hesabın var mı? giriş yap

  • sanırım bu aralar içinde bulunduğum durum.

    yaptığım hiçbir şeyden keyif alamıyorum. sürekli uyuyarak zaman geçirmeye çalışıyorum. eskiden saatlerce entry okurdum burada, bir şeyler öğrenirdim ki öğrenmek en sevdiğim aktivite ama ondan bile zevk almıyorum artık. oyun oynamak hayatımın bir parçası, o bile keyif vermiyor, 10 dakika bile katlanamıyorum, müzik dinleyemiyorum. her şey o kadar sıkıcı ve gereksiz geliyor ki. 2-3 hafta sonra kpss'ye çalışmaya başlayacağım, o hukuk-iktisat-muhasebe-maliye kitapları gözümde büyüyor, nasıl çalışacağım nasıl adapte olacağım hiçbir fikrim yok. sonunda mario oynayan kıza bağlayıp allah'ım yardım et nidaları atacağım muhtemelen.

  • 18-19 yaşlarımdayken yaşadığım utanç verici bir olay ile yaşadığım andır.
    (ön bilgi: fazla kilolardan muzdarip bir kızcağızdım o zamanlar)

    kalabalık bir bijuteri dükkanında takılara bakıyordum. dükkan sahibi de iki adım ötemde, bir arkadaşı ile sohbet ediyordu. gözüme takılan bir küpeyi elime aldım, standın arkasında diğer bir renginin daha olduğunu görüp, onu da incelemeye başladım. bu sırada dükkan sahibi bana bir şeyler söyledi. ne dediğini anlayamadığım için, "bana mı dediniz?" dedim.

    böyle dememle adamın yüzünün bembeyaz kesilmesi bir oldu. birden özür dilemeye başladı. "yok hanımefendi size demedim yemin ederim" (bu arada adamın bu aşırı tepkileri üzerine etraftaki herkes bizi izlemeye başladı) "yemin ederim hanımefendi size demedim, arkadaşın soyadı tosun biz ona hep öyle tosun diye hitap ederiz"...

    dışarıdan bakınca şöyle bir diyalog olmuş:

    -tosun
    -bana mı dediniz?

    iyi ki efendim dememişim :(
    oooff offf...

  • anadolu yakası'nın ücra bir otobüs durağında saniyelerle 500es'i kaçırmış (hâliyle gireceği sınavı da kaçırmış), üzgün üzgün arkasından bakan beni, "atla, ben seni yetiştiririm" diyerek o sırada duraktan yolcu almakta olan otobüsüne almış, öndeki 500es'i cep telefonuyla arayıp bir sonraki durakta biraz beklemesini söylemiş ve harbiden de o kaçırdığım otobüse beni bindirtmeyi başarmış bir 500t şoförüne rastlamıştım yıllar önce. bu olayın üzerine başka hiçbir otobüs macerası beni datmin etmedi beyler. kendimi resmen bir "öndeki aracı takip et" olayının içinde buldum ashgavsd daha ne yapsın lan bu otobüs, hadron mu çarpıştırsın amk.