ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sabahın köründe kalkıp çizgi film izleyen çocuk
-
ozellikle kis soguklarinda nasil bunu nasil becerebildiklerini dusunemedim cocuk tipidir, davranisidir. kimseler uyanmadan kalkip pijamasiyla koltuğa oturur, minicik parmaklariyla uzaktan kumandanin dugmelerine basip sevdigi cizgi filmi izlemeye koyulur. salona bir baskasinin gelmesi onun icin hic bir sey ifade etmez. cunku bambaska bir hayal aleminin dehlizlerinde kulac atmaktadir. cocuk iste...
yıllar sonra gelen edit: benim çocuğumdur.*
beyin vücudun bağırsaklarıdır
-
vücudun bağırsakları halihazırda bağırsaklar olduğu için baştan kaybeden önermedir.
edit: başımıza kalmış, çocuğun biri başlıkta geçen şeyleri iddia etmişti.
madem akıllı ve zekisiniz neden kaybediyorsunuz
-
(bkz: çan eğrisi)
umreden gelen şahsın kyk odasında çektiği video
-
sen çocuğu gecenin bi saatinde yataktan kaldır,,eşyalarını bile almadan apar topar sokağa at sonra o yatak neden bozuk,masada neden su var? çocuk suyunu alamamış çıkmış bi de temizlik mi bekliyorsunuz ?
hoşlanılan kızın -cım'lı konuştuğu an
-
- hacım naber?
-- tısss
böyle bir an olmalı.
alkolün uçağı düşüreceğini sanan yurdum insanı
-
de icing denen olayı bilse uçağa hiç binmeyecek insandır.
ev taşırken ortaya çıkan gerçekler
-
bakkalların koli vermek konusundaki anlamsız cimriliği, aslında pislik içinde yaşadığınızı fark etmek ve sizden önceki kiracıyı evi pis bıraktığı için kınadığınızı hatırlayıp üzülmek, kahrolmak...
25 yaşında evi arabası çocuğu işi eşi olan erkek
-
ya aileden zengindir, ya da 1990 model reno 12 arabası olan, gecekonduda oturan evli ve bir çocuklu arkadaştır.
(bkz: gerçekçi olalım.)
atak helikopterinin kilosu 200 bin dolardır
-
akp'li ekonomi dehası mehmet şimşek beyanı.
https://www.youtube.com/watch?v=mb8brtumqk0
aynı partili savunma bakanı ise bunun kırkta biri kadar bir rakam söylemiş:
http://www.airporthaber.com/…loads/news/atak3_6.jpg
atak'ın boş ağırlığı 2900 kilodur. kilo başına 200 bin dolar dersek bir tane helikopter 590 milyon dolar eder ki dünyanın en büyük yolcu uçağı olan a380-800'ün bile liste fiyatı 428 milyon dolardır.
ekonomi kimlere emanet...
rte'nin ekrem imamoğlu'na fetö'cü demesi
-
biz kimin fetöcü olduğunu iyi biliyoruz.
edit: imla
türkiye'de bisiklet kültürünün olmaması
-
kültürün olmamasi ile alakalidir.
hayata dair iç burkan detaylar
-
geçenlerde sevdiğim bir aile dostumuzun yanına gittim. beni bulunca da arkadaşının hukuki bir konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyip beni arkadaşına kitledi*
abinin yanına gittim. altmışlı yaşlarda bir abi, söze eşini kaybettiğini söyleyerek başladı. o kadar rahat ve kanıksamış bir şekilde söyledi ki kendi kendime eşi öleli en az 2 sene olmuştur diye düşündüm. eşimden geriye miras kaldı, bu işi nasıl çözeriz? dedi. hemen aklımdan beynimde yerleşik olan insanların ne kadar maddiyatçı olduğuna dair fikir dizisi geçti (klasik hikaye işte ölenler ölür kalanlar mal kavgası yapar). sonra konuştukça hikaye biraz daha açıldı. abinin ve rahmetlinin çocukları olmamış. rahmetli eşin üzerine de sadece bir araba varmış. veraset ilamı almışlar tam 42 kişi rahmetlinin mirasçısıymış. abimiz de bu mirasçıların paylarını ödeyip arabayı almak istiyormuş. aklımdan arabanın değeri epey yüksek galiba başka türlü 42 kişiyle uğraşılmaz düşüncesi geçti. konuştukça arabanın da pek para etmediğini öğrendim. en sonunda "hocam yanlış anlamayın ama ben sizin yerinizde olsam bu kadar uğraşmazdım. 42 kişiden vekalet toplamak imkansız gibi bir şey. bana 50.000 lira verseler bu işle uğraşmam, zahmetine değmez ayrıca sonuç da garanti değil" dedim. kendisi sonuna kadar bu şekilde uğraşacağını belirtti. benim sunduğum alternatifleri de dinlemedi.
sonra muhabbet biraz ilerledi. eşinin 18 yıl boyunca kanserle mücadele ettiğini, tedavisi için kolaylık olur umuduyla 3 yıl önce bu arabayı aldıklarını ve arabaya 36 bin lira verdiklerini ama eski araba olduğu için çok arıza yaptığını bir araba parası da tamir için verdiklerini, eşinin kanserle mücadelesini, cesaretini anlattı. öldüğü günü en ince ayrıntısına kadar hatırlıyordu ve hikayenin sonu yaklaştıkça gözleri dolmaya ve sesi titremeye başladı.
eşi ölünce dünyasının başına yıkıldığını, eşinin her şeyi olduğunu, eşi olmadan ne kadar eksik ve aciz kaldığını anlattı. en sonunda da "bu miras işiyle de beni biraz meşgul etsin diye uğraşıyorum, derdimden uzaklaşmak için" dedi ve insanların birbiriyle yalnızca menfaat temelli ilişkiler kuran duygusuz yaratıklar olduğuna dair ön yargım uzun bir aradan sonra yıkıldı. bu kadar ön yargılı olduğum için kendime de epey kızdım.