hesabın var mı? giriş yap

  • 1928 yılında yıkılan st francis barajı anısına yapılmış şarkıdır.

    baraj, 1924-1926 yılları arasında, o sırada başında yüksek mühendis william mulholland'ın olduğu, su işleri bürosu tarafından yapılmıştır.

    12 mart 1928 günü gece yarısı, (mulholland'ın teftişinden ve güvenlik onayı vermesinden 12 saat sonra) barajın bir duvarı yıkılmış ve serbest kalan 47 milyon m3 su, 43 m.lik bir yükseklikle, san francisquito kanyonuna doğru 29 km/h hızla akmaya başlamıştır. 87 km ilerdeki pacific okyanusuna ulaşana kadar, su kütlesi, ortalama 3 km genişlik ve saatte 8 km hız ile yol almıştır. bu esnada önüne çıkan herşeyi ve yaklaşık 600 insanı pacifik okyanusuna taşımıştır.

    st.francis barajı felaketi, amerika'da 20 yy'ın en büyük insan hatası olarak kabul edilmiştir.

    bu tecrübeye sahip amerikalılar, 2017'de aşırı yağışlar sebebi ile savaklarının birinde aşınma tespit edilen oroville barajı'nın yıkılma tehlikesine karşı, baraj çevresindeki 180.000 kişi için tahliye emri vermiştir. (bkz: oroville barajı)

  • oruçlunun açlıktan akli melekeleri kaybetmesi sonucunda iskender satılan bir mekana gitmesi sonrası karşısındaki müşterilerin yaptığı eylem.
    oruçluyken ne işin var kardeşim iskender satılan,yenen yerde.

  • ortak arkadaşların olduğu durumlarda, "bu dosyaları silmeniz bazı programların çalışmamasına sebep olabilir" şeklinde bir uyarıyla karşılaşılabilir.

  • nedense pek merak edilen bir meseledir ve "o öyle bir ruhtu ki" değildir. gerçek her dem çiğdir. ortamlardaki kadın kıtlığı. o dönemi şöyle anlatırsak eğer durumun vahametini daha iyi fark edersiniz. tomris uyar liseden mezun olduğunda liseden mezun olan öğrenci sayısı 20 bin civarı. bunun dörtte biri anca kadın. yani 5 bin civarı liseden mezun kadın var. bunların sanat sepetle ciddi ciddi ilgileneni birkaç yüz ancadır. bu birkaç yüzden sanat sepet ortamlarında takılanı elli altmış ancadır. bir de bunların istanbul'da takılanı da bir yarısı kadardır. bir de bunların ciddi bir beraberliği ya da evliliği olmayıp ortam simalarıyla yakınlaşma ihtimali olanı da elde kalan yarının da yarısı falandır anca. yani ortamlarda bir düzine kadın ya var ya yok. birkaç yaş genç, birkaç yaş büyük kadınları da ekleyelim. tüm istanbul enteliz danteliz, sürüden farklı yaşarız kafasındaki yüzlerce bohem hayat erkeği eldeki elli civarı kadına bakıyor. ha bu elli kadın da aynı zamanda güzel yahut eli yüzü düzgün kadın olmuyor. yanisi aç kitlenin gözünü diktiği kadın sayısı aslında toplamda 10 falandır. manzara bu özetle.

  • bu adamlar o kadar teknolojik uzay gemisi yapmislar hala bi otobus gibi tutma yeri koymamislar, bi torpil yiyince cikan sarsilmada hoop diye cihazlara tutunuyolar, bigun biri kiracak navigasyon kolunu, kalacaklar uzayin ortasinda dimdizlak