hesabın var mı? giriş yap

  • 44 senelik ömrümde tatil denen şeyi yazlık ve ufak pansiyon/motellerde kalıp gittiğimiz bölgeyi/çevresini çılgınlar gibi dolaşmak, denize girmek, dağ tepe bayır gezmek, mağara ve tarihi eser görmek olarak algıladım. bu şekilde yaşadım ve yaşattırttım tatilleri.

    sonra bu yaz bir gün, yine havlu asarken (yazlıktaydık ve ben bir mağara gezisi artı denize girme işinden dönmüştüm); havlu asmaktan nefret ettiğime karar verdim. o havluların sorumluluğunu çok uzun süre almıştım. havlulardan gına gelmişti.

    her şey dahil içine ne dahil umrumda bile olmayan, ancak plaja giderken havlu verildiği söylenen, deniz kenarında manasızca “şimdi gidip havluları asmak lazım” diye düşünmeyeceğim o tatili aldım sonunda.

    annemin bir gün yazlıkta elindeki tavayı fırlatıp “yeter ya yemek yapmak mı tatil?” dediği yaşlara geldim sanırım. zaten ülkede görmediğim mağara da kalmadı gibi….

  • çok değil 10 sene sonra; bunların bir tanesi bile referandumda evet oyu verdiğini kabul etmeyecek ona yanıyorum.

    gidin sorun büyüklerinize. %91.37 evet oyuyla kabul edilen kenan evren anayasasına evet dediğini kabul eden bir kişiyi bile bulamayacaksınız.

  • ülkesini işgalcilerden savunması, işgal altında olan bir ülkede ve hatta şehirde halkıyla mücadele etmesi bile “batıya sempatik gözükmeye çalışmak” olarak lanse edilmeye çalışılan zelenski'nin fotoğrafı.

    adam ukrayna'dan gitse, “kaçtı bakın işte!”

    ukrayna'da kalsa, “batıya şirinlik yapıyor.”

    rusya'ya teslim olsa, “bak nasıl sattı hemen kahraman diyordunuz.”

    savunmaya devam etse, “halkını tehlikeye atıyor niye ülkenin anahtarını ruslara vermiyor ki?”

    ne yapsın, ne istersiniz sevgili işgalci sevdalıları?

  • gereksiz bir eylemdir.

    kaç yaşında insanlara anlayamayacakları şeyler anlatıp canlarını sıkmayın arkadaşlar. dinle ilgili bi konuşma olduğunda he he der geçersiniz en fazla nedir yani.

  • tam kelimeleri hatırlayamıyorum. önünden tempolu yürüyüşle geçilen bir marketin dışarı yerleştirilmiş sebze kasaları arasında alışverişe gelmiş ilkokulun ilk sınıflarında olması gereken pek efendi, büyümüş de küçülmüş bir bey. üniversite çağlarında olması gereken başka bir efendi genç de market görevlisi. aralarındaki diyalog kendi karanlığıma gömülmüş giderken yakaladı ve gülümsetti beni:

    küçük bey: biliyorsunuz, eğer yeterli olmazsa beni tekrar markete gönderecekler.

    görevli genç: o yönden haklısınız tabii ama sanırım bu kadarı yeterlidir aileniz için.

    şu nezaketin birazını hayatımıza yedirebilseydik bu diyalog belki böyle şaşırtıcı ve gülümsetici olmayacaktı. akşam akşam zamanda yolculuk yapmış gibi hissetmeyecektim.

  • sigaraya zam üstüne zam yaptıklarında sesimi çıkartmadım; çünkü sigara kullanmıyordum.

    alkolün vergi oranlarını tavana çıkardıklarında bir şey söylemedim; çünkü içki içmiyordum.

    hacıyağı ve gülsuyunu fahiş fiyata satmaya başladıklarında sesini çıkaracak kimse kalmamıştı...

  • ---spoiler---

    madde 1- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı gider vergisi kanunun 33 üncü maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin tespitine ilişkin 28/8/1998 tarihli ve 98/11591 sayılı bakanlar kurulu kararının eki kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

    "e) kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden binde 1, aşağıda sayılan kambiyo muamelelerinde satış tutarı üzerinden sıfır;

    1) bankalar ile yetkili müeseselerin kendi aralarında veya birbirlerine yaptıkları kambiyo satışları,

    2) hazine ve maliye bakanlığına yapılan kambiyo satışları,

    3) döviz kredisinin ödenmesine yönelik olarak, döviz kredisi kullanılan ya da kullanımına aracılık eden banka tarafından kredi borçlusuna yapılan kambiyo satışları,"

    ---spoiler---

    yani üstte diyor ki; bankalara ve hazineye döviz alım satımlarında vergi yok, ama düz vatandaşsan vergini vereceksin. su veren itfaiyenin hortumu konulu panele hoşgeldiniz.

  • yıllar önce cumaya gitmeyi bu yüzden bırakmıştım. 10 kasım gününe denk gelen bir cuma namazında mustafa kemal'in adını anmamışlardı.
    o gün camiye gitmeyi bıraktım. sonrasında da zaten dinden çıktım.

    iyi ki çıkmışım.

    siyasal islam bazen hayırlı şeylere vesile olabiliyor.
    çizginizi çekin de kimin ne mal olduğunu anlayalım.

    ayrıca ali erbaş kim amk ?
    adını üç beş yakını dışında kimse anmayacak.