ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
drone için türkçe karşılık önerileri
-
(bkz: yürüyen uçak)
kucakta uyuyan sevgilinin hüsnü diye sayıklaması
-
kuruntudur.
hilal cebeci
-
hilalcebeci_ hilal cebeci
"herkesin askerden kaçmaya çalıştığı bu günlerde keşke beni askere alsalar diyorum erkeklerin bu askerlik korkusuda ne bölee"
http://twitter.com/…ebeci_/status/48435562503344128
sabah mıntıkasına çıkarıcan bunu, ardından sabah sporu, hemen ardından 2 saat nöbet, hemen ardından denetlemelerle ilgili işlere gece 12-1'lere kadar, ardından yine nöbet o arada 1 saat falan uyku, sonra yine denetleme hazırlığı falan. doğu, terör, komando falan onlardan bakın hiç bahsetmedim. herhangi bir insanın yaşamadığı şey için böyle laflar ediyor olması insanı zıvanadan çıkarıyor. ben 6 ay yaptım ömrümü yedi, 15 ay yapanı var. sus be kadın! hayır yani ben bunu ciddiye alıp niye yazıyorsam hakkında.
slim fit gömlek
-
göbekli genç berberlerin ve street fashion (çakmacı) dükkan sahiplerinin vazgeçilmezi.
bir avukatın günlüğü
-
biraz önce takriben yirmi dakika kadar babamınkini dinlediğim günlük.
önce biraz önbilgi verelim. mahkemenin verdiği kararı yargıtay'da temyiz ediyoruz ya, işte yargıtay o kararı bozarsa eğer, "al bu dosyanın şuralarını tekrar incele" deyip aynı mahkemeye geri gönderiyor. mahkeme bu sefer, ya yargıtay'ın bu dediğini yapıp dosyayı tekrar inceliyor, ya da "hayır, yazılanları okudum ve ben haklıyım" deyip önceki kararında direniyor.
fakat bu direnme kararını almak zordur. mahkemeler genelde yargıtay'a direnmez. şimdi konuya dönelim.
babamın herhalde 17 senedir filan uğraştığı bir davası var. uzun hikaye. özetle, babam kazanıyor karşı taraf başka bir yoldan yenisini yapıyor. böyle böyle derken işte yıllar oldu. hatta bu yılların birinde, mahkeme babamın aleyhine bir karar aldığında bizimki duruşmada elli saat laf anlatmış, hakimle şöyle bir diyalog geçmiş aralarında:
- avukat bey, siz bu davanın üzerine çok düştünüz herhalde?
- hakime hanım, iki çocuk okutuyorum ben!
nihai karar yine babamın lehineydi, karşı taraf yine temyiz etti, dosya yine mahkemeye döndü. bugün duruşması vardı, ya bozmaya uyma ya da direnme kararı verilecek.
direnme kararı verilmiş.
babam o kadar mutlu ki, telefonda yirmi dakika boyunca bu davadan ve mesleki tecrübenin öneminden bahsetti. ki ben istanbul'da olmama rağmen, kendi davam kadar biliyorum artık meseleyi. beş yüz kere filan dinledim çünkü herhalde.
ve şöyle dedi:
- kızım, o kadar heyecanlandım ki, duruşmadan sonra kimseyle konuşamadım, müvekkile bilgi bile veremedim. gittim bir bankta oturdum, nefes aldım, ayakkabım da rahat değildi ama te oradan ofise kadar yürüdüm. ancak açıldım. ben bu heyecanı, ancak işte annen evlenme teklifimi kabul ettiğinde filan yaşamıştım.
42 yıllık avukat bu adam.
allah bana da yaşatsın.
yaran inci sözlük entry'leri
-
entry: devlete dava açmak üzereyim yardım edin
entry: aranızda avukat var mı bilmiyorum, inşallah vardır ve bana yardım eder.
beyler nüfus cüzdanımda kangurubu diye bi ifade yer alıyor, ben kanguru değilim!
bi kaç avukata mail attım cevap bekliyorum..
dudak çatlaması
-
ingilizcesinin "chapped and cracked lips" olduğunu öğrenince şaşırdığım ve birkaç küçük önlemle çözümünün olduğu iddia edilen problem:
1- daha çok su için. (her şeyin başı da su imiş)
2- dudaklarınızı sürekli yalamayın. (nemlendirmek değil, aksine kurutmaya sebep oluyormuş)
3- vücudun ph dengesini korumaya çalışın. (bu nasıl yapılır ki?)
4- dudaklarınıza toz şeker sürün. (ah şeker şey)
5- dudak balmı kullanın. (renksiz olanları daha etkili)
6- daha çok burnunuzdan soluk almaya çalışın. (pardon?)
7- soğuk havalarda dudaklarınızı açıkta bırakmayın. (atkı ne güne duruyor!)
8- acı yiyeceklerden uzak durun. (zor işler)
9- sitrik asit içeren yiyecekler tüketin. (portakal, limon vb)
10- kahve ve sodadan uzak durun. (çay iyidir)
11- dudaklarınıza hint yağı, hindistan cevizi yağı, zeytinyağı, keten tohumu yağı sürün. (yağlayın)
12- ya da bal sürün, yani ballandırın. (yorumsuz)
sonradan öğrenilmiş şok edici bilgiler editi: "çoğu dudak balmı salisilik asit ve salisilik asit kristalleri içerir. bu madde dudaklarınızın daha çok soyulmasına neden olarak daha fazla dudak balmı kullanmanızı gerektirir." ayıp... zeytinyağı, bal sürüp oturcaz o zaman. piyasadakilere güven olmuyormuş anlaşılan.
arçelik leydi 170
-
efsanelerin efsanesidir. bulaşık makinesinde, bir devrin değil her devrin lideri ve ölümsüzüdür.
annemin ve benim yükümüzü çektikten sonra şimdi emekli hayatını ananemde köyde geçirmekte, sessiz sakin hayatına devam etmektedir.
son sözü, evime gelen arçelik servisine bırakalım: "abi, her gün onlarca eve girip çıkıyorum. arıza için gittiğim tüm makineler yeni üretim. daha bir gün, şu leydi 170'e gittiğimi hatırlamıyorum. en son ne zaman gördüğümü de hatırlamıyorum. teknoloji ilerliyor ancak siz değil biz kazanıyoruz..."
hamza yerlikaya'nın orjinal diploma tweet'i
-
iyi de kimse "yok" demedi ki "sahte" dedi. ulan arkadaş bu nasıl bir geri zekalılık ya bir de "muhalefete girsin" demiş.
edit: sahte diyen de muhalefet değil, mahkeme kararı
al bu da kaynak, istersen sana girebilir. görsel
görsel
eğer mümkünse bu da link bu da girsin
sol parasternal bölgesine bıçak saplanan insan
-
lupus olabilir, pulmoner embolizm de olabilir. cardiac arrest de mümkün tabii, clear!
(bkz: house md)
bitti bitti gideyim ben tıppım bitti.
hazineyi neden banko maçlara yatırmıyoruz
-
ülke zenginleştirmek isteyen iyi niyetli vatandaş sorusu
hala koronavirüs kapmayanların meslek sırları
-
79. günde, geriye dönüp baktığımda üç kez dışarı çıktığımı fark ettim. dışarı çıkmak dediğim de market alışverişi ihtiyacını gidermeye yönelik. ve bunun neticesinde koronavirüse karşı elimdeki en büyük kozumu kullanmış oldum.
(bkz: yakalanmamak)
cem yılmaz'ın her filmde aynı oyuncuları oynatması
-
(bkz: mfönün fuatı özkan)