hesabın var mı? giriş yap

  • dedesi üniversite mezunu, babası lise mezunu, abisi ise liseden atılmış biri olarak darmadağın ettiğim eylem.

  • her şeyi daha da berbat edecek düzenlemedir.

    bir defa nafaka kalkmıyor, eşin sorumluluğu 5 yılla sınırlanıyor. bu 5 yıldan sonrasını ise devlet ödeyecekmiş.

    elin iki tane ergen kezosu evlenecek, anlaşamayıp boşanacaklar, 5 yıl nafaka ödeyecekler, ondan sonra hop devlet devam edecek nafaka ödemeye. bu nasıl bir mantık anlayabilmiş değilim.

    salak evlilikleriyle kendilerini yakanlar, artık sadece kendilerini değil bütün vergi mükelleflerini yakacaklar.

  • kardeşim 6 yaşındayken..

    _anne bişey sorucam..
    _sor oğlum..
    _biz seninle anne tarafından mı akrabayız?
    _cin gibisin oğlum maşallah..
    _evet mi?!

  • birinci sınıf öğretmeni olmak. hem çok meşgul oluyorsunuz depresyona zaman kalmıyor, hem de aynı şeyleri 743 kez tekrardan algılarınız yavaşlıyor, depresyondaysanız da anlamıyorsunuz. ben mesela geçenlerde girdim sanıyorum, tam anlamadım ama. etraflıca düşüneyim bunu dedim eve gidince, meşgul insanım şu an. ama evimizin karşısındaki binayı yıkmışlardı, bir sabah beton döktüler. temelinde binanın kocaman bir boşluk vardı, siz deyin boşluk kadar içinizdeki , ben diyeyim yalnızlık kadar. bir miktar ağlamış olabilirim. az ama. bir annenin yavrusuna yapabileceği haksızlık kadar. beton dökmek bu aralar acıklıdır, bilemezsiniz. bazı sabahların beton döküp ayaklarına, denize atmak geliyor içimden. olmasalar. yıkılıyor, yapılıyor evler yeniden. ben bir tek tuğla koyamıyorum. kamyonlarcaydı tuğlalarım. bunlar oyalıyor nihayetinde işte, iş-güç. düşünmüyorum hiç. ama depresyonda değilimdir, sanmıyorum.

    kendi kendimin doktoruyum yemin ederim. keşke tetikçisi olsaydım kendimin, parası neyse verip; hayata karşı kendimi tetiklerdim.

  • ders: hayat bilgisi
    konu: türk kadınlarının yabancı erkeklere karşı daha hoşgörülü olmaları.

    şimdi pek sevgili okur, gerek kendi çevremden, gerekse başkalarının çevrelerinden gördüğüm, izlediğim, duyduğum kadarıyla türk kadınının, yabancı erkeklere karşı daha hoşgörülü olduklarını bir süre önce saptamış idim; bir de yazayım da belki doçentlik falan alırım diye kasıyorum. ha bu arada, belki diğer milletlerin kadınları da böyledir ve hatta belki de bu yüzden rus kadınlar türk erkeklerine hastalar sanıyoruzdur. orasını bilemem; şimdi kalkıp da tanıştığım 3-5 ecnebi üzerinden genelleme ya da tespit yaparsam, mazallah ab'ye falan almazlar bizi.

    neyse biz konumuza dönelim. evet sen, türk kadını, bugüne kadar fark etmediysen, bu entariyi giydikten sonra fark edeceksin ki, ecnebi bir oğlanın hal ve tavırlarına, bir türk gencininkinden hep daha hoşgörülü yaklaştın. tabi ki hepinizi genellemiyorum hemen bık bık etmeyin. ayrıca sebepleri kişiden kişiye de elbet değişecektir ancak böylesi bir "eğilim" olduğunu hemen inkar etmeyesin diye ben sana, bir kendi yaşadığım, bir de sözlükte de genel eğilim olarak gördüğüm iki örnek vereyim.

    örnek 1: bizim arkadaşlar, bir öğrenci gezisi esnasında bir grup italyan çocuk ile tanışırlar (bak italyanı vurguladım az sonra olaylar gelişecek). bunlar yolda kakara kikiri ahbap olup giderlerken, otobüs ani bir fren yapar ve arkadaşımın bana anlattığı haliyle bundan sonra kurulan diyaloğu size aktarırım:

    arkadaş: abi az daha otobüse yüzü koyun kapaklanıyordum.
    nickimi unuttum: hmm.. (tüh ya kurtarmış)
    a: ama asıl komik olanı, tehlikeyi atlattıktan sonra italyan çocuklardan birisi döndü bana "niye bu kadar korktun ki düşsen de bişey olmazdı sana" dedi. ben de "o niye?" dedim. o da "çünkü doğal hava yastıkların var senin" dedi zuahahahhaa (evet arkadaş kız)
    nu: hmm sen de bunu komik buldun?
    a: evet neden ki?
    nu: bi kere espri çok kalitesiz. ikincisi daha yeni tanışmışsınız, densiz bir espri olmuş. üçüncüsü bu espriyi o değil de bir türk yapsaydı "oha hayvan, abazan işte" derdin; komik bulup gülüp bir de gelip bana anlatacağına!
    a: eehmm.. kem küm..
    nu: hadi naş naş gözüm görmesin...

    ya sevgili okur bak gördün mü? işin daha da kötüsü bunlar sonra o espri anlayışına sahip italyan arkadaşlarla kanka oldular ve 2-3 yıldır da görüşüyorlar.

    örnek 2: açın sözlükte ispanyol erkekleri, italyan erkekleri, yiğidin harman olduğu yerin erkekleri gibi başlıkları okuyun. kadınlarımızın türk erkekleri için "çok kötü vasıflar" olarak nitelendirdikleri "çapkınlık, hovardalık, yavşaklık..vs" gibi bütün sıfatların bir anda nasıl da meziyet oluverdiklerine hayret edin. "bunlar hem çok şekeeeer, hem çok tatlıııı, hem çok sıcak kanlıııııı (türk olunca bunun adı yavşak oluyor) hem de çapkındırlar ekiekiekie" şeklinde girilmiş bir çok entryi görün ve beni daha fazla yormayın.

  • - sap sap sap sap sap sap sap sap sap. karıymış at sepete. sap sap sap sap sap. pınarlar verici olur at sepete. sap sap sap. ulan inşallah tokmakçısı yoktur. at sepete. sap sap sap sap

  • terör olaylarının yıllar sonra istanbul'a sıçradığı gösteren olay.

    ulan ben ne zaman yaya geçidinde yayaya saygı duyulacak diye düşünürken olay nerelere geldi.

    cidden nasıl ah aldıysak belimiz doğrulmuyor.

  • kar, kış, ayaz derken yüzüm biraz kurudu. ben de kremden falan çok hoşlanmadığımdan, zeytinyağı süreyim dedim. iki gündür köşe kapmaca oynuyoruz bizim sıpayla. manyak mıdır nedir, önüne yağ koysan dönüp bakmaz, yüzümdeki yağa taktı kafasını. yalamadan rahat duramıyor. mır mır gurr kır kır mırr mır diye kovalıyor beni. yakaladığında kucağıma atlayıp yalamaya başlıyor. pis sapık! ananım ben senin!!!