hesabın var mı? giriş yap

  • donanımhaber'de örgütlenip bu işi kovalayan çocuklara helal olsun. aylardır başlığı tepede tuttular, twitter'dan vekillere ulaştılar, organize oldular ve takip ettiler. valla helal olsun örgütlenmenin ve inanmanın ne demek olduğunu gösterdiler.

    bu kez ölücülükleri işe yaradı heheh

  • bizim köpeğin kafasındaki oyun sevgisi ve oyuncak sevgisi eşit. en sevdiği oyun "çekiştirme". yani o ağzında bir şey tutsun sen çek, o da çeksin. oh bayılır. hırıl hırıl. ama öte yandan en sevmediği şey de "oyuncağını kaybetmek". oyuncağını eskaza sen önce eline alıp saklarsan geri istemek için yapmayacağı şey yok. hatta artık sen bir şey istemeden peşin peşin pati veriyor oyuncağını almak için. alıyorsun hemen patisiyle kolunu tutuyor. ortaya çıkan manzara daha çok "bak dostum istersen güzellikle ver" tarzı ama içinde fırtınalar kopuyor aslında. oyuncağı verdin mi de alıp kaçıyor yarım saat vermiyor.

    o yüzden ağzına oyuncak kemiğini alıp çekiştirme oynamak istediğinde yanıma yaklaşıyor. istediği şey benim onu çekmem. ama hamle yaparsan da anında geri çekiliyor. çünkü kaybetme korkusu devreye giriyor. başlarda böyle "kaptım kapamadım", "aldım alamadım", deyip koşturmacalı bir macera yaşıyorduk. e ben de zamanla öğreniyorum bazı şeyleri. ben de artık hamle yapmıyorum. nasılsa kaçacak diye.

    o yüzden istanbul'da bir apartman dairesinde zaman zaman şöyle bir manzara yaşanıyor: bir adam ve ağzında oyunca kemik olan bir köpek karşı karşıya kımıldamadan birbirlerine bakıyorlar. köpeğin ağzında kemik. arada hızlıca sağa sola göz atıyorlar sonra yeniden birbirlerine bakmaya devam ediyorlar. iki taraf da hamle yapmanın en kötü hamle olduğunun farkında. öyle karşılıklı gergin bir bekleyiş. bu şekilde gün batıyor.

    iki kişiyle meksika açmazı olmaz diye düşünürdüm ama oluyormuş meğer.

  • son yayınlanan trailer ile yine heyecanlandıran dizi. sinematografi müthiş.

    game of thrones'u efsane dizi yapan şeylerden biri hikayenin kitaba dayanması ve onlara bağlı kalınmasıydı ne zaman ki george r. r. martin kitapların devamını getirmedi, dizi o iş bilmez senaristlere kaldı işte o zaman batırdılar. o yüzden ateş ve kan gibi güzel bir kitap varken bu dizinin kötü olacağını sanmıyorum hbo zaten nasıl muhteşem dizi çekilir iyi biliyor. ramin djawadi müziklerde döktürmüş yine fragmandan bile anlaşılıyor güzel parçaların bizi beklediği.

    yılın iki dev bütçeli dizisi olduğu için ister istemez yüzüklerin efendisi (dizi) ile karşılaştırıyorum fragmanları ve house of the dragon; müzikleri, kıyafetleri, renk paleti vs ile aynı evrenin parçasıyım ben diye bağırıyor resmen ama lotr için aynı şeyi söyleyemiyorum maalesef.

    edit: --- spoiler ---

    trailer'da kim kimdir;

    - rhaenyra targaryen, kral viserys i targaryen'in ilk çocuğu ve aynı zamanda kral i. viserys'in ilk eşinden olan tek çocuğu. sekiz yaşındayken babasının varisi oldu ve westeros'un ilk hükümdar kraliçesi olmayı bekleyerek büyüdü. görsel

    - daemon targaryen,kral 1. viserys'in küçük erkek kardeşi. zamanının en deneyimli savaşçısı ve valyrian çeliği kılıcı dark sister'ı kullanıyor. aynı zamanda adı caraxes olan bir ejderin binicisi. görsel

    - kraliçe alicent hightower, kral aegon ii targaryen, kraliçe helaena targaryen, prens aemond targaryen ve prens daeron targaryen'in annesidir. kraliçe rhaenyra targaryen ile başlarda dost olsa da daha sonrasında baş düşmanı oluyor ve ejderhaların dansı'nın beynidir. görsel

    - sir otto hightower, hightower hanesi'nden üç krala kral'ın eli olarak hizmet eden bir şövalyeydi, ancak iki kral onu çeşitli zamanlarda görevden aldı. otto, bilginin her şey olmadığı konusunda bir uyarı olarak hatırlanır. görsel

    - viserys i targaryen, demir taht'a oturan beşinci targaryen kralı. viserys, dedesinin barışını sürdürdü ancak ejderhaların dansı olarak bilinen iç savaşın tohumları yanlışlıkla onun hükümdarlığında ekildi. görsel

    --- spoiler ---

  • ulan biz musluklarımızdan bok akıyor diyoruz, bırak içmeyi, bırak meyve sebze yıkamayı, elini bile yıkarken lağım gibi kokuyor diyoruz, daşşağına kurban olduğum delikanlı bir dayı elindeki cihazlarla ankara'nın suyunun ne kadar rezil durumda olduğunu gösteriyor, anca işi gücü goygoy olan sözlük ergenleri de çıkmış yok nestle virali, yok dayı rizeli, yok çilek koymuş ehaha diye taşak eğlendiriyorlar.

    musluktan bok akıyor diyorum aloooo. silkin de kendine gel pezevenk. şu videoda görmen gereken adamın şivesi, suyun etiketi, çilek falan değil kafasına sıçtımın beyinsizi. azıcık da ciddi ol. insanlar ishalden kırılıyor bu suyu kullandığı için hıyar.

    sen gerizekalı olduğun için hangi su şişeden, hangi su musluktan onu anla, karıştırma diye çilek koymuş temiz suyun önüne ama onu bile anlamamışsın.

  • istanbul'da sene 2005 veya 2006. rahmet enişteyle notere gittik. evde yaşlı var, vekalet işlemleri için eve getireceğiz noteri. noter eniştenin kafasındaki kasketi görünce "bu ne böyle? gavur icadı şapka takmışsın" diye azarladı. sonrasında ise gavur icadı bilgisayarından çıkarttığı kağıtları ve gavur icadı tükenmez kalemini alıp, gavur icadı arabasına bindi. laf söylesen kelimeler kifayetsiz, siksen yetersiz.

  • suserler tarafından unutulmaması gereken değerlerimizden olan serie a için artık kurulması elzem olan dernek.

    sheva, crespo, batistuta, maldini, nesta, cannavaro, del piero, salas, ronaldo, recoba... böyle gider bu.

    (bkz: unutma unutturma)

    edit: ulen madem bu kadar fazlaydık, bu lig niye izlenmiyor türkiye'de :( nasreddin hoca'nın kedi hikayesine dönmesin olay.*