hesabın var mı? giriş yap

  • sinameki tavsiye edenler var ama sinameki kabızlığa iyi geliyor hadi içelim denecek bir ot değil. çok dikkatli kullanmak lazım çünkü bağırsak florasını bozuyor. müshil etkisi var ve faydalı bakterileri de atıyor. uzun süreli kullanımlarda ciddi bağırsak hasarlarına sebep oluyor. bir tanıdığımız kronik kabızlık problemi için sinameki çayı içmiş bir süre ve geri dönülmez sorunlar yaşadı. ibrahim saraçoğlu çok kötü durumdaysınız yılda bir kaç kere müshil niyetine içebilirsiniz diyordu.

    kabızlığınız eğer kronikse öncelikle yaşam şeklinizi ve yeme düzeninizi gözden geçirmelisiniz. aktif bir yaşam özellikle yürüyüş şart. bol su içmek ve lifli beslenmek ve karbonhidratı azaltmak lazım ayrıca.
    kayısı, hurma ve incir gibi lifli meyveler çok yardımcı oluyor.
    tazesi yoksa bile kurusunu bol suyla veya akşamdan suda bekleterek tüketebilirsiniz. (beklediği suyu da içmek lazım)
    keçiboynuzu da tüketebilirsiniz, özellikle kurusunu ısırarak yemek çok faydalı.
    sabahları aç karnına iki bardak sıcak su içebilirsiniz, anında etkili oluyor.
    normalde de sabahları mutlaka aç karnına su içilmeli. suyu bir kaşık zeytinyağı ile beraber içerseniz daha etkili olur.
    zeytinyağı-yoğurt kürü de yapılabilir.
    kemik suyu içmek çok faydalı. (ekmeksiz)
    magnezyumun sitrat formu da çok yardımcı oluyor.(akşamları içilmeli, derin uyutuyor ayrıca)
    probiyotik kullanımı da çok faydalı. (probien)
    eğer mide probleminiz yoksa aç karnına bir bardak suya bir kaşık doğal elma sirkesi karıştırıp içebilirsiniz.

    bunlara ek eğer klozet kullanıyorsanız ayağınızın altına tabure koyun. alaturka tuvalete oturur pozisyonda olmanızı sağlıyor bu tabure.
    bir de tuvaletiniz gelmezse bile her gün sabah ve akşam düzenli olarak bu şekilde "biraz" oturun. zamanla sabah, akşam tuvaletiniz gelecek.

  • geçen akşam avea prime'a geçmeye çalıştım. zaten faturalı avea müşterisi olduğum için 69 tl'lik paket seçmem gerekiyormuş. sonra baktım avea'da daha düşük internet kotası ile 59 tl'lik bir paket var. ona geçmeye çalıştım, olmadı.

    sonra internette avea, turkcell, vs. uğraşırken donanımhaber forumuna denk geldim. çok basit bir taktik öneriyordu. ara avea'yı, faturasız hatta geçmek istiyorum, de; gör sonucunu, diyordu.

    aradım ertesi sabah. mevcut paketim pahalı geliyor, yetmiyor, faturasız yap beni dedim. anında %50 indirim teklif ettiler. aylardır meğer boşuna ödüyormuşum o parayı. sonra ben yetmiyor bu internet vs. dedim. tak iki katına çıkarttı interneti. çok para dedim, tak %15 indirim yaptı yıl sonuna kadar.

    durduk yere daha ucuza, daha çok internet kotasıyla ve avea prime avantajıyla paket değişikliği yaptım.

    tüm sebebi de bu ölücü arkadaşlardır. ne diyim, çok yaşasınlar!

  • imzacılardan birisince "adam noel barış ödülünü hak etmiyor" yorumuyla desteklenmiş kampanya. ciddiyse üzücü ama şakaysa çok ince mizah içeren kampanya olmuş.

  • şu anda dünyadan 570 km uzakta yer alan hubble'ın aksine, james webb teleskobu 1.5 milyon kilometre uzaklıktaki lagrange 2 pozisyonuna* yerleştirilecek. halihazırda şu anda aynı bölgede wilkinson mikrodalga dedektörü de bulunuyor.

    james webb, daha çok kızılötesi dalga boyunda gözlem yapacağından, dünya ve ay'ın ışımasından etkilenmemesi için bu noktaya yerleştirilmek durumunda.

    aynı zamanda james web teleskobu, uzayda yer alan insan yapımı en büyük nesnelerden biri olacak. 18 parçadan oluşan dev aynasının çapı bile 6.5 metre boyutlarında ve teleskobun toplam boyutu 50 metrenin üzerinde.

    yapacağı gözlemler bugün evrene dair bildiğimiz çoğu şeyi değiştirebilir. çok daha uzağı görebileceğimiz için şu anda 13.7 milyar yaşında sandığımız evrene dair; "pardon 25 milyar yaşındaymış" bile diyebiliriz. kısacası aslında james web teleskobu çılgın bir girişim. elbette hubble'ın verdiği cesaret sayesinde...

  • cezayirli bir aile fransa'ya göç etmişler. çocukları da okula yeni başlamış. derste hocası sormuş

    -yavrum, senin adın ne?
    +mahmut hocam.
    - olur mu canım, sen fransa'dasın. senin adın artık jean fransuva olacak.

    çocuk hınk mınk derken kabul etmiş yeni adını.

    okuldan sonra eve gelmiş. annesi mahmuuut! mahmuuuuut! diye seslenmiş. cevap yok.

    -oğlum bu ne hal, niye cevap vermiyorsun?
    + anne benim adım fransuva artık. öğretmen koydu adımı.

    çocuğun anası bunu bi güzel haşlamış.

    akşam babasına da fransuva benim adım deyince. babası daha fena haşlamış.

    neyse, ertesi gün gitmiş okula. hocası sormuş:

    -fransuva bu ne hal, her tarafın mosmor olmuş.
    +sormayın hocam, akşam iki arabın saldırısına maruz kaldım.

  • bu yemekler paylaşılmış ama ben yakın zamanda fransada okumuş bir öğrenci olarak size işin aslını anlatayım.

    yemekhanede bu menü çıkmaz, bundan çok daha fazlası çıkar. öğrencilerin kartlarıyla turnikede yaptıkları ödemeyle 4-5 çeşit yemek alma şansı vardır. bu çeşitler puan sistemiyle belirlenir, her yemeğin bir sayısal puanı vardır ve genelde elinizdeki puan hakkı 4-5 çeşit yemek alabilmenizi sağlar. fazlasını alöak isterseniz puan başına belli bir cent ekstra ücret ödeyerek alırsınız.

    bu çeşitler arasında 3-4 çeşit sebze yemeği, salatalar, 3-4 çeşit et (tavuk, balık, dana, domuz gibi farklı opsiyonlarla), peynir çeşitleri, 3-4 çeşit tatlı, 3-5 çeşit peynir, ve börek çörek kiş gibi hamur işleri ve içecekler olur. yani toplamda en az 20-30 çeşit yemek arasından şeçersiniz tepsinize koyacağınız yemekleri. öğlen yemeğinde tepsimi alıp peynir, avokado, koca bir biftek, sebze yemeği ve tatlı yediğim günler çoktur.

    bu yemekhaneler fiyat olarak çok uygundur ve sadece üniversitelerin içinde olmaz, üniversite sayısı çok olan şehirlerde şehrin çeşitli mahallelerinde de bulunur. okula gitmediğiniz günlerde de evinize yakın yemekhaneye gidip krallar gibi beslenebilirsiniz.

    sosyal devlet zannediyorum böyle bir şeydir.