hesabın var mı? giriş yap

  • doğru söylüyor "sana ne?"
    bu işsiz güçsüz kadınların ortalık karıştırma makamı değil mi sınıf anneliği?
    sanki dünyanın ağası.
    aferin çocuk.

  • türkiyede fazla yayginlasmamis spor.
    elle oynanir.
    11 den olusur takimlar ve 7 si sahaya cikar.
    bu yedisi ise:3 orta oyun kurucu (sag,sol,orta)
    1 pivot
    2 kanat(sag kanat,sol kanat)
    1 kaleci
    den olusmaktadir.
    oyun sirasinda istenildigi kadar adam deistirebilir.
    .........

  • yarın akşam 2 tane bulgar dilberini istanbul'da ağırlayacak olmama vesile olan çağrı.
    1500 dolar yol parası gönderdim hesaplarına, yarın akşam gidip karşılıycam havaalanından kısmetse.

    az önce de bi siteye girdim, tak! siteye giren 1 milyonuncu kişiymişim, hediyeler filan. bu aralar acaip şanslıyım lan!

  • theseus paradoksu'nda, theseus'un gemisi üzerinden değişim ve kimlik sorgulanmaktadır.

    işin ilginç yanı, atinalılar zaferi gemiye değil, theseus'a borçlular. keşke gemiyi toteme çevirip tapınmak yerine, theseus'u mumyalayabilselerdi, başımıza böyle paradokslar gelmezdi.*

    zaman içinde değişiriz. fiziksel olarak değişiriz, huyumuz değişir, davranışlarımız değişir.
    theseus'un gemisinin tahtaları değiştiğinde, gemi aynı gemi olmuyorsa, biz ne kadar değiştiğimizde aynı kişi olarak kalmış olabiliriz? "ben" nedir? "ben" kimim? neler beni "ben" yapıyor? sorular bunlardır..

    değişmeyen tek şey değişimin kendisidir diyen heraklitos' a göre, artık theseus'un gemisi diye bir gemi yoktur, olamaz da. "aynı nehirde iki kere yıkanılmaz." hobbes*, çıkan parçalardan yeni bir gemi yapılabileceğini, böylelikle theseus'un gemisinin yeniden yaratılabileceğini söylemiştir.

    paradoks, insanın değişmez sandığı kimliğinin bile değişmekte olduğunu anlatmaya çalışıyor.

    her ne kadar bazı filozoflar bizi biz yapanın bedenimiz olduğunu söylese de, insan yaşlandığı zaman yani (eşyadan hareketle) eskidiği zaman değişmez. fiziksel değişimler insanı başka biri yapmaz.
    insan, değerleri ve bakışı değiştiğinde değişmiştir. bence, bu seferlik heraklitos kusura bakmazsa, theseus'un gemisi de her parçası değişmiş olsa bile, theseus'un gemisidir. çünkü atinalılar biliyor ki, o gemi bir zamanlar theseus'la birlikte o savaştaydı ve savaşı theseus'la birlikte kazandı. tahtaların zamana yenilmesi, özü değiştirmez.

  • "açıklamaya göre, türkiye'nin alacağı kredi 5 yılı geri ödemesiz dönem olmak üzere 10.5 yıllık vadeye sahip."

    detayına hayran kaldım. şimdi tam bir "vatan haini" olsam düşünürdüm ki "nasılsa 5 yıl sonra biz iktidarda olmayız. bu parayı neden ye..."

    öhöhöm. neyse, selam ve dua ile.

  • erbakan zammıymış. %100 de zam verseler oy moy yok.

    oyunu parayla satan, her şeyini satar. her şeyini.

  • benim gibi kurumsal firmada çalışanlar ve devlet memurlarının tuzu kuru, maaşlarımızı çatır çatır alacağız. özel sektörde çalışıp patronun insafına kalanların ne halleri varsa görsün, sunta kemirsin denmiştir.

  • arkadaşım eşek'de geçen

    "ayrılık geldi başa
    katlanmak gerek" sözlerindeki katlanmak'ı katlanmak olarak anlardım.

    küçüktük o zaman, evler de küçüktü. hiç bir çocuğun kendisine ait yatağı yoktu. her gün yatak yapılırdı, toplanırdı. yer yatağı kablinden bir düzenek. annem sabah erken kalkar, çarşafı katlar, yorganı katlar, battaniyeyi katlardı. yatağın üstünde debelenirken beni de katlardı. ayaklarımı başımın arkasına doğru bastırır, beni iki kat eder, öperdi.

    sanırdım ki, katlanmak, öpülmek gibi bir şey. bir nevi sevilmek. yine sanırdım ki barış manço'nun da başına ayrılık gelmiş. köyünden, annesinden ayrılmış. ilk fırsatta gidip annesi tarafından katlanıp öpülmesi gerek.

  • ilk önce abisi bahattin ışıklardan karşıdan karşıya gecerken bir arabanın çarpması sonu vefat etti. diğer abisi sinan pistte tur atarken motordan düştü vefat etti . babası irfan sofuoğlu kanserden vefat etti. ve en son olarak da yeni doğmuş olan hamza sofuoğlu beyin kanamasından vefat etti. bu yaşta bu kadar acı çok zor be abi allah yardımcısı olsun.

  • beni terk edip giden..

    yavrularına nasıl anlatayım bilmiyorum ki. anneniz artık yok nasıl diyeyim? ben daha kabullenememişken nasıl avutayım onları?

    dün yol kenarında ölüsünü buldum kuzumun. gece dolaşmaya çıkmış bahçeden, allahın belası bi araba çarpmış, fren bile yapmamış. kaskatı, cansız.. gözümün önünden gitmiyor o hali. hiç benzemiyor ki benim kedime. bembeyaz tüyleri yok. kan.. yavruları var onun. senelerce beraber uyuduk, ben varım. daha aşıya gidecektik. daha ağustosta 3 yaşına girecekti. ama öyle cansız yatıyor orda. elimde tek kalan tasması.

    insan gibi kullanın şu arabaları. benim canım gitti, niceleri gibi, başka canların sebebi olmayın.

    ben nasıl derim o yavrulara insan kılıklı bi şerefsiz kıydı annenize diye?

    yıktılar yuvamızı..

  • istanbul'da sene 2005 veya 2006. rahmet enişteyle notere gittik. evde yaşlı var, vekalet işlemleri için eve getireceğiz noteri. noter eniştenin kafasındaki kasketi görünce "bu ne böyle? gavur icadı şapka takmışsın" diye azarladı. sonrasında ise gavur icadı bilgisayarından çıkarttığı kağıtları ve gavur icadı tükenmez kalemini alıp, gavur icadı arabasına bindi. laf söylesen kelimeler kifayetsiz, siksen yetersiz.