hesabın var mı? giriş yap

  • 2009 domuz gribi salgını sırasında cambridge üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, cerrahi maskeler 0.93-1.25 mikron boyutundaki bacillus atrophaeus bakterilerinin ve 0.023 mikron boyutundaki bacteriophage ms2 virüsünün filtrelenmesinde test grubu içinde en etkili performansı gösteren meteryal olmuş. elektrikli süpürge torbası, el havluları veya pamuk tişört, kağıt mendil gibi materyallerin de aşağıdaki yüzdelerde koruyucu olduğu görülmüş.

    elektrikli süpürge torbası (toz torbası): 95%
    bulaşık kurulama havlusu: 83%
    pamuk karışımlı kumaş: 74%
    %100 pamuk kumaş: 69%
    antimikrobiyal yastık kılıfı: 65%
    atkı ve yastık kılıfları: 62%
    keten: 60%
    ipek: 58%

    sars-cov-2 virüsü 0,08-0,09 mikron aralığında bir boyuta sahiptir ve yaygın olarak 5 mikron civarındaki damlacıklar vasıtası ile yayılır. dolayısı ile çalışmadaki veriler bu virüs için de geçerli oluyor. temas ile bulaş için tablo 1'in ikinci kısmına bakıyoruz ve koruyuculuklar düşüyor.

    tablo 1 - tablo 2

    en kolay bulunabilecek olanı elektrikli süpürge torbası (toz torbası) ve fiyatı da uygun. yok şekilli vs. olsun derseniz kuruluma bezi ile kendiniz de evde yapabilirsiniz. 83-95% koruyuculuk hiç fena bir oran değil üstelik bu maskelerden adetli olarak yaparsanız işiniz bitince yıkayıp tekrar kullanabilirsiniz.

    şurada da pratik maske yapımı videosu bulabilirsiniz: youtube

    ben iki kat kurulama bezi kullanıp maskemi hazırlamayı iç kısmına da 1 kat toz torbası koymayı planlıyorum. toz torbasından hazırladığım 2. filtereyi her kullanımda atarım çöpe. dış maskeyi de yıkadım mı tamamdır. zaten dışarıda dolanıp durmuyorum ihtiyaç anında markete gitmek harici evdeyim.

    şşşşşt: çalışmaya (benden duymuş olmayın) sci-hub üzerinden https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24229526 şeklinde arama yaparak ulaşabilirsiniz. şa

    büdüt: uyarılar üzerine. toz torbası ile nefes almanın biraz zor olduğu belirtilmiş. bence en uygunu kurulama bezidir. şu da @tafoo'nun yolladığı bir diğer link: buyursunlar

  • italyan rönesans ressamı sandro botticelli'nin ünlü tablolarından biri. botticelli’nin, mediciler’in çevresinde adeta moda olan yeni-platoncu düşünce bağlamında yapmış olduğu bu resminde saydam giysiler içerisinde el ele tutuşmuş üç güzeller halka dansı yaparken görülür. rönesans sanatçıları bu dansı, antik sanat yapıtları ve edebi kaynaklardaki betimlemelerden bilmektedir. bunlardan biri, antik dönem yazarlarından seneca’nın de beneficis’de anlattığı kayıp bir klasik resimdir. seneca bu resimde, üç güzellerin, armağan verme, kabul etme ve geri vermeden ibaret üç yönünü temsil eden gülümseyen, genç, el ele tutuşmuş, bol saydam giysiler giymiş kızlar olarak betimlendiğini anlatır. alberti de della pictura adlı kitabında seneca’nın sözünü ettiği bu resmin ressamlar için mükemmel bir konu olduğunu belirtir ve ressamlara bu resmi yeniden canlandırmalarını tavsiye eder. yunan mitolojisinde afrodit’in hizmetinde olan bu neşe, eğlence ve güzellik tanrıçaları rönesans döneminde kozmolojik bir simgeye dönüşmüştür. botticelli’nin bu tablosunun gerçekleştirilmesinde önemli payı bulunan marsilio ficino’ya göre evren, ilahi bir sevgi dairesidir. yeni-platoncu kozmolojide sürekli bir oluşum, değişim ve kaynağa dönüş döngüsü söz konusudur ve bu döngünün her aşaması, sonsuz döngü dansını yapan güzellerden birine karşılık gelir. bu aşamalar, tanrı’da başlayıp tanrı’ya cezp ettiği için güzellik; dünyaya yayılarak onu tutsak ettiği için aşk ve yeniden yaratıcısına dönerek onu eseriyle birleştirdiği için hazdır. güzellikten başlayan aşk, haz ile sonlanmakta ve tıpkı başladığı noktaya geri dönen bir dairede olduğu gibi, tanrı’dan başlayıp dünyaya yayılan ve sonunda tekrar tanrı’ya dönen sürekli bir çekim bulunmaktadır. klasik yazından esinlenen botticelli, öykünün orijinalinde figürlerin tümünün bir arada bulunmamasına karşın, kompozisyonunda bunları bir araya getirmiştir. kompozisyonun merkezini venüs ve hemen üzerinde bulunan eros figürü oluşturur. bu iki figür, yeni-platoncu anlayışta sevginin her şeyi birleştirici bir güce sahip olduğunu simgelemektedir.

    neyse ki, botticelli'nin savanorala'nın gazına gelip de yakmadığı resimlerinden biridir. yakmaması sayesinde sanat tarihçileri ve eleştirmenlerinin üzerine iki çift kelam etmesine neden olan resimdir de denebilir.

  • herifin bir forumda "benim bmw'um var ve hiç bir kız yüzüme bakmıyor, herif honda civic ile hatun içinde yüzüyor" dediği söyleniyor.

    benim de honda civic'im var. elliot'cım sen olayı tam anlamamışsın diyorum. *

  • az önce göbeği açık bi kız çıktı, "hayatım başarılarla doludur, mesela 17 yaşımdan beri yalnız yaşarım ve temiz kaldım. buradan da nişantaşına gideceğim" dedi. ayağa kalktım alkışladım helal olsun dedim, şimdi nişantaşına gidiyorum.

  • erhan afyoncu: hocam, şimdi tarihte kurulan ilk türk devleti hangisidir?
    ahmet taşağıl: büyük hun imparatorluğu..
    murat bardakçı: tarih kaç?
    ahmet taşağıl: 2259
    erhan afyoncu: milattan önce mi?!

    lan be olsam milattan sonra derdim amk. doktor emmett brown kuruyor.

  • kanola bitkisi aslında kolza'nın kanadalılar tarafından seleksiyon ile ıslah edilmiş halidir ismi de canadian oil plant'in kısaltılmış halidir.

    kolza binlerce yıldan beri kullanılan ama erusik asit içeriği yüzünden yüksek miktarda kullanılması 1970'lerde sağlık riski nedeni ile haklı olarak uzaklaşılmış bir bitkidir .

    ama soğuk iklimde yetişebilmesi ve dönüm başına yüksek yağ veriminden dolayı kanadalılar uzun yıllar süren seleksiyon ile normal kolza yağındaki %2-3 oranındaki erusik asit miktarını doksanların sonunda %0.5'e günümüzde ise %0,01 miktarına düşürüp dünyaya muhteşem bir kültür bitkisi hediye etmiştir. (işte batı bilimine burada müteşekkiriz)

    yanma noktası en yüksek bitkisel yağlardan olması sebebi ile en iyi kızartma yağlarından biridir.

    bildiğin faydalı bitkisel bir yağdır, biyodizel amaçlı kullanımı dönüm başı yüksek verimi, bakımının, su ihtiyacının az olması, soğuk iklime dayanıklı bir bitki olması, yağ eldesi sonucu yüksek proteinli küspesi yüzünden aranan bir hayvan yemi olması dolayısığıyla yağ maliyetinin oldukça düşmesidir.

    sanırım kuzey ülkeleri soğuk iklimde olmaları sebebi ile bağımlı oldukları yağlı tohum ve bitkisel yağ üretimi sıkıntıları sebebi ile kanola'yı çok sevdiler. haklı olarak nordik diyetlerinde tüketimi artırmak için tavsiye ediyorlar.

  • kendisini devirmek icin yapilan darbeyi arastirmak icin meclise verilen onergeyi red eden bir parti var basimizda. dunya insanoglu tarihinde boyle birsey ilk defa oluyor.

    (kahkaha efekti)

    anlayan anladi.

    ama aktroll ler anladigi halde ak olmaya devam ediyorsa dunyanin en serefsiz yaratiklaridir.

  • -kopeklerini evlendireceklerini soyleyen komsunun evlilik davetiyesi verip dugune davet etmesi. (oha) neyse peki oyle olsun bakalim diye gunu geldiginde yola cikip gidildiginde, dugune uygun olmayan kiyafetle (!) gelindigi bildirilerek kapidan giremezsin diye geri cevrilmek istenmesi. arkadasla birbirimize donup "ne diyo la bu, bu nedir la" bakisi atmamiz. neyse dugun(!) sahipleriyle baglantiya gecip bir sekilde iceri girmemiz. ve evet tipik amerikan dugunu gibi millet masalarinda icki icerken kopek sahiplerinin evlilik yeminlerini kopekleri adina etmeleri, kopeklerin cok sekil giydirilmesi ve milletin harbi harbi evleniyorlar diye mutluluk goz yasi dokmesi bunlar olurken benim dayanamayip hayvan gibi gulmem ve pis bakislarin hedefi olmam. "sorry, they are so sweet" diye yalandan kivirmam.

    -arabayi park ederken arkadan arabaya tak tak diye vurulmasi. polisin park cizgisini az gectim diye ( 1-2inch disarda) ceza yazmaya kalkmasi. benim "baba napiyon yapma, isa askina lutfen, kurban olam" serzenislerime aldirmamasi benim de caresiz beklerken cakallik yapip "iyi de sen arabama vurdun ben daha park etmedim" demem uzerine bir sure dusundukten sonra "hmm aslinda haklisin ama bak bi daha yapma" diyip cezadan yirtmak, benden sonra gelen kurbani tam olarak arabadan cikmasini beklemesi ve o ciktiktan sonra parkin disarda mi diye kontrol edip disarda olduguna karar verip kadinin yakarislarina aldirmadan ceza yazmasi. (benim bokuma kadina patladi)