hesabın var mı? giriş yap

  • - alooo ??

    - türk telekom müşteri temsilcisi ayşegül, buyrun ?

    - ayşegül hanım sözlüğe giremiyorum.

    - neyi öğrenmek istiyorsunuz ?

    - pena ?

    - gitar çalmak için kullanılan minik plastik garip nesne

    - peki teşekkürler.

    - rica ederim.

  • bizi çekemeyenler yine paranın çekiciliği demiş sevgilim. ben 41 yaşındayım, sevgilim 22 yaşında. aramızda şu ana kadar maddiyatın bahsi dahi geçmedi. sadece okuluna gidip gelirken otobüste zorlandığı için arabamı ona verdim, ben işe servisle gidip geliyorum. bölümü zor olduğu için okurken çalışamıyor. bu sebeple ev kirasını ben ödüyorum. kyk kredisi almasını istemediğim için o ihtiyacını da ben karşılıyorum. güzel gözükmesini istediğim için makyaj malzemelerini de ben alıyorum hep. o da beni çok seviyor. yalnız mezun olmasına yakın biraz soğuk davranmaya başladı ama sanırım okulu biteceği için stresli..

  • "kocam çok iyi biridir, onunla bir problemim yok" dediğin adamı 2 yıl aldatmandan problemin kimde olduğunu anladık biz zaten.

    tanım : ruh hastası beyanı.

  • huzur vermez.
    hayır saat olmuş gecenin onu, ofisteyim, hala çalışıyorum, durup durup sinyal istiyor piç. vermiyorum ya sinyal falan. gider misin buradan?!!!
    teşekkürler.

  • "tabula rasa, hiçbir şeyin kayıtlı olmadığını düşündüğümüz fizikî beynimizin, doğumdan sonraki yaşam illüzyonu sırasında elde edeceği tecrübeleri, bu illüzyon (hayalî) hayatın gerektirdiği şekilde kısıtlı ve üç boyutlu olarak algılamamızla elde edeceğimiz tecrübeleri ifade eden bir terimdir. esp (duyu ötesi algılama), zamandan bağımsız olarak geçmişi ve geleceği görebilme ve diğer yetenekler, doğumda kapatılır("disable" edilir). bu yetenekler herkeste vardır ama kullanmak içinde bulunduğumuz "matrix" gereği yasaktır. kullanamayanlara örnek olsun diye, kullananlar da kullansınlar diye (belli bir amaç için) bu yetenekler bazı insanların kaderinde açık olarak hazırlanır. beyninde bu yetenekleri doğuştan açık olanlar etrafına ve kendine yarar sağlayacak şekilde bunu kullanır. bu yetenekleri hiç olmayanlar ise normal hayatlarına devam ederler. bu yeteneklerin olmaması bu 3 boyutlu fiziki ve hayali dünyanın şartıdır, kanunudur, yaradılış gereğidir. çünkü, ancak bu kısıtlanmış beyinle fizikî dünyada istenilen amaca ulaşılarak tekâmülde yükselinir. yoksa, bütün yetenekler açık olsa, hayatın anlamı kalmaz, kişi bir süre sonra sıkılır ve fizikî dünyayı sıkıcı görür. fiziki dünyadaki illüzyonik sıkıntı, hastalık ve dertler, hayatın ta kendisi ve ders alınması gereken kaderî vakalar olduğundan gereklidirler. tabula rasa, bunların (tecrübelerin) hiçbirisinin bulunmadığı safhadır (doğumdan hemen sonraki bilginin, tecrübenin yazılı olmadığı "boş levha" ya da "sehpa"). doğumdan itibaren fert, kendisini fert yapan (değiştirilemez karakterini elde edeceği) önceden hazırlanmış kaderine göre hayatını yaşar ve deneyimlere sahip olur. böylece, herkesin kişiliği farklı farklı olur(deneyimlerine, birikimlerine göre). tabula rasa çok felsefik ve derin bir konudur. tabula rasa öncesi (doğumdan önceki safha) ve tabula rasa'daki yazılar (elde edilen tecrübeler) konuların esasını oluşturur. kişinin tabula rasa'sına yazılacak tecrübelerin önceden zaten hazır olması ve doğumdan önce kişinin (bireyin) yaşayacağı hayatı bizzat kendisi seçerek (doğum yeri, aile, hayat tarzı vs) seçtiği hayatı fizikî olarak yaşaması (ve beynin bu seçimi fiziki illüzyonik hayat sırasında hatırlamaması, çünkü içinde yaşadığımız "matrix"in kuralı gereği) ise tabula rasa ile ilgili diğer izdüşüm konulardır. derin konulardır ve kimse tam olarak gerçeği bilemez bu konuda. ölmeden ölmek diye bir kavram bununla ilgilidir. ölüp diğer boyuta geçtiğimizde anlarız fiziki ve hayali dünyadaki elimizdeki imkanları. ama ne kadar pişman olursak olalım geriye dönüş yoktur. o yüzden, fiziki olarak ölmeden (seyyalevî bağ kopmadan, kalp ve beyin durmadan) bu dünyada yaşamak en önemli amaçtır. yani başka bir deyişle, sanki biz ölmüşüz, diğer dünyalara, boyutlara gitmişiz de dünyadaki fiziki-hayali hayatın anlamını kavramışız sonra nasıl olduysa geri gelmişiz gibi. bu şekilde, fiziki-hayali dünyanın dertlerinden, sıkıntılarından, fiziki boyutun kısıtlayıcılıklarından sıkılmayarak, ders alarak seçilen bir yaşam tarzı "nötr"ü yaşamak anlamına gelir. yani, siyah ve beyazın ortasındaki grilikte durmamız anlamına gelir. bu gözlükle üç boyutlu fizik dünyaya bakan bir insan mutluluk ve mutsuzluğun ortasındaki nötr bölgede durur ve her ikisinden de ders alır, kendine bir pay çıkarır. güzel ve çirkin de onun için aynıdır. doğumdan itibaren ailenin ve toplumun bireye empoze edip durduğu şartlanmaları minimuma indirgeyerek huzuru bulur. bebeğe sıcak "cıss" diye öğretilirken bunun karşısı olan "soğuk" öğretilir. ikili olarak öğrenilegelen, aslı tek olan bilgi insanın tüm hayatına egemen olur. aslı tek olan bilgiyi sürekli olarak böyle ikiye bölerek, karşılaştırmalı ve göreceli, izâfi bir hayatta bulur birey kendisini. aslında ortada ne sıcak, ne soğuk, ne güzel, ne çirkin, ne mutluluk ne de mutsuzluk vardır. kişi nötr de durarak bunların keyfini sürebilir. yoksa, çoğunluğun yaptığı gibi mutsuzlukları redederek (kadercilik de yaparak) sürekli mutluluğun peşinde koşarak bütün hayatı mutsuzluklarla geçer. aslında mutluluğu, hastalığı, güzelliği ve soğuğu gönderen kaynak hep aynı kaynaktır. bütün illüzyonlar ve hayali acılar kişiye aynı kaynaktan gönderildiği için, kişi bunları "bunlar beni ben yapan şeyler, bunların hepsini kabul ediyorum" diyerek kabul edebilse, o zaman nötr'lükte gerçek mutluluğu yaşayabilecektir. tabula rasa'sına güzel şeyler yazabilecek, yazılı olanları büyük bir sevgi ve barış ile kabul edebilecek ve huzurlu bir hayat sürecektir."

    - ege üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan dr. levent beye, ricâmız üzerine `tabula rasa`'yı böylesine sarih üslupla izah ettiği için teşekkür ederiz. ayrıca bu açıklamasını ekşi sözlük'e nakletmemize müsaâde ettiği için de kendisine en içten şükranlarımızı sunarız.

  • öncelikle mekanı cennet olsun. elim bir kaza...

    "maalesef duble yollarda yayaya yol vermek çok tehlikeli sonuçlara neden olabiliyor."

    tehlikeli sonuçlara neden olan "yayaya yol vermek" değildir. tehlikeli sonuçlara yol açan ülkedeki eğitimin yetersizliği ve buna bağlı olarak her alanda kural tanımaz, ben merkezci insanların kendileri hariç çevrelerindeki herkesi yok saymalarıdır.

    her gün yüzlercesini gördüğümüz önce ben, benim işim, benim yolum görüşünün kameralara yansımış halidir. oysa ki yaya geçidi olan bir yere yaklaşırken:

    * ileride yaya geçidi olduğunu belirtir trafik işareti olur.
    * hızınızı düşürmeniz için hız sınırını gösterir trafik işareti olur.
    * yaya geçidi, dönel kavşak, ana yola kontrollü katılan tali yol gibi yerlere yaklaşırken hız önceden düşürülmelidir konusu ehliyet kurslarında defalarca tekrarlanır ve ehliyet sahibi herhangi bir insanın ben bunu bilmiyorum deme şansı yoktur.

    görüldüğü gibi sorun yayaya yol vermek değil, yayaya yol verilmesi gerekebilecek yere yaklaşırken tam gaz yola devam etmek ve trafik işaret ve işaretçilerine uymamaktır.

    bu sorunu en net gösteren yer dönel kavşaklarımızdır. dönel kavşaktaki öncelik sıralaması ve dönel kavşağa yaklaşırken hız kesilmesi herkes tarafından bilinen ülkelerde aşağıdakilerden hiçbirini göremezsiniz.

    * dönel kavşağa yaklaşırken bulunan kasis. bu kasis, kimse hız kesmediği için konulmaktadır. oysa ki böyle bir şeye gerek yoktur. zaten dönel kavşağa hız kesilerek kontrollü yaklaşılması gerekir. kimse yapmadığı için mecburen kasis de ekleniyor bizde.
    * dönel kavşak içindeki kasis... saçmalığın daniskası. dönel kavşağa girmiş aracı yavaşlatmaya çalışyor, yani sübliminal mesaj olarak yol sende değil, sağdan yardırıp gelen var, viraj içinde dur diyor. oysa ki yol onun hakkı...
    * (bkz: kocaabdil) mahlaslı suserin katkısıyla dönel kavşağa trafik ışığı konması da ağır bir saçmalıktır.

    dönel kavşağa gelirken 2 adet ikaz levhası olur.
    ikaz 1 dönel kavşak var ileride demek...

    ikaz 2 bu da yol ver demek... ama bizde kimse bu 2 tabelayı bilmediği için bu da var. yazıyla anlatmış artık...

    şuna da yaya geçidi deniyor mesela. sarı çizgiler oraya yaklaşırken aralıklı olur, tam gaz gitme diyor yani... yavaşla ki yolun kenarında yaya olursa veya önündeki durursa sen de ona çarpamadan durabilesin.

  • güzel bir fragmana sahip çünkü hiçbir şey göstermiyor. günümüz fragmanlarda artık neredeyse filmi tamamen izlediğimiz için bence fragman yeterli. bir de dikkatimi çeken daha ciddi ve daha oturaklı bir marvel filmi var. 1 milyar dolar worldwide hasılatı çok rahat görecektir.

  • stadlarına degil, tavırlarına hayran oldum. 20 küsur yıllık fenerbahceliyim; ilk defa bugün, onları kıskandım.