hesabın var mı? giriş yap

  • mal mıdır nedir, bırakmış koltuğu gidiyor? bak hong-won kardeşim, bu işler böyle olmaz. sana şimdi bu işlerin nasıl yapılacağını öğreteceğim. aşağıdaki cümleleri salyalar saçarak höykürüyorsun:

    --- hava durumu lobisinin oyunları bunlaaaaar!!

    --- biz gemi batırmayı da, çıkarmayı da iyi biliriz!!

    --- allah'ın takdiri, çocuklar güzel öldüler. ölmek öğrencilerin kaderinde var.

    --- geminin sahibinin dedesi cehapeli. hep aynı zihniyet!!

    --- farkettiyseniz gemide ölenlerin hepsi, çok afedersiniz, şinto dinine mensup. soruyorum sizlere, bu bir tesadüf olabilir mi?

    --- geminin altını kendileri delmişler. hükümetimizi yıpratmak için ölüyorlar.

    --- kurtarma ekiplerimiz destan yazdı. kurtarmayı en iyi biz biliriz, zaten halkımız sandıkta bunu defaatle onayladı.

    --- ölen yarısını görüyorsunuz da, hayatta kalan yarısını niye görmüyorsunuz? böyle oyunlarla bizi yıpratabileceklerini sanıyorlar ama icraatlerimizi halk görüyor!!

    --- binmişler gemiye kızlı erkekli, zaten kadınlar mı, kızlar mı belli değil. denizin altindan soju şişeleri çıkıyor.

    --- 500 bin trilyon ağaç diktik, 3829266495 kilometre duble yol yaptık

    --- kore'yi global güç yaptık, bunu çekemeyenler, bizden korkanlar istikrarımızı yok etmek istiyor. ama benim halkım bunu yemez!!

    hadi iyisin keranacı, kurtardık koltuğu yine. bir dahaki seçimden sonra yerim bi duble iskenderini.

  • sınav kağıdı okuyorum. çocuklar 6.sinifta. elimden geldiğince kolay sordum. bir yerlerden puan verebilmek için. bir soruda çocukların türkçe kelimelerin karşılıklarını yazması gerekiyor. her sınıfta en az 10-15 kâğıt şu şekilde;
    anne: çocuklar annesinin adını yazmış (ayşe, fatma gibi)
    baba: aynı şekilde
    nerelisin: çankırı, niğde
    sayıları sordum. ilgilerini çeksin diye resimler var. bi ağaçta 5 elma mesela veya kardan adam elinde 8 rakamını tutuyor. yine çocukların yarıya yakını boşluklara kardan adam, elmalar yazmış. fakat koptugum cevap şu;
    öykü: ayaz
    tabi ben önce bağlantıyı kuramadim ama mesele şuymus.
    kiraz mevsimi diye bir dizi varmış, o dizide öykü adlı kızın sevgilisinin ismi ayaz imiş.
    bilemedim şimdi, öğretmeye nereden başlasam? önce okuduklarıni anlamayı öğretmek daha iyi sanki...
    edit: imla
    aciklama editi: bu okula bir kaç hafta önce geldim. siz mi öğretemediniz diye aklınıza gelebilir.
    debe edit'i: 4 yıldır bu öğrencilerle ugrasan, tek dileği onların hayatlarına dokunup, bir ümit ışığı yakmak, bir pencere açmak olan bir öğretmenin, yaşadıklarını dile getirdiği kitaba, lütfen bir göz atar mısınız?
    (bkz: ekmek arası ümitler)

  • bu hikayelerde zaman boşlukları var ama olay boşlukları o kadar da yok.

    "hızlı yükselme" olayı benim bir kaç defa başıma geldi, işin temelinde "neye niyet neye kısmet" olayı yatıyor. fırsatları görüp hızlı yükselme.

    şöyle açıklayayım, almanya'ya gidiyorsunuz ve çok çaresiz kalıp antikacıda işe giriyorsunuz ve size eşya taşıma basit boyama işleri falan verip asgari ücrette çalıştırıyorlar. siz patronunuza bu antikaları ebay'den neden satmıyorsun diyorsunuz, ben bu bilgisayar işlerinden anlamıyorum ama yapabiliyorsan yap komisyon veririm diyor. ebay'e ürünleri koyunca birden bire fark ediyorsunuz ki abd'den çok talep geliyor. bu tür ürünlerin meraklısı çok ancak jenerasyonları itibariyle birbirilerini internetten bulmakta zorlanıyorlar, siz instagram hesabı kurup sadece kendi patronunuzu değil başka antikacıların ürünlerini de satmaya başlıyorsunuz. sonra fark ediyorsunuz ki bu antikadan ibaret değil, bir sürü konuda benzer şey yapılabilir ve çeşitli sosyal medya hesapları kurmaya başlıyorsunuz. elinize ciddi paralar geçmeye başlıyor bu komisyonlar sebebiyle, adınız duyulmaya başlıyor ve bir iş insanı geliyor ortak olalım diyor ve olayı sosyal medya ajansına çeviriyorsunuz.

    nefesi kokan boyacılıktan medya ajansı patronluğuna yükseliş hikayeniz oldu, tebrikler.

    ortada öyle para çalma, kazık atma falan yok. doğru zamanda doğru yerdeydiniz ve fırsatları itmediniz oldu bitti.

    hikayede boşluk yok ancak bazı aşamaları diğerlerinden daha uzun sürüyor. o sırada da rutin bir dönem geçiriliyor ve haliyle hikayede anlatmaya değer bir şey olmuyor.

    yükselişler lineer olursa ona kariyer deniyor. yükseliş devrimsel olunca da başarı hikayesi. boyacılığa odaklanıp yıllar içinde iyi bir boyacı olmak türünde bir hikaye de olabilirdi bu.

    kariyerciler devrimcilerden kıllınıyor ama ortada bir şaibe yok. pek çok kariyercinin aklındaki devrimci imajı gerçeklerden uzak bir karikatür ve ısrarla bu karikatüre inanmak için kendilerini kandırıyorlar. ajans patronu ile iyi boyacı arasındaki tek fark boyacının kafasındaki karikatürize dünya düzenine olan inancı sebebiyle ısrarla boya yapmış olması.

    bu arada ufak bir not, düzeni yıkıldıktan sonra başarıya ulaşan insan hikayeleri çok var malumunuz(işinden atıldı, türkiyeden gitti, okul harcını ödeyemedi v.s.), ben bunun sebebinin yıkılan düzenleri ile birlikte seve seve dünyanın nasıl olduğuna bakmak zorunda kalmaları sonucu kafalarındaki karikatürü silmelerine bağlıyorum.

  • basit maskeler maalesef başarılı değil. korunmak için 3m ffp3 (n95 / en:149) maske alın.
    peki nerden alıcam bu standarttaki maskeyi derseniz aşağıya link bıraktım. ama önce ffp nedir onu öğrenelim.

    3m nedir? cevap; bir marka - aşağıdaki daha detaylı incelemeniz için pdf bırakıyorum.

    3m maskesi takan wuhan'daki doktor; https://www.bitchute.com/embed/2xh3lfunjlvb/

    n95 - gaz maskesi ve toz maskeleri için genel standart - amerika standartı
    en:149 - gaz maskesi ve toz maskeleri için genel standart - avrupa standartı
    --
    ffp1 – apf4 -> zehirli olmayan tozlar,su ve yağ kökenli sis ile dumanlar. zehirsiz tozlarla, sis ve duman oluşan yerlerde. elle zımparalama, delme ve kesme işlerinde.

    ffp2 – apf10 -> suya ve yağa dayalı zararlı tozlar, dumanlar ve aerosoller. yumuşak ağaç, cam elyafları, metal ve plastikler (pvc kökenli) ile yağ kökenli sislerle çalışmak.

    ffp3 – apf20 -> zararlı ve kanserojen tozlar, dumanlar ile suya ve yağa dayalı aerosoller. son derece toksik metaller, sert ağaç, radyoaktif ve biyokimyasal aktif maddeler ile yağ kökenli sisli ortamlarda çalışırken.
    ---

    ffp2 veya ffp3 öneriliyor.
    - https://www.ismont.com.tr/toz-maskeleri [stok yok](bu site 3m resmi sitesinde satıcı olarak çıktı)
    - https://www.hepsiburada.com/…k-maskeleri-c-60002018 (gerçek 3m olmayabilir)
    - https://www.cimri.com/…e,asc&brands=[object object]

    ### 3m sitesinde nereden satın alabilirim'e türkiye yazın. satıcılar çıkıyor. adres ve telefonları.
    https://www.3m.com.tr/…ed&dcsext.division=undefined

    -https://www.amazon.com/…1011&productgridpageindex=2
    - https://www.amazon.com/…-0797933?_encoding=utf8&me=

    3m detay;
    https://multimedia.3m.com/…or-protection-agains.pdf

    3m resmi site; https://www.3m.com.tr/3m/tr_tr/turkiye-tr/

    biraz daha detay isteyenlere;
    en 149 kişisel koruyucu donanımlar arasında yer alıp bakım gerektirmeyen toz,sis ve duman maskelerinin standardıdır.
    89/686/eec avrupa direktifine uygun olarak belirlenen ve 1991 yılında kabul edilen bu standarda göre maske seçimi koruma kademesine bağlı olarak beş ayrı grupta yapılıyordu; ffp1, ffp2s, ffp2sl, ffp3s, ffp3sl ve çalışma alanında bulunan risklere uygun koruma sağlayacak toz maskesi koruma kademesi belirleniyordu.
    koruma kademelerinde yer alan harflerin anlamları ise;
    ff: face filter (yüz maskesi)
    p1: mekanik çalışmalar sonucu ortaya çıkan toksik (zararlı) olmayan tozlar.
    p2: toksik tozlar, mak değerleri 0,1 mg/m3 'den büyük olan tozlar.
    p3: toksik, kanserojen, radyoaktif tozlar ve mak değerleri 0,1 mg/m3'den
    küçük olan tozlar.
    s : katı ve su bazlı sıvı zerrecikler.
    l : katı ve yağ bazlı sıvı zerrecikler.
    bu standart 2001 yılında en 149:2001 toz maskeleri yeni avrupa standardı olarak yenilendi ve maskelerde koruma kademeleri yükseltildi. ürün sayısı ise üç olarak belirlendi. yeni standarda göre tüm toz maskeleri hem katı hem de su ve yağ bazlı sıvı zerreciklere karşı koruma sağlıyor ve sl koruma tüm maskelerde yer alıyor.
    sl koruma tüm maskelerde yer aldığından maske üzerinde belirtilme koşulu ortadan kalkmış oluyor.

    maske üzerinde sadece ffp1, ffp2, ffp3 koruma kademelerinin en 149:2001 ve ce onay işaret ve onay numarasının yer alması yeterli sayılıyor.

    bu yenilikle beraber çalışma alanında bulunan risklere uygun seçim çok daha kolaylaşmış ve maskelerin koruma kademeleri yükselmiştir.
    p1 koruma kademesinde olan bir maske bile katı, su ve yağ bazlı zerreciklere karşı koruma sağlayabilmektedir.
    toz maskesi üzerinde ve ambalajlarında en 149:2001 damgası maskenin yeni standarda uygun olduğunu göstermektedir. ayarıca ambalaj üzerinde raf ömrü, sıcaklık ve nem değerleri de yer almaktadır.
    maske üzerinde sadece en 149 yazılı ise kullandığınız ürün bir önceki standarda uygundur. yeni standardın koruma özelliğine sahip değildir.
    daha üstün bir koruma için toz maskelerinizi yeni standarda uygun seçmeniz çalışma ortamında sizi risklere karşı daha fazla koruyacaktır.

  • katar'da düzenlenecek olan fıfa 2022 dünya kupası organizasyonunun güvenliğini bizim polisimiz sağlayacakmış.

    içişleri bakanı süleyman soylu, “katar'ın bize emanet ettiği güvenlik konusunda sanki bizim bir düğünümüz var ve biz heyecanlıyız. bunu başarıyla bitirme arzusu içerisindeyiz” dedi.

    la ne düğünü? 10 milyar $ para dilendiniz, bir de polisimizi sanki sizin malınızmış gibi gönderiyorsunuz.

    cb diyor ya hani, ihracat ile kazanacağız vs. askerimizin yanına polisimizi de kattık artık satılık-kiralık olarak.

    edit: kaynak eklendi:
    https://www.birgun.net/…ar-gibi-heyecanliyiz-368702

  • hayatında hiç urfa-mardin-batman vb. görmeyenlerin şaşıracağı fotoğraf.

    edit: tamam arkadaş anladık. doğu’da güneydoğu’da hiç çarşaf giyen kadın yok. bu gazete de bu kadınlara para karşılığı çarşaf giydirip fotoğraf çekmiş. kendi halkınıza ne kadar uzak onlardan ne kadar kopuksunuz anlaşılmaz gerçekten.