ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kadıköy'deki kokoreççide tebliğ yapan tebliğciler
-
tebliğ değil provokasyon yapan kişilerdir.
tebliğ'in bir ahlakı, bir adabı vardır. yemek yiyen insanın yanına gidip de bağıra bağıra din anlatmak tebliğ değil tacizdir. kaldı ki azıcık ahlaklı ve samimi olsalardı, öncelikle allah diyerek cebini dolduranlara ses çıkarırlardı.
çocuklar arasındaki yaran diyaloglar
-
yeğen* ve diğer yeğen* arasında geçmektedir, o sıra ikisi de 4 yaş civarıdır:
a: serkan hadi top oynıyalım
s: olmaz ben babama yardım ediyorum (babasının okuduğu gazetenin altına elini koymuştur, taşımasına yardım ediyordur)
a: hiç bile de!
s: ediyorum işte!
a: halaaa! serkanın babası bi gazeteyi bile taşıyamıyooooooo!
s: al sana *çat* (serkan babasına laf söyletmez)
a: (normalde kafasını tutup ağlaması beklenirken, şöyle bi afallar. bi kaç saniye durur öylece) bak baban sen elini çekince de okuyo hadi gel top oynayalım
s: tamam.
laz ziya vs ramiz dayı
-
biri uluslarası silah kaçakçısı ve aynı zamanda orta doğu'yu yöneten konseyin bir üyesi. diğeri istanbul kabadayısı.
birinin muhatap olduğu konular ırak savaşı, suriye savaşı, abd-ingiltere-israil arasındaki dengeleri gözeterek orta doğu savaşlarına silah ihraç etmek.
diğerinin muhatap olduğu konular ali, eyşan, cengiz, ezel gibi mahalle insanlarının hayatlarıyla uğraşmak.
biri sıradan bir komiser tarafından hayatı karartılırken, diğerini tanımayan emniyet müdürü olamaz. .
ramiz'in teknik olarak kıyaslanacağı kişi duran emmidir.
edit: konseyin ırak savaşı ve suriye'nin geleceğini değerlendirdiği sahneden bir kesit yüce baron mehmet karahanlı'yı da yad edelim buradan:)
üniversitelerin mottoları
-
çankırı karatekin üniversitesi'ninki yürekleri dağlar.
tercih edilebilir bir üniversite ne lan ? başta görünce güldüm falan ama acıklı aslında. millet orada ışığa doğru yardırıyor, mottolarda özgürlükler adaletler bilimler uçuşuyor ama böyle kenardan bakıp biz di tircih idilibiriz diyorsun..of of.
en güzel sessizlik
-
kar sonrası şehre inen sessizliktir...
gece sıçarken ses olsun diye terlikle yere vurmak
-
sevgili evinde gerçekleşmiş dünyanın en çaresiz mevzusu. şehrin uyuduğu saatlerde, tuvalette kitap sayfası çevirince bile sevgilinin uyandığı sessizlikte sıçmak zorunda kalan bünyenin, çaresizlikten terlikleri yere vurarak bok sesini örtbas etme çabası. adeta bir umuda yolculuk. büsbütün ayrıksı bir antoloji.
hamit altıntop
-
hamitcim eğer burayı okuyorsan lütfen dönen toplara hapishaneden yeni çıkmış adamın mala vurduğu gibi vurma !
illa da gerekiyorsa tanımı : kumaşı çok kaliteli ama son ütüsü olmayan futbolcu.
coronavirus'ü abartan tipler
-
ben yas olarak bu hastalik karsisinda bagisiklik sistemimin yeterli olacagini dusunuyorum ve kendim icin cekinmiyorum ancak bana bulasirsa bulastirabilecegim yaslilar,bagisiklik olarak zayif durumda olan insanlar,kanser tedavisi sonrasi korunmasiz bir halde olan hastalar ya da kronik rahatsizliklari olan insanlari dusundugum icin ciddiye aliyorum. siz de ciddiye alin amina koyduklarim.
sözlük yazarlarının hayat felsefeleri
-
- şimdi yatayım, yarın erkenden kalkıp işlerimi ertesi güne ertelerim.
kutsal kitaba tekme atan öğrencilere verilen ceza
-
(bkz: başımıza taş yağacak)
olm herkes sizin inandığınız ruhlara, hortlaklara inanmak zorunda mı? çocuk lan o çocuk.
onlarca çocuğa sistemli olarak tecavüz eden vakıflara bir yere çıkarmayan, hatta bunlara sesini bile çıkarmayan örgütlerin son rezilliği.