ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
alternatif yunus günçe şiirleri
-
sokakta oturuyorum geçen gün
bir köpek yatıyor karşımda
neden yattın köpek dedim
suratına baktım
o da baktı suratıma
sonra çevirdi kafasını.
en kötü ilk randevu tecrübeleri
-
ah sizin derdiniz dert midir, benim derdim yanında?
çıktığım ilk kızdı, ilk ve son randevumuz oldu...
danışman göreviyle midir, bodyguard niyetiyle midir bilmem, yanında çam yarması gibi bi kızla çıkageldi. davet benden gelmişti, serde de centilmenlik var, hayatta hesabı ödetmem ama bu üçüncü şahıs yoktu ki gündemde? bütçe desen kısıtlı, finans nanay o günlerde...
sonradan öğreniyorum yemek işini halletmişler; benimle buluşmadan önce ikisi kadıköy’ün ara sokaklarından birinde bişeyler atıştırmak istemişler, abla da orda dört tane kıymalı gözlemeyi gömmüş. yarasın.
ama yaramamış işte... biz oturduk kafeye, bişeyler içtik, lakin iki lafın belini kırmak ne mümkün? abla devamlı karnını tutup inliyor. ben o an gözleme olayından bihaberim, regl sancısı diyorlar bana. abla gözlerimin önünde boncuk boncuk terliyor, titreme de var hafiften, durum iyi değil...
derken bi hışım kalkıp tuvaletin yer aldığı ikinci kata yöneliyor, fakat döner merdivenin metal basamağına attığı ilk adımla beraber tökezleyip düşüyor ve düştüğü yerde bildiğin altına sıçıyor abla.
çıkmaya çalıştığım kızla kafeden çıkıyoruz, karşı sokağa geçip cebimdeki son parayla alış veriş yapıyoruz, uygun bi don seçip ablaya getiriyoruz. özürler, kusura bakmalar, mahcup oldumlar... ya gözleme dokundular, ya açık ayran bozdular...
ne demek canım diyorum, insanlık hali. apar topar vedalaşıyoruz çıkmaya çalıştığım kızla, artık kafam nasıl allak bullak olduysa bilek güreşi tutuşu gibi bi tokalaşmayla ayrılıyorum mekandan. bir daha ne o beni arıyor, ne ben onu soruyorum...
sedaş'ın önüne 5 bin ölü civciv dökülmesi
dünyanın en samimiyetsiz ortamı
-
iş yerinde doğum günü kutlanan ortamdır. ötesini tanımam.
ankete katılmadı diye 1055 tl ceza kesmek
-
kapıya gelen gerçekten dolandırıcıymış demek ki.
hayat felsefesi yapılabilecek en güzel söz
-
"hiç kimse sana karşı değil, herkes kendinden yana"
yel değirmenleri yaratmaya gerek yok gençler...
çocukluk dönemi sanrıları
-
baris manco'nun hal hal parcasinda bahsedilen nazo gelin'i nazan soray sanirdim..
edit: sonradan ogrendim ki $arki gercekten nazan $oray'dan bahsediyormu$. i$te intuition i$te ongoru i$te acik zihin.
eğer diktatör görmek istiyorsanız tarihinize bakın
-
ahaha dediğim islamcı akpli açıklaması.
evet adamlarda diktatör vardı, en sonunda öldürüp haftalarca direkte asılı beklettiler.
bir de seçim falan demeyelim lütfen ki seçim kazanmayan diktatòr neredeyse yok,
sen devletin tüm kurumlarını parti teskilatı gibi kullan,
80 bin cami ve tüm diyanet kurumları direk senden gelen propaganda metinlerini okusun,
polis-asker muhalif bastirmaktan başka bir işe yaramasın,
devlet hazinesinden kendine ait 9378383 tane yayın kuruluşu oluştur ve 7/24 propagandanı yapsınlar,
yargı muhalif parti başkanları dahil tüm fark yaratabilecek muhalifleri tutuklatsın,
ilçe başkanların bile mahkeme sonuçlarına karar versin,
üstüne ohal ilan et bu şartlar altında seçime gidilsin ve yetmesin milyonlarca mühürsüz oy sayılsın sonra kalk seçim kazandım de.
daha tüm bunlara rağmen beğenilmeyen seçimlerin yenilenmesi, daha da olmazsa kayyum atanması gibi durumalar da var.
bu seçim meselesine ancak cahillikten tarikat şeyhlerine kendini badeleten kitle inanır.
15 mart 2024 thy açıklaması
-
kısaca turkleri latin amerika da görmek istemiyoruz demişler.
gareth bale
-
britanya'ya olan bakışım değişti. sağlak olanlar ingiliz, solak olanlar galli mi? nasıl oluyor?
koskoca ingiliz milli takımı yirmi yıldır bir tane sol açık çıkaramazken, galler nasıl oluyor da sadece efsane yahut efsane potansiyeli olan sol açıklar çıkarabiliyor?
giggs, milli takımı bıraktığı için cm oyunlarının doğası gereği tekrar bir galli efsane sol kanat oyuncusu yetişiyor gibi. galler takımında başka mevkilerde yıldız yokken sadece sol ön oyuncusu yetişiyor. ingiliz milli takımına ise bir türlü ideal, idare eder, bir sol ön oyuncusu bulunamıyor.
aksan falan anlamam, kafa kağıdında yazana aldanmam, bir britanyalı'nın galli mi yoksa ingiliz mi olduğunu anlamak için topu sol ayağına atarım. soluyla önüne alıyor driplinge başlıyorsa galli, sol ayağı tahta olduğu için topu sağıyla tutmaya çalışıyorsa ingiliz, topu atana kadar bile beklemeyip bira içmeye gittiyse irlandalı, topu karşılamayıp aval aval bakıp çimlerde gezmeye başlıyorsa iskoç... kardeş burada arazi fiyatları kaçtan başlıyor diye soruyorsa türk.