hesabın var mı? giriş yap

  • "bir tümceye bu denli çok yanlış sığdırmayı başaran cumhuriyet görünümlü saltanat saplantılı kadın için, sağlık bakanı tarafından önerilen “annelik kariyeri” ideal sayılabilir. istanbul barosu olarak, kadını evde oturtmayı savunan zihniyete yıllardır karşı çıkarken, bu beyanlar karşısında bazı istisnaların bulunabileceği noktasına geldiğimizi itiraf ediyoruz."

    gibi hiç fena olmayan ayarların bulunduğu açıklama.

  • buzdolabını açtığımda yarım çürük limonla değil de 2 dilim yenmiş çikolatalı pastayla karşılaşıyorsam paranın köpeği olmuşumdur muhtemelen.

  • bu yıl 95incisi 12 mart 2023'te academy of motion picture arts and sciences - (ampas) tarafından düzenlenecek olan oscar törenlerinin yapılacağı mekan olan los angeles'taki dolby theatre'da sahiplerini bulacak.

    ödüller dolby theatre'dan önce çok farklı mekanlarda veriliyordu.
    yıllar içinde değişen o mekanlar şunlardı:

    * (1929) - hollywood roosevelt hotel
    16 mayıs 1929'da hollywood roosevelt oteli'nde 250 kadar değerli konuğu, özel bir akşam yemeğine davet eden sinema sanatları ve bilimleri akademisi (ampas), kurulduktan iki yıl sonra bu büyük ödül gecesi ile adını da duyurmuş oldu.
    tarihi oteli, ispanyol koloni uyanışı tarzında tasarlayan mimar ofisi fisher, lake ve travers da geceye davetliydi.

    * (1930–1943) -millennium biltmore hotel ve ambassador hotel
    millennium biltmore hotel'in kristal balo salonu, mgm patronu louis b mayer'in yıllık bir film endüstrisi vitrini sahnelemek için iddialı planını ortaya koyduğu yer olan oscar ilmi ile dolu. 13 yıl boyunca tören, biltmore ve 2005 yılında yıkılan ambassador hotel'deki efsanevi cocoanut grove gece kulübü arasında gidip geldi.
    schultze ve weaver tarafından tasarlanan ilki 1923'te açıldı ve los angeles'ın kastilya mirasına saygı duruşunda bulunan oyma mermer sütunlar, kristal avizeler ve elle boyanmış 9 metrelik bir fresk içeriyor.

    * (1944-1946) - grauman’s chinese theatre
    hollywood'un en ikonik mekanlarından biri olmasına rağmen, 1940'ların ortalarında sadece üç kez oscar'a ev sahipliği yaptı. tiyatro patronu sid grauman ve emlak müteahhidi charles e toberman, daha önce 1922'de komşu mısır tiyatrosu'nu tasarlamış olan meyer & holler'ı görevlendirdi.
    mekanda ünlülerin imzaları, el ve ayak izleri de bulunuyor.

    * (1947-48) - the shrine auditorium
    griffith gözlemevi ve los angeles belediye binası'na önemli katkılarda bulunan yerel mimar john c austin tarafından tasarlanan 6.300 kişilik gösterişli tiyatro, moorish revival tarzını yansıtıyor.
    1926'da açıldı açıldıktan sonra, miss universe yarışması da dahil olmak üzere, king kong ve a star is born gibi klasik filmler için de sahne olarak kullanılmıştır.

    * (1949) - academy award theater
    yani ampas'ın o zamanki genel merkezi. büyük stüdyoların finansman eksikliği nedeniyle, o yıl yapılan ödül töreninin mekanı eski adıyla marquis theatre olan 900 koltuklu ampas genel merkeziydi.
    1949 töreni, benzersiz bir özel oscar'ın (hollywood dışı bir yapımın en iyi film (hamlet) seçilmesi ) sid grauman'a takdim edilmesi ve humphrey bogart'ın oscar tarihindeki en rezil küçümsemelerden biri olan the treasure of the sierra madre için en iyi erkek oyuncu adaylığının reddedilmesi açısından önemliydi.

    * (1950-60) - pantages theatre
    hollywood blvd'nin art deco tacındaki mücevher, b marcus priteca tarafından tasarlanan pantages theatre, 1950'ler boyunca tinseltown'ın fantezisini sergiledi. bir zamanlar yapımcı ve vodvil impresario alexander pantages tarafından inşa edilen son tiyatro olan bina, yıllar içinde birçok kez yenilenmiştir - bir kez 1994 northridge depreminde küçük hasar gördükten sonra, ancak geniş orkestra çukuru, ayrıntılı cam dahil dönem detaylarının çoğunu korumaktadır. ve oditoryumu süsleyen bronz avize ve 54 fit genişliğinde boyalı proscenium arc'tır.

    * (1961-68) - santa monica civic auditorium
    capitol records building'i tasarlamasıyla tanınan mimar welton beckett tarafından planlanan bina.
    bu binada 1964'te düzenlenen törende, sidney poitier, "lilies of the field"'daki rolüyle akranlarının onayını alarak en iyi erkek oyuncu akademi ödülü'nü kazanan ilk afrikalı-amerikalı oldu.

    * (1969-1999) - dorothy chandler pavilion
    los angeles müzik merkezi'ni oluşturan üç konser salonunun en büyüğü olan dorothy chandler pavilion, 1964'te açıldı ve 1969-1999 yılları arasında 24 kez oscar'a ev sahipliği yaptı.
    stanley kubrick, 1969'da, 2001 a space odyssey ile en iyi görsel efekt dalında, tek oscar'ını burada aldı.

    * ve 2002'den beri dolby theatre
    grauman's chinese theatre yakınlarındaki hollywood walk of fame'de yer alan dolby theatre , kasım 2001'de açıldığında akademi ödüllerinin yeni kalıcı tören mekanı olarak belirlendi.
    mekan david rockwell tarafından dizayn edildi.
    mekanın, 2071 yılına kadar oscar ödül törenlerine ev sahipliği yapmak için yeterli alana sahip olduğu biliniyor.
    bina, daha önceki en iyi film ödülleri sahiplerinin isimleri yazılı olduğu art deco sütunlarla destekleniyor.

    yararlanılan kaynaklar: şuradan ve şuradan

  • ellenmesin. dursun orada. hani bi apocalypse falan olur, ne bileyim zombi istilası olur, sağ kurtulan bi kaç insan görsün de "bu yapıyı ne sikime yapmışlar" diye merak etsinler.

  • bundan sonra iade edilemeyecek ürünlerin yüzde 95'inin ithal olması ne tesadüf değil mi? cari açığı kapatmak için yaptıkları küçük ama mide bulandırıcı işlere bakın şunların.

  • camileri ahira cevirdiler

    bu sozun gunun birinde gercek olacagini soyleseler inanmazdim.

    300'lu yillarda kilise olarak insaa edilen, 1453'te istanbul fethi sonrasi camiye cevrilen, cumhuriyet doneminde inanclara saygi sebebiyle muzeye donusturulen, ak parti iktidarinda siyasal islamcilarin ruhunu gidiklamak icin tekrar camiye donusturulen dunya harikasini sigirlarin basmasi sonucu ortaya cikan goruntu.

    kapiyi yemekle basladilar, yavas yavas tuketiyorlar.

    edit : basliga trolleri saldiklarina gore acilen savunulmasi gereken seyler var, yani durum sandigimizdan ve gordugumuzden vahim.

    ilk 10 entry akboylari;

    (bkz: makami g)
    (bkz: trakyali muhazafazakar)
    (bkz: vettini vezzeytuni)
    (bkz: z44)

    debe editi : bu entrynin debe’ye girmesi, benimle birlikte ici aciyan insanlarin coklugunu gosteriyor. son bir sene daha sabredecegimiz gercegi en buyuk motivasyonumuz olsun.

  • savcıya veririm dediğimde "burda kapı gibi ben dururken niye savcıya veriyon, bana ver" diyen insan. akabinde kendini tutamayıp gülünce, o sapık telefon numaranı değiştirene kadar sana rahat vermiyor. ama ne diyeyim yaratıcı çocukmuş, bu yaratıcılığı dava edemezdim.

  • yıl 2005-2006 falan, üniversitede sınava yetişmeye çalışırken bu hatta yolcu kaptırmama yarışı yüzünden yaşadığımız stresle şemsiyeyle şoföre dalmak suretiyle sonuçlanan bir teröre maruz kaldım. sonra ben bunu süründürürüm diye bir hezeyanla , sınav çıkışı ibb nin sitesinden bulduğum ulaştırma müdürüne ait maile plakayı, her gün yaşadığım bu terörü ve hangi noktalarda bekleme yapıp trafiğin *mına koyduklarını tek tek döktürdüm. yaklaşık 1 ay kadar sonra dilekçemin emniyete , trafik şubeye ve bir yere daha iletildiği; belirttiğim plakaya ait aracın şoförünün ceza alarak minibüsün trafikten çektirildiği ve söylediğim bölgelerde duraklama yapılamaması için önlemler alınacağına dair bir mail düştü. ekinde de dilekçemin ulaştığı birimlerin imzalı yanıtları bulunmaktaydı. bu mailin gelmesinden 1 ay sonra da maltepe minibüs caddesinde şikayet ettiğim noktalara bariyerler çekilerek "duraklama yasaktır" tabelaları asıldı.

    sonra anneannem adamın ekmeğiyle oynadın diye vicdan yaptırmaya çalıştıysa da hiç üzülmedim. çünkü önce benim sonra araçtakilerin, sonra sokaktaki adamın canıyla oynarken 1 dakika bile tereddüt etmeyen bu tarz insan müsveddelerine üzülebilecek kadar hümanist değildim.

    not: o bariyer çekilen noktaları artık kimse sallamıyor.

  • sicilya kökenli geleneksel mafya kültürünü amerikan vari bir tarzda yeniden yapılandırarak mafyayı dünya çapında bir suç örgütü haline getirmiş gelmiş geçmiş en büyük italyan-amerikan mafya babası.
    1930 da bugunki mafya yapılanmasını oluşturmuş new yorku 5 aileye bölerek komisyon adı verilen bir üst kurulla yarı merkezi bir yönetim biçimi uydurmuştur... bu yönetim biçimde her aile bölgesinde serbest davranabilecektirve ancak ortak mevzularda komisyonun ortak kararı uygulanacaktır. komisyonda her aile eşittir.
    luciano nun örgütlenme dehası yanında bir de yenilikçi karakteri vardır ki , daha önce oluşmuş olan yapıda var olan capo di tutti capi yani patronların patronu veya babaların babası diyebileceğimiz makamı lav etmiştir. bu makam bir çeşit kralın herseyi kontrol etmesi her seyin üstünde olması anlamına geliyordu.bu makamını olanca hırsıyla kullanan salvotore maranzo oldukça tepki çekiyor kendini adeta tek adam sayıyordu..işte luciano bu adamı ve makamını ortadan kaldırarak mafya örgütlenmesine bir nevi demokratik bir yapılanma getirdi... capo di tutti capi sadece manevi bir değer olarak kaldı ve zamanla mafya içinde yıllarını vermiş eski yaşlı etkili patronlar bu sıfatla anılır oldu...
    lucianonun getirdiği bir diğer yenilik de eski moda mafya usüllerini tamamen yıkmasıydı.bunlardan en önemlisi yabancı çetelerle de iş birliği yapmak ve mafyanın içine yabancıları alabilmekti...meyer lansy ve buggsy siegel bunun en önemli 2 örneğidir. luciano ve yakın arkadaşları tüm bu yenilikleri yaparken eski dönem mafya büyükleri kendilerini "young turks" olarak isimlendirdi. luciano ve ekibide amerikan kültürüne adabte olup ilk başta bıyıklarını keserek yenilikçi tavırlarını şeklende ortaya koydular...mafya içinde bugun bile bıyık bırakmak yasaktır.
    luciano amerikadan sınır dışı edildikten sonra kübadan işleri yönetmeye devam etti.uluslar arası uyuşturucu ağını ilk defa burada organize etti.kübadaki bu toplantıya frank sinatra da katılıp konuklar için konser vermiştir.
    luciano'nun çetesi bugün genevose ailesi olarak bilinir ve hala new yorkun en güçlü ailesidir ve mafya dünyası içinde lakabları rolls royce dur.