hesabın var mı? giriş yap

  • güvenilir erkek, sizi cok sevecek erkek var lakin burda palavra sıkmayın bulamıyoruz diye. kriterleriniz sadece güvenilir olması değil çünkü:)

    edit: bir şeyi düzeltelim. sadece kelimesine takilmis cogu kimse haklı olarak. ınsanlarin tek kriteri olmaz dogru. benim sitemim onceliginin sadakat, guven, kendisine deger verilmesi, sevildiğini hissetmek oldugunu iddia eden kadınlar iliski yasayinca bu kriterlerini bir kenara atıyor. çünkü erkeklerin hatta moderen tabirle "beta erkeklerin" ilgisini sömürünce tatmin oluyorlar ve yollarina devam ediyorlar.

    sonra şu cumleleri duyuyorsunuz:

    -mutlu degilim
    -kafam karışık
    -bi seyler eksik vb.

    sevgi, ilgi açlığın vardi. seni cok sevecek, prenses gibi hissettirecek erkegi buldun. karnını doyurdun ve bye bye. ınsanlara net olun.

  • yarın tüm çocuklarımın mutlu bir şekilde ayrılmasını dilediğim sınavdır.

    bu vesileyle birkaç şey söylemek istiyorum:
    emeklerinizin karşılığını alacağınız, başarılı bir sınav geçirmenizi diliyorum.

    geleceğinizi belirleyeceğiniz bu başlangıçta, sınavlardan daha fazlası olduğunuzu unutmamanızı hatırlatıyorum. hepinize kolaylıklar dilerim.

    her zaman aktif olamasam da zaman buldukça ekşi sözlük'te de sizinle beraber olmaya çalışacağım.

    ankara büyükşehir belediye başkanı mansur yavaş

  • devlet bu krediyi toki'nin yeni yapacağı ucuz konutlar için uygulamalı.

    hazırda bitmiş evler için değil.

    toki de maliyetine evleri halka satmalı.

    işte o zaman emlak piyasası biraz regüle olur.

  • kardeşim ve ben çocukluğumuzdan beri şener şen hayranıydık, kardeşimin arkadaşından aldığı vcd player ile bir gün 5 defa şalvar davasını izlediğimizi hatırlarım, çiçek abbas ve davaro, üst üste o vcd playerda izlediğimiz filmlerdendir.

    şener şen'in bizim evimizdeki yeri farklıydı, tam muhabbetin ortasında kardeşim can salonun ortasında şener şen'in davaroda karısının düğününde oynama sahnesini veya kibar feyzo'nun sonundaki takla atarak ölme sahnesini taklit ederdi, hiç olmadı mekan elverişsizse filmlerindeki diyalogları kurup kahkahalar atarak kendimizden geçerdik. evet kendimizden geçerdik, biz bu adamla oturup kalkıyorduk. uzunca bir süre gerçekten böyle geçti.

    bir gün kardeşim çok hastalandı, hastaneye yattı, hastaneden çıktı, sonra yine yatmak zorunda kaldı ki, artık çıkıp çıkamayacağından emin olamıyorduk, doktorlar çıkamayacağını biliyordu da, biz ailesi yakıştıramıyorduk, konduramıyorduk, yaşayanlar bilir.
    kardeşim artık yatağından kalkamıyordu, bu çocuğu var olan durum içinde nasıl mutlu ederiz diye düşünürken 'şener şen sevgisi' bize ışık oldu.

    şener şen'e ulaştık, o'na durumu izah ettik. 21 yaşında bir delikanlının ölümle buluşmasına az kala onu mutlu etmek için ziyaretine gelebilir misiniz? dedik.

    kabul etti. ricası 'basına haber vermeyin.' oldu.

    nedir ne değildir bilmiyorum, bunu anlatacak, tarif edecek bir cümle bulamıyorum, kardeşimin şener şen'in geleceğinden haberi olmamasına karşın (görüşme iptal olur da üzülür diye söylememiştik) o sabah, 'anne bana sakal traşı yap, top sakal istiyorum, üstümü de değiştir' demesi, sanki bu buluşma kalbine doğmuş gibi hazırlık yapması çok enteresan.

    şener şen geldi ve kardeşim mutluluktan ağladı, hemen o an defalarca fotoğraflandı, sohpet ettiler kardeşim en sevdiği filmlerden bahsetti.

    bu buluşmadan 2 yada 3 hafta sonra kardeşim hayatını kaybetti. tarih 15.04.2005 i gösteriyordu,doğum gününü kutladığımız 11 nisandan 4 gün sonra..

    şener şen ölüm döşeğindeki gencecik bir insanı mutluluktan ağlatmış insandir.

  • 1829'da buttenheim'da, franken yakınlarındaki bamberg'de doğmuş, esas adı "löb strauss" olan levi strauss & co.'nun kurucusu. çerçilik yapan babası tüberküloza yenik düşünce, löb, ailesine bakma görevini üstlenir. 18 yaşındayken annesi ve iki kızkardeşiyle birlikte new york'a göç eder. işte "levi" ismini de burada alır. ticarete atılır.

    altın arayıcılığının meşhur olduğu dönemler... levi ve arkadaşı david stern de bu maceralara katılırlar.

    bir gün bu arayışlarda mola vermişlerken, daha önce çadır kumaşı sattıklari bir grup altın arayicisi, arayışlarının boşa çıkması ve satın aldıkları kumaşın su geçirip ıslanmalarına neden olmasından kelli, levi ve david'e düşmanca bakışlar firlatmaktadırlar. levi'nin kafasında bir ampul yanar o an, ve adamlara o kumaştan pantolon diktirmeyi teklif eder. dikilen pantolonlar altın arayıcıları tarafindan öyle sağlam bulunmuştur ki, kapış kapış satılır.

    jacob davis adlı , kot kumaştan türlü türlü giysi ve örtü üreten litvanyalı bir göçmenle levi strauss ortak olurlar. 1873'te aldıkları patentle ilk jean üretilmiş olur.

  • dersinde 'belirlenmiş sınırların' dışına çıkmak imkansız gibidir. hiçbir dersinde çözülmemiş bir problemden bahsettiği görülmez. araştırılmayanı araştırmaya teşvik etmez.

    "bu neden böyle" sorusuna "çünkü öyle" cevabını verecek bir profil çizer.

  • atamın sadece içimizdeki yobazlarla bölücüleri değil yunan faşistleri de hala inim inim inlettiğini gösteren haber

    bu yobazların “keşke yunan kazansaydı” cümlesinin neden söylediği şimdi daha iyi anlaşılıyor.

  • tecavüz yaralamadan hırsızlıktan hatta cinayetten daha farklıdır. bak herkes yeri gelir nefs i müdaafadan katil olabilir; hayat bu, sen de ben de.

    ama herkes tecavüz etmez.

    tecavüz diğer tüm suçlardan farklı bir konudur.

    tecavüz dünyanın en alçakça suçudur.
    anana, bacına ya da eşine yapılmadıkça bilemezsin. bilmeyince de böyle yorumlarsın. allah o acıyı yaşatmasın da bilme insallah.

    sevgi neydi? sevgi haddini bilmekti