ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dolar 10 tl de olsa inadına erdoğan
-
kıbrısta dik durduk, 40 senedir ağlıyorsunuz yağı, şekeri karneyle alıyorduk diye. amerikan ambargosu en çok size koyar gençler. biz dededen talimliyiz, dik durmaya alışkınız. boş yakmayın
üşüyen köpeğe montunu veren adam
-
yüreğimi titrettin be güzel insan. bahtın hep açık olsun.
bir evi zengin gösteren en önemli detay
-
mutfaktaki ada tezgah
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
bugün problemlerimi çözme politikamı belirleyen bir sözü vardı;
-oğlum, bağırırsan duyarlar. konuşursan dinlerler.
türkçe futbol tezahüratlarının ingilizceleri
-
one father turkey
oooh my god
got on cimbom
oooh my god
got off cimbom
oooh my god
got on kartal
oooh my god
my god my god oooh my god
my god my god oooh my god
bir ortama girdiğinde selamun aleyküm diyen insan
-
dert edilecek kadar mühim bir mesele değildir. o selamun aleykum der, sende merhaba diyerek cevap verirsin. bu şekilde hem kendi istediğin gibi davranmış olursun, hemde karşıda ki insanı kırmamış olursun. ama sen safi bir öküz olduğun için bunları düşünemeyebilirsin.
30 yaşından sonra aşk meşk işlerinin bitmesi
-
delirmiş olmalısınız. ham duyguların hormonlarla yükseldiği o dirlik çağları usla, nezaketle, olgunlukla, anlayış ve kavrayışla buluşunca şarabi güzellikler çıkıyor ortaya. her şeyi bir netice, yarış, apolet gibi gören sosyal körlüğün yarışı da geçip gidince bir başınalık öyle lezzetli rastlayışlar hazırlıyor ki insana; o kavşaklarda dürüp üstüne düşünmeniz gereken yegane şey saf, ham aşk oluyor. olgunluğun cezbi gelip geçici her şeyin üstünde. siz önce biraz demlenmeyi öğrenin caka satmadan. sonrası gelip geçiciliğin kırk kapısı işte. hangisinden girerseniz artık.
mucize doktor
-
sabahtan beri izliyorum hala kutsi çıkmadı. bu nasıl doktorlar lan.
duşko tosiç'in aldatılması
-
''karın olduğunu bilmiyordum al vur beni''- ognjen vranjes
omerta
-
mario puzo'nun baba kitabında anlattığına göre omertanın ortaya çıkışı çok eski değil, mussolini devrine dayanıyor. 1900 lerin başında başta sicilya olmak üzere italya nın birçok yerinde büyük ve zengin aileler feodal düzen içinde yaşadıkları toprakların ekonomisinden adaletine kadar her şeyi ellerinde bulunduruyor ve merkezi otorite bile bu ailelere pek ilişemiyor. mussolini iş başına gelmesiylr beraber kafayı bu ailelere takıyor ve onları bitirmeye and içiyor çünkü bu derebeylikler var oldukça italya'yı tek başına elinde tutması haliyle imkansız. mussolini yıllarca çeşitli yöntemlerle saman altından bu aileleri zayıflatmaya çalışıyor ama başarılı olamıyor. kendine göre bir tek çare kalıyor: hepsinin kökünü kazımak. mussolini taburlarca italyan askerini-polisini sicilya ya gönderiyor ve halkı aile üyesi olsun olmasın resmen kendi ordusuna kırdırıyor. (bkz: katliam) sonunda ailelerin kökü gerçekten kazınıyor, mussolini kazanmış gözüküyor ama (kalan) sicilya halkının bilinç altına kendi devletine karşı büyük bir nefret ve öfke kazınıyor. halk zalim devlete karşı tüm inancını yitiriyor ve normalde devletin karşılaması gereken ihtiyaçlarını devletin karşılamasından bundan böyle utanç duyuyorlar. bu yüzden bir sicilyalı çiftçi, oğlu öldürüldüğünde, suçluların yakalanacağından emin olsa bile polise gitmektense sessiz kalmayı tercih ediyor. problemini kendi kendine de halledemeyeceğine göre nüfuzlu ve zengin bir hayırseverin (mafya babası da diyebiliriz) yanında soluğu alıyor ve derdine çare istiyor. mafya babası da çiftçinin polisten önce kendisine gelmesi hoşuna gidiyor çünkü o da haliyle atalarını katleden polisten veya devletin herhangi bir organından nefret ediyor, ayrıca bu iş için para da alıyor. (don corleone'nin kızının durumu için kendisinden önce polise giden mezarcıyı azarlamasını hatırlayın) gün geçtikçe bu olay bir gelenek halini alıyor adına da omerta deniyor yani devletin kurumlarına güvenmeme onları reddetme davranışı.
1 milyon kürt kefeniyle kobani'ye yürüyor
-
(bkz: the walking hevals)