20 dereceler cok olasi, kara iklimin hukum surdugu yerlerde ise benzeri gorulmemis -60li sicakliklar gorulebilecek. yaban hayatindan tutun ormanlara kadar hersey bu ani iklim degisikliginden cok etkilenecek. insanlik yeni bir buzul cagi yasamasa da altyapinin tarimin olmadigi bu sartlarda cok buyuk bir insan populasyonunu hayata nasil tutunacagi bir muamma. zira tarihte belli donemler oldugunu biliyoruz ki bazi yillar yaz mevsimi hic gelmemis. nukleer kis senaryosu bunun birkac yila uzanmis bir versiyonu. atmosferdeki radyasyon da tum dunyaya yayilacagi icin dunyada bitki ortusunun tamamen yok olmasi gibi korkunc durumlarla karsilasilacagini iddia edenler de vardir. ancak cernobil ve pripyat bugun bir wasteland olmamissa umut vardir diyebiliriz. yine de ben olsam madenleri denerdim.

    * anti radyasyon ilaclari olup olmadigini soruyorsunuz, potasyum iyodur / potassium ionide alip radyasyondan korunamaz miyiz? o konu sikintili ki soyle. evet potasyum iyodur bir nukleer saldirinin size zarari olacak pek cok ozelliginden bir tanesinde cok yardimci oluyor. nedir o? iyot 131 notralizasyonu konusu. bir atom bombasi patladiginda cikan radyoaktif partikullerin %3 kadari iyot 131 denen bildigimiz iyotun radyoaktif hali olarak cevreye saciliyor. iyot 131 bir beta parcacigi emiteri, yani gamma isinindan cok beta parcalari saciyor. bu da sadece yutar, uzun sure deriye temas ettirir veya solursaniz size ciddi hasar verecek bir sey. ancak isin kotu yani vucut normal iyot ile iyot 131 arasindaki farki bilemiyor. radyoaktif iyotu da normal iyotmus gibi tiroid bezinizde depolamayi surduruyor. tiroid kanseri hastalarinin da radyoaktif iyot aldigini dusunursek eger ilerlememis bir tiroid kanseriniz varsa gote bala atom bombasi patlamasiyla kendiliginizden tedavi bile olabilirsiniz. ama eger yoksa bir sure sonra tiroid kanseriniz olabilir. cernobil santrali patladigi zaman tiroid vakalarinin yuzlerce kat artis gostermesi hep bu iyot 131 yuzundendir. potasyum iyodur iyi ve doyurucu bir iyot kaynagidir tiroid bezinize yerleserek daha fazla iyot alamayacak hale getirir. dolayisiyla radyoaktif iyot tiroidinize yerlesemez. nukleer saldiri sonrasi kanserlerin en hizli kendini gosterenine karsi kendinizi boyle belese korumus olursunuz. ancak kolay erisilebilen bir ilac da degildir. fukushima patlamasi sonrasinda karaborsaya dustugu bile olmustu.

  • reuters'ta çıkan haber doğruysa yakında normalleşmenin gerçekleşme ihtimali yüksek olan olay. link

    öncelikle ikinci el otomobil fiyatları ne oldu da fiyatlar uçtudan başlarsak;

    1- 2018-2020 arası kümülatif olarak ~%40 olan enflasyon sebebiyle doğal olarak araç fiyatları ciddi şekilde yükseldi ve motorlu taşıt pazarı bütün dünya olduğu için bizim halkımızın alım gücünün azalması fiyatları sınırlı şekilde düşürebiliyor. sıfır araçlara göre alım gücümüzle daha güçlü etkileşimde olan ikinci el araçlara talep arttı.

    2- bahsettiğim enflasyonu önlemek için para politikasının sıkılaşması piyasayı ayrıca olumsuz etkilemişti çünkü otomobil piyasası, konuttan sonra krediye en bağımlı piyasa. finansman şartlarının iyileşmesi ile geçmişten ertelenmiş talebin etkisi ile güçlü talebe şahit oluyoruz.

    3- fiyatlardaki artışın en önemli sebeplerinden biri merkez bankası munzam karşılık kararı.

    mb munzam karşılık oranlarında yeni düzenlemeye gitmişti ve düzenlemeye göre bankalar kredi hacimleri kıstasına göre munzam karşılık ayıracaklar. bankaların mb'nin teşviğinden yararlanabilmesi için kredi hacmini artırması gerekiyor ve genel anlamda bankalar ticari kredilere kıyasla bireysel kredi vermeyi tercih ediyorlar. ( bireysel kredilerde artış %30'lara yaklaştı.)

    mb'nin finansal istikrar raporunda bireysel kredilerin çok ciddi oranda taşıt kredilerine aktığını görüyoruz.

    mb daha sonra munzam karşılık kararında yeni düzenlemeler ile bahsettiğim tercihin cazibesini azaltmaya çalıştı ama munzam karşılık teşviğinden öte bankalar artan kredi verme kapasitesini kullanmak için bireysel kredi vermeye çok meyilli.

    bireysel kredilerin anormal artması sadece ikinci el araç piyasasını olumsuz etkilemiyor, ekonomimiz üzerinde de olumsuz etkileri var, bu sebeple reuters'ın iddiasına göre ekonomi yönetimi tedbir alacak ve doğal olarak bu durum ikinci el otomobil piyasasında normalleşmeyi beraberinde getirebilir.

  • daha fazla "dsmart'ın yeni kampanyaları", daha fazla kombi bakımcısı, daha fazla "20 bin lira ihtiyaç krediniz onaylandı", daha fazla "bekar anneler sik arıyor"...

    off yazarken yoruldum. hayatımızın geri kalanını her gün bu konuşmalardan bir iki tanesini yaparak geçirirken bakalım yorulacak mıyız.

    ek: triggered bir ablamızla olan mesajlaşmamız günümü şenlendirdi. öte yandan bu veri satışı işinin ne olduğunu anlamayanlar da olduğunu gösterdi. bakın işte bu bilgi satışı işi, tam olarak bu işe yarıyor: "bekar anneler sik arıyor" mesajlarının evli barklı kadınlara değil de 36 yaşındaki bekar erkek olan bana gelmesine.

    --- spoiler ---

    (#117901523) bekar anneler ... arıyor ne demek.bu nasıl bir örnek . çok saygısızca!

    07.01.2021 13:43 ...
    atesikus -> : telefonumda en az otuz tane bu mesajdan var onu napacaz?

    07.01.2021 13:59
    normal birileri değildir eminim bu işin ticaretini yapıyordur muhtemlen ama siz genelleme yaparak tüm anneleri karaliyorsunuz

    07.01.2021 14:02 ...
    ayrıca benim telefonuma neden gelmiyor böyle mesajlar bence siz kimlerle takildiginiza bir bakın.

    07.01.2021 14:04 ...
    atesikus -> : siz okuduğunuzu anlama özürlüsünüz ama gene de açıklayayım:

    telefon numaramızın "üçüncü şahıs iş ortaklarıyla" paylaşılması nedeniyle bu numaranın sahibi şu yaşta bekar erkektir şeklinde profilimizi alan şirketler dolandırmak için bu mesajları atıyorlar.

    ben ve tüm anneleri karalamak ne alaka?

    07.01.2021 14:05
    --- spoiler ---

  • "'eğer bana üç kişiyi çalımlayıp 30 yarddan liverpool'a nefis bir gol atıp tribünleri ayağa kaldırmak mı, dünya güzelini yatağa atmak mı diye sorsanız karar vermesi çok zor olurdu. şanslı biri olarak her ikisini de yaptım. ama birini 50 bin kişinin gözleri önünde''

    "yedi tane miss world ile yattığım söyleniyor ama rakam yanlıştır. doğru rakam dörttür. üçünü reddettim "

    (bkz: george best)

  • ne sizden üstün ne de efsane olan nesildir. sadece sizin sahip olmadığınız bazı şeylere sahipler. bütün akranları da aynı durumda. muhteşem, olağanüstü ötesi filan olmayacaklar, muhtemelen sadece belli kalıplar içinde düşünebilen bütün gün internette oyun oynayan zavallılar olacaklar. bizim nesil de bilgisayarla büyüdü ne oldu? herkes facebook'ta koyun yetiştiriyordu bir ara.

  • krizin daha da büyüyeceğinin habercisidir. artık ülkeler isteseler de anlaşamayacaklar.