hesabın var mı? giriş yap

  • anatomy of a comeback
    time play hou sa
    0:52 yao follow dunk 66 74
    0:47 padgett steal and dunk 68 74
    0:44 brown two free throws 68 76
    0:35 mcgrady 3-pointer 71 76
    0:31 brown two free throws 71 78
    0:24 mcgrady 4-point play 75 78
    0:16 duncan two free throws 75 80
    0:11 mcgrady 3-pointer 78 80
    0:07 mcgrady steal from brown 78 80
    0:01 mcgrady 3-pointer 81 80
    0:00 parker miss from halfcourt 81 80

  • denediğim ve enteresan bir sonuç aldığım eylem.

    akşam trafiğinde şehir içi yolda beni arkadan takip eden bir araç uzunları yaktığı için neredeyse 20 dakika boyunca yansımadan dolayı hiçbir şey göremez hale gelmiştim. sağa çekip geçmesini bekledim. geçtikten hemen sonra arkasına takılıp bu defa da uzunları ben yaktım. 1 dakika bile geçmeden pencereden el kol hareketi çekmeye başlamıştı.

    coğrafyamıza özel olan "ben yaparım ama sen yapamazsın" düşüncesinin en güzel örneklerinden biriydi bu.

  • tatmin etmeyen açıklama. sen bu adımı müşterini korumak için attığını söylüyorsun. peki yaptığın sadece müşterinin internetini koruma amaçlıysa, neden 9 tl aldıktan ve 2gb bittikten sonra da paketteki interneti paylaşmaya devam edecek diyorsun? hani müşterini koruyup internetinin kötü niyetli olarak harcanmasını önlemekti amacın?

    yaptığın müşteriyi korumak değil, amacın da bu değil. amacın insanlara hediye ediyoruz ayağına şerefsizce paket satmak.

  • can yücel'in şu şiirinden haberi bile olmayan insan beyanıdır

    "zenginlik; sabahları poğaça yiyebilmektir.
    zenginlik; merdivenleri yardımsız çıkabilmektir.
    pencereden bakıp, yoldan geçenleri görebilmektir.
    her akşam kendi kapını kapatabilmektir.
    saçının okşanmasıdır.
    kolundaki saatin geleceği göstermesidir.
    bir sonraki hafta için plan yapabilmektir.
    güzel günleri bekleyebilmektir.
    bazen bir tabak makarnadır.
    bazen iki tane domates ve bir taze ekmektir.
    kendine inanabilmektir.
    zenginlik varlığından mutluluk duyabildiğin herşeydir...
    fakirlikse...
    bir kez tanıyıp,
    sonra yokluğunu öğrenmektir."

  • edit: şikayet ettiğimiz 3 kurumdan birisi dönüş yaptı. aydın devlet hastanesi'ne verdiğimiz dilekçenin cevabını koyuyorum.

    link: https://i.hizliresim.com/km8vaw.jpg
    alternatif: https://i.ibb.co/…-image-2019-08-30-at-18-42-36.jpg

    __________________

    ss'de isimler ve fotoğraflar özellikle gizlenmiştir. kimsenin linç edilmesi için bu başlığı açmadım, kimseyi de linç etmeyin. başlığı açma sebebime gelirsek; başka doktorlar, hemşireler vs. görsünler bu başlığı da başka hastalara mesaj atmasınlar. bende biliyordum o mesajları görünce sil butonuna basmayı.

    bknz: https://i.hizliresim.com/nldq7q.jpg
    alternatif: https://i.ibb.co/…2-5132356498470469632-n-kopya.jpg

    ne zamandır doktorlar muayeneden sonra sosyal medyadan mesaj atar oldu arkadaş?

    edit: yahu kız arkadaşıma "kezban" diyen, "kuyruk sallamıştır" diyen... şaka gibi. kız kum döküyor, acıdan iki büklüm haldeydi ne kuyruk sallaması deli misiniz la siz? "mesaj atmış tanışmak istemiş ne olacak" falan diyenler var. arkadaşım gönder kız arkadaşının facebook profilini, ben aynı şekilde buraya koyayım tanışmak isteyenler mesaj atsın gece birde. manyak mısınız ya? bu adam, kız arkadaşım cafede otururken gelip "merhaba tanışabilir miyiz?" diye sormadı ki. öyle olsa anlarım. kibarca sormuştur. durum o değil. durum hasta fişinden ismine bakıp facebookta aratıp mesaj atıyor. normal mi bu?

    edit: "artniyetli mesaj atmamıştır." diyenler var. sevgili arkadaşım bak tane tane anlatıyorum; doktorun hastasıyla ilgilenmesini, hastalığı takip etmesini pekâla kabul eder hatta sevinirim. sistemde telefon numarası var, sekretere söyler, sekreter arar "hanfendi, kontrollerinize gecikmeyin, mutlaka ilaçlarınızı kullanın, ağrınız geçti mi?" diyebilir. ama bu facebooktan mesaj atarak olmaz...

    edit: "yok buraya yazmayın, niye yazıyorsun git şikayet et" diyenler var. ulan arkadaş, millet doktoru darp edince cümle alem gazeteler yazıyor, ben bu adamı buraya yazınca niye olay oluyor? zaten şikayet edeceğim pazartesi, şuan her yer kapalı. ne var buraya yazmakta?

  • üç kuruş maaş için üç kuruşluk insanların ağız kokusunu çeken genç bir kızın sonunda patlaması. insanları işlerinden nefret ettirerek çalıştırın, öfkelerine yenildikleri ilk anda da kaydedip işten attırın. yav ne kötü insanlarsınız.

  • ilk kornerini bize karsi ilk maçta kullanan san marino'nun ilk puaninida bizden aldigi müsabaka. san marino tarihinde önemli bir yeri olan ama türk futbol tarihinde ise hatirlanmak dahi istenmeyen maç.

  • hangi akla hizmetse dolduruşa ve gaza gelinip koroya girilir. üstüne üstük bu gazla solo söyleme yüzsüzlüğü gösterilir. lakin işler tıkırındadır. koroda sağlam bir popülarite yaratmıştır bu zibidi. koro hocasının gazı ile başka bir şarkı daha söylemek için mikrofon ele alınır, gurur ve huşu ile şarkı söylenir;

    çemberimde gül oya
    gülmedim doya doya
    dertlere karıyorum,
    günleri saya saya
    al bunu alamaz mısın

    içimdeki taraftarı susturamıyoum arkadaş..

  • bir tane tanidigim var. asgari ucretle haftanin 5 gunu 9 saat, bir gunu 16 saat calisiyor ve haftada sadece bir gun izni var o da kesinlikle haftasonu degil. evde iki kucuk cocugu var, onlarin odevleri var, ev isleri var, o var bu var... kisacasi gulumsemeye gucu yok, enerjisi yok.
    ekleme: 16 saat calistigi gunlerde dahi ne yemek ne su veriyorlar. marketten indirimli alisveris ya da kupon vs haklari da yok. ustune yilin bazi donemlerinde bu 16 saat calisma haftanin 2 ya da 3 gunune kadar bile cikabiliyor.