hesabın var mı? giriş yap

  • en önemli olmasa da bel kıvrımı ve açısı bu kriterlerden biridir.

    nasıl mı? anlatayım.

    teksas üniversitesi’nde yapılan iki psikolojik çalışma var. bunlardan biri, modern erkeklerin kadınların kıvrımlı kalçalarını çekici bulmalarını konu alıyor.

    100 erkeğe bel kıvrımı açıları farklı olan kadın resimlerini göstererek çekicilik düzeylerine göre puanlamalarını istemişler. erkekler 45 derecelik bel kıvrımına sahip kadın resimlerini en çekici bulmuşlar.

    görsel1

    bunun nedeni de 45 derece bel kıvrımına sahip kadınların sahip olduğu bu omurilik yapısı, hamile olduklarında ağırlıkları kalça üzerinde dengelenmesini sağlıyor. bu kadınlar hamilelik esnasında daha verimli bir toplayıcılık yapabiliyordu ve omurilik hasarı yaşama ihtimalleri daha düşük oluyordu. erkeklerin bu tip kadınları tercih etmesi de fetüsün ve yavrunun ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilen ve ayrıca çoğul gebelikleri sorunsuz atlatabilen eşlere sahip olmasını sağlıyordu.

    görsel2

    diğer çalışma ise bu ilk çalışmayla alakalı. erkeklerin bu açıya sahip kadınları tercih etme sebebinin daha büyük kalçaları yansıtması mı yoksa omurgadaki açıyla mı alakalı olduğunu sınıyor.

    bu çalışmada ise 200 erkeğe kalça büyüklükleri farklı ve omur sıkışmalarına sahip olan, fakat her koşulda 45.5 derecelik kıvrımı koruyan kadınların resimleri gösterilmiş. erkekler he seferinde kalça boyutunu önemsemeksizin, omurga eğimi istenen düzeye yakın olan kadınları tercih etmişler.

    görsel3

    bu çalışmalar bize gösteriyor ki erkeklerin güzellik algıları evrimsel baskı ve seçilimin sonucunda binlerce yıllık bir sürecin sonunda şekillenmiş.

    biz ne kadar bilinçli olarak fark etmesek de eş seçiminde arka planda sürekli hayatta kalma mekanizmaları işliyor ve bizi, yavrularımızı hayatta tutacak en iyi eş adayını seçmemiz konusunda yönlendiriyorlar.

    kaynak

    edit: görsel eklendi.

  • "benim soyumda aslan kaplan, seninkinde maymun var arkada$im.. herkes yerini bilsin lutfen" tavrinda, nev i $ahsina munhasir canli.

  • karı dediğin o şişko kız bu zeka seviyesinde bir adama bakar mı acaba, seni kim ne yapsın?
    tanım: beyinsiz sıçışı.

  • video çok ilginç. şimdi arkada ekmeği için koreografi yapan kızlar cehenneme, evlenen kız dini vecibelere göre kapandığı için cennete mi gidecek?
    allah adama sormaz mı? benle dalga mı geçiyorsun sen diye??

  • zorunlu edit: ustayı ayağına çağırdın diyenler olmuş. yok efendim eve gelmedi, vatsaptan foto ve video yolladık. eve gelemezmiş önce işi görmeliymiş. ayrıca işin uzunluğundan ve emeğinden bahsedilmiş. parçayı eve getirip takmamız 30 sn sürdü. (sıcak-soğuk ayarı yapılan kolun içinde bir parça idi) indirim yapabilir miyiz diye konuştuğumuzda akşam saatinde - ki saat 6 civarıydı- bu fiyatın normal olduğu, yarın ölü bir saatte çağırırsak ücreti 170 liraya düşüreceğini söyledi. 30 liralık farkı saate göre belirledi.

    az önce tecrübe ettiğim durum. duşa kabin su akıtınca tesisatçıyı aradım. baktı, 200 liraya olur anca dedi. biz de hırdavatçıdan 10 liraya parçayı aldık. kendimiz uğraşıp yaptık.

    el işçiliğine 190 lira alınır mı?!

    evinizde bozulan bir şey olduğunda siz yapın, uğraşın en azından. bu hırsızlara para kaptırmayın.

  • herhangi bir istismar (şiddet, zehirleme, zarar verme vb.) yoksa rezalet puanım 0/10.

    2 haftada bir 20 kilo çorbalık tavuk ve sınırsız bayat ekmekle mama hazırlayıp köpek besleyen bir hayvan manyağıyım. böyle saçma duyar görmedim.

    birçok starbucks ın ısıtıcılı bahçesinde uyuyan köpekler olur, kimse bir şey demez. biz hayvanseverlerin kalpleri de erir.

    bazen içeride de olur. örn, bahçeşehir üni. starbucks'ta bir eşşek var içeri girip koltukta sırtüstü yatıyor avznı yediğim. ancak, içeride olması gıda güvenliği açısından risklidir. buna da dikkat etmek gerekir. duyarın bokunu çıkartmayalım lütfen.

  • birbirimizle şiddetli iletişim kurmamızın temelinde olayları abartmamız, genellememiz, etiketlendirmemiz bulunmaktadır.

    örneğin:

    abartma

    "bu yaptığın hayatımda gördüğüm en iğrenç şey" aslında hayatımızda gördüğümüz çok fazla iğrenç şey var ve biz abartma eğiliminde bulunuyoruz. bunun yerine "bu yaptığın hoşuma gitmedi" desek iletişim şiddetli bir hal almaz

    genelleme

    "beni hiç ama hiç önemsemiyorsun." iki sevgili birbirlerine karşı belli bir dönem ilgisiz davransa hemen bunu genelleme çabasına girer. bunun yerine "şu aralar birbirimizle pek konuşamıyoruz gibi hissediyorum." desek daha iyi olmaz mı?

    etiketleme

    "sen tam bir şerefsizsin" bir insana şerefsiz derken gerçekten onun vatanını satabileceğini, işinde sürekli dolandırıcılık yaptığını ve arkadaşlarına sürekli kötü davrandığını düşünebilir miyiz? ya da "bu yaptığın adice" desek kendimizi daha iyi ifade etmiş olmaz mıyız?

    kelimeler insanları etkilemek konusunda öyle büyük bir role sahip ki size bunu aynı cümleyi iki farklı şekilde kullanarak göstereceğim.

    birincisi: çok güzelsin ama ses eğitimi alsan fena olmaz.
    ikincisi : çok güzelsin bununla birlikte ses eğitimi alsan fena olmaz.

    ama kelimesinin yarattığı olumsuz anlamı bununla birlikte kelimesinin nasıl düzelttiğini ve olumlu bir şeye çevirdiğini hissedebiliyorsunuz değil mi?

    dilimizden çıkanları gerçekten ölçelim, biçelim ve öyle konuşalım. ağzımızdan çıkan şeyler biz söyleyene kadar bizim esirimizken, biz söyledikten sonra gerçekten onların esiri oluyoruz. ve orhan baba'nın da söylediği gibi dil yarası en kötü yaraymış