hesabın var mı? giriş yap

  • air superiority uçağı olarak temel görevi düşman hava sahasına hakim olmak, yani düşman uçaklarını düşürmektir. bu sebeple hızlı ve manevra yeteneği yüksektir. örneğin kendisinden 10 yıl daha genç f-35'e üstünlükleri şöyle:

    - ses üstü hızı (1.5 mach)
    - 2 kat sayıda havadan havaya füze taşıyabilme.
    - daha yüksekte uçabilme (50k)
    - thrust vectoring sayesinde 2 kat daha fazla manevra yeteneği.

  • kıdem tazminatına çökmek için ismini de tes ( tamamlayıcı emeklilik sistemi ) koymuşlar. şimdi gerizekalıya anlatır gibi anlatayım. bu sistemde ki olayı.

    işveren şu an için kıdem tazminatı durumunda brüt maaş üzerinden aylık %8,3 civarı bir ödeme yapıyor. tes denen ucube sistemde ise hükümet işverene diyor ki eskiden 8.3 yapıyordun şimdi 5.3 yapacaksın. bak sana her ay için %3 kar edeceksin bir de diyor istediğin adamı kıdemi var diye kovamamazlık etmeyeceksin. kovacaksan istediğin an kov. tazminat isterse sen değil ben uğraşırım.

    salak işçilere de diyor ki sen zaten her işverenden tazminat alamıyordun bu sistemde kendinde işten ayrılsan tes'te olan parana bir şey olmayacak. yanlız sistemde söylenmeyen şeyleri aşağıda yazayım.

    işçi işten çıkartıldı, sistemde biriken tazminatını 60 yaştan önce çekemiyor. hatta 60 yaştan sonra da nakit olarak çekemiyor. hükümet diyor ki o parayı peşin sana yedirmem. emekli maaşına azar azar ekleyerek sana veririm diyor. işin enteresanı ev alacaksan tes'de biriken paranın sadece %10 civarını kullanabilirsin. hem ev aldın hem de o sene evleniyorsun o zaman da diyor ki tes'de biriken paranın sadece %20'sini kullanabilirsin. kağıt üzerinde evlenerek tes'te ki parayı çekmeye çalışanlar içinde demişler ki sadece tek bir evlilikte o paranın %10'unu alabilirsin. ikinci evlilik bizi bağlamaz demişler.

    bunun dışında tes denen sistemde işçinin maaşından da %3 kesinti yapılacak. yani işveren 30 günün 19'günün parasını ödiyecek işçi ise kalan 11 günün parasını ödeyecek. ancak işçi o parayı istediği an değil hükümet nasıl uygun görürse öyle kullanabilecek. kısaca bu sisteme destek veren çalışan kişi beyin yerine saksı taşıyordur.

  • bunlardan biri de benim.
    ve şaşırdım;
    üzerine ne çok felsefeler yapılmış.

    acınacak haldeymişler, hallerine üzülünüyormuşlar falan.

    bence asıl acizlik bir iletişim programına bu kadar anlam yüklenilmesi.
    whatsapp dediğin şey bir iletişim aracı nihayetinde.
    sadece hoşlanılan kız veya erkek, sevgili, eş, aşk ile kullanılmıyor ki.

    bu iletişimi kolaylaştırma aracını bunca büyüterek sevgili ile arandaki bir vazgeçilmez unsur, last seen'i kafaya takacak kadar paranoyak olmuşsan zaten sen güven duygunu yitirmiş, başka bir evreye geçmişsin.
    bugün last seen için kızarsın birine, yarın yazdığı bir tweet için, diğer gün havaya neden baktın diye.

    bence zaten bunca saçma sapan şeyleri tasa ediyorsan, karşındaki insana gram güvenin yok demektir, o ilişkiyi sonlandırman, yürütmemen yararına olacaktır.

    şunu kafana koymalısın,
    biri seni aldatacaksa, aldatır güzel kardeşim.
    senin ruhun duymadan da yapar bunu.
    hangouts'tan yapar, başka bir app ile yapar, sms kullanır, başka hat kullanır ve mutlaka yapar.

    ama sen ne yazık ki, hayat denilen muazzam ayrıntılar ve güzelliklerle dolu ve her dakikası çok değerli bir yaşam içinde böylesine önemsiz şeylere kafanı takabiliyorsun.

    ya bu özellik hiç olmasaydı mesela?
    veya birden pat diye kaldırılsa;
    nasıl yaşayacaktın onca kurguyla kim bilir.

  • - haci senin kardesin nereyi kazanmisti?

    - izmir dokuz eylul

    - hadi be, vay anasini satayim, artik 4 sene boyunca varya sikisten basini kaldiramaz.

    - ..... ( kisa bir sessizlikten sonra)

    - pardon senin kardesin kiz miydi, erkek miydi?

  • uzun vadede cok buyuk hasarlara yol acacak bir donum noktasi. acik acik geri gitmeyi tercih etmek. boyle seylerin turkiye'de olmasi cok aci ve uzucu. gelecegini karartiyorlar ulkenin.

  • görsel anlatımlı sanatların hepsi için geçerli olan oran (sinema,resim,fotoğraf.vs..) eserin estetik açıdan göze en hoş şekilde görünmesi için kulanılır..stanley kubrick in filmlerindeki hemen her kare bu oran a göre çekilmiştir mesela,işinde mükemmelliyetçi insanların takıntısıdır.