ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hastane önünde ambulans beklerken ölmek
-
malpraktis yasalarini direkt abd’den kopyalarsan sonucu boyle olur iste! atladiniz mi saglikta cag?
112 saglik ekibi veya acil hekimleri varken cildiyeci ya da bir cerrah hastaya mudahale etse ve ardindan hasta yakinlari milyonluk davalar acsa hekimi siz mi koruyacaksiniz?
siz hekimin kendi bransina ait olmayan tetkiki bile istemesini yasaklarsaniz, malpraktis yasalarini bransina gore duzenlerseniz o da asla bransi disina cikmaz.
durun siz daha yeni yeni ogreniyorsunuz defansif tip nediri, daha karpuz kesecegiz!
nihal yalçın'ın tamer karadağlı taklidi
-
sjw'lerin kraliçesinin hem haksız hem de üste çıkmaya çalışması olayıdır.
3 poşetlik alışverişin 813 tl tutması
-
fişi okurken 4 kilo aldım.
ücretli yazılımların ücretsiz alternatifleri
hoşlanılan kızın whatsapp'tan gönderdiği son mesaj
-
"dün gece harikaydı. (kalp)"
şaka şaka uzun zamandır yazmıyordun yine içtin mi sen yazmış.
hamaslının sıfır mesafeden vurduğu israilli çocuk
-
turkiye cumhuriyeti himayesi altinda olan bazi o.clarida bu orgutun yaptigini bizde yapmaliyiz diye kameralar karsisinda demecler veriyor alin size iliman siyasal islam .
isviçre'de çocuklara yaya geçidini öğretmek
-
insanı "lan medeniyet böyle bir şeymiş mk" diye duygulandıran tema ve videosu.
https://www.facebook.com/…/videos/1038259332859531/
allah'ını seven üzerime biraz medeniyet atsın.
edit: gerçek viral video budur arkadaş. adam kendi profilinden paylaşmış kimse siklememiş. sadece 7 kişi beğenmiş videoyu. oysa 24000 kişi videoyu paylaşmış. çoğu da türk...
edit 2: bir de bu debe'ye giren entry'lerin edit'lenerek yardım kampanyasına destek verme durumları var. ben bunu doğru bulmuyorum. bu sözlük yönetiminin sorumluluğunda olması gereken bir husus. buradan sözlük yönetimine çağrıda bulunuyorum:
yardım kampanyaları için ayrı bir buton, bölüm, vb. bir şey eklemelisiniz. bu durum debe'ye giren entry'lere ve oy verenlerine haksızlık oluyor.
sevgiler...
15 temmuz 2016 darbesine tiyatro diyen insan
-
bu saçmalığa tiyatro bile denmez aslında. okuyun da aydınlanın bari:
1-darbeyi siyasal islamcı bir grup, illegal bir tarikat yapılanması gerçekleştirdi. bu özelliğiyle darbenin belirleyici yanı, şeriatçı karakteriydi. bu anlamda 15 temmuz, aydınlanma, laiklik ve demokrasi karşıtıydı. böylece, bir yan sonuç olarak sadece kemalistlerin darbeci olduğu şeklindeki gerici-liberal ezber de yıkılmıştı.
2-darbe, akp’nin yaratmaya çalıştığı efsanenin tersine, sokağa çıkan ve sayıları 10-15 bin kişiyi geçmeyen siviller tarafından değil, cumhuriyetçi ve yurtsever askerler / subaylar tarafından bastırıldı. yüksek ateş yeteneğine sahip askerleri bir avuç silahsız sivilin durdurması mümkün değildi. kaldı ki, gazete ve televizyonlarda yayınlanan tankların üzerine çıkmış yurttaş görüntüleri darbe bastırıldıktan sonra, gece 24.00-02.00 saatleri arasında sokağa çıkan insanlardı. o tanklar ise darbeyi bastırmak üzere gelen zırhlı birliklere aitti.
3-erdoğan-akp yönetimi, darbenin bastırılmasını siyasal bir fırsata çevirerek –erdoğan ‘allah’ın lütfu’ demişti- 20 temmuz’da olağanüstü hal (ohal) ilan etti ve kendi darbesini yaptı. demokratik hak ve özgürlükler askıya alındı. adım adım cumhuriyetin kurumlarının tasfiyesine gidildi
4-türkiye, fiilen başkanlık rejimine geçirildi. ardından 16 nisan 2017’de hileli bir referandumla her darbeden sonra yapıldığı gibi, yeni rejime uygun bir anayasa yapıldı. böylece totaliter bir rejimine geçişin sözde hukuksal zemini yaratıldı. yeni darbe anayasası ile meclis’in yetkileri sembolik hale getirilerek, parlamenter demokrasiye son verildi. tbmm, 1908 hürriyet devrimi ile ikici kez açılan meclis-i mebusan’dan daha geriye savruldu.
5-ülkeyi yüzde 8 ila 12 arasında olduğu tahmin edilen toplumsal desteğe sahip küçük bir şeriatçı azınlık teslim aldı. cumhuriyet’ten geriye kalan her şeyin tasfiyesine girişildi. tsk dağıtıldı. aydınlanmacı ve modernist bir geleneğe sahip olan askeri okullar kapatıldı. laik kurumlar dağıtıldı. devlet, ortaçağ anlayışı ve emevi gericiliğine yaslanan bir ideolojik anlayışla yeniden yapılandırılmak istendi. ancak başarılı olunamadı, ülke hala içinde yaşadığımız yeni bir krize sürüklendi.
debe editi: okuyan, beğenen, favlayan herkese çok teşekkür ederim. bu kadar dikkat çekince kaynak belirtme ihtiyacı duydum, bu saptamalar merdan yanardağ'a ait: kaynak
diş ağrısı
-
özellikle geceleri kendini daha da ağır hissettiren ağrı türü. ağrının geceleri daha çok hissedilmesinin ise 4 sebebi bulunuyormuş:
1. daha fazla kan akışının olması
gündüze nazaran geceleri daha çok yattığımız ya da yatar pozisyonda olduğumuz için kan, kafamıza daha çok akın ediyor ve ağız gibi hassas alanlardaki baskıyı daha da artırıyor.
2. dikkat dağıtıcı şeylerin daha az olması
gün içerisinde dikkatimizi dağıtacak daha çok şey olması, vücudumuza daha az odaklanmamıza sebep oluyor. geceleri ise dikkat dağıtıcı şeylerin daha az olması işleri tam tersine çeviriyor. dolayısıyla oluşan ağrıyı çok daha net hissedebiliyoruz.
3. gece atıştırmalıkları
akşam yemeğinde tatlı bir şeyler yediysek ya da gece gece bir şeyler atıştırdıysak bunların parçacıkları dişlerimizin arasında kalıyor ve bu da ağrıyı daha çok hissetmemize sebep oluyor.
4. dişleri gıcırdatmak
geceleri dişlerini gıcırdatanlara illa ki denk gelmişsinizdir. hatta askerdeyken elemanın biri o kadar çok dişlerini sıkıp gıcırdatıyordu ki benim içim kıyılıyordu. bu diş gıcırdatmaları da çenedeki basıncı arttırdığı için dayanılmaz ağrılara sebep olabiliyor.
gece vuran diş ağrılarından kaçınmak için ise yatmadan önce soğuk, asidik ya da tatlı bir şeyler yeyip içmemeye dikkat edilmesi gerekiyor. ayrıca dişi fırçaladıktan sonra ağzın gargarayla çalkalanması da tavsiye ediliyor.
kaynak
çocuklar duymasın
-
dizinin özellikle 2002-2005 arası yayınlanan bölümlerinde aslında haluk-meltem ve selami-gönül ikilisi 2000'ler türkiyesi'nde orta-üst sınıfın halini ve idealini cizmiştir.
o kadar cok örnek ve detay var ki buna dair, mesela dizide haluk ve selami'nin taktığı saatler genelde rolex hatta haluk tek model takıyor genelde: rolex submariner. herhalde biraz kariyerli iki mühendis bu sekilde bir hayat yasıyordu diye düşünüyorum bugün izlediğim yerden.
meltem ve gönül özelinde bakarsak kentli, aydın ve ekonomik özgür türk kadını güzel islenmiş. burda da yine çantalar louis vuitton gibi ikonik ama okumus yazmıs beyaz yakanın ulastıgı markalar.
meltem, gönül ve selami tam kentli beyaz yaka. sergiden sergiye, suare kokteyl ne varsa geziyorlar. geri kalan haluk olmus. o da ''anadolu'dan gelen zorluklarla okumuş ve daha iyi bir hayata kendini özünü kaybetmeden atmış adam'' profili ciziyor.
yasım yetmiyor, belki de türkiye'de 2000'ler basında çalışan kariyerli beyaz yaka
gercekten de böyle bir hayat sürüyordu bilemiyorum. 20 yıl sonra baktıgımız yerden ulaşılmaz görünüyor bizlere.
attila ilhan
-
suleyman demirel hayatta,
necmettin erbakan hayatta,
deniz baykal hayatta,
mesut yilmaz hayatta,
tansu ciller hayatta,
aydin dogan hayatta,
mehmet ali agca hayatta,
alaattin cakici hayatta,
bir suru,ne yaptigi belli olmayan adam hayatta
attila ilhan hayatta degil...
(bkz: yolun bundan sonrasina katirlarla devam edecegiz)
eser yenenler
-
dünyanın en antipatik adamı.
_0_
evlenmeyin diyen evli insan
-
her insan comfort zone'a meyillidir. evlilikte bunun sonucunda gelir. sonra hiç beklemediği bir zamanda hiç beklemediği bir iş fırsatı çıkar karşısına. içi içini yer gitmek için ama gidemez. artık evlidir, düşünmesi gereken bir eşi ve büyük sorumlulukları vardır. istediği gibi hareket edemez.
işte evlenmeyin diyen evli insan budur. en azından benim gözlemlediğim kadarıyla...