ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
son 30 saatte beş polisin hayatına son vermesi
-
baslarinda saçı eksik birisi var. ne allah korkusu var ne kitap. ordan baslayan zulum butun kademelere iniyor. onda baslayan zulum de onun ustunden basliyor..
hiçbir zaman evlenemeyeceğini anlamak
-
24 yaşında anladığım olay.
bağlanma korkum falan yok. köpek gibi bağlanırım gel gelelim karşımdaki insan hiç bir zaman bağlılığımı kabul edemiyor. yapı itibariyle mobil iletişim çok umurumda değil. arayıp sormak benim fıtratımda yok ama bu demek değildir ki karşımdaki insanı önemsemiyorum. "hasta oldum ben" denildiğinde "geçmiş olsun"dur benim cevabım. "ay kıyamam sanaaa" geyikleri yapamıyorum. "karnım ağrıyor" diyen sevgilime "soda iç" derim ben. mantıklısı budur çünkü. beklenen ise "hiiiiii şimdi yanında olsam, ben bakarım sana". nereye yanında oluyorsun ? değilsin işte. var mı gerek, gereksiz lafa ? hatun kişi bunu istemiyor yazık ki.
çok istiyorum bir kızım olsun. belki kız kardeşim olmamasından ya da kız kuzenlerimin hepsinin bana göre gerizekalı olmasından kaynaklanıyor bu durum.
yalnız ölmek en büyük korkularından olan bir adamın çaresizliğidir bu.
türkiye'den yurtdışına gidenlerin pişman olması
-
14 ayı devirdim.
çocuklarım, 90larda özgürce sokakta oynadıkları dönemi yaşıyorlar.
bir numaramın sınıf mevcudu 13 kişi. türkiye’de 43 kişiydi sınıf.
kreşe beş kuruş para vermedim. oysa ki geçen sene gönderemediğimiz pandemi döneminde 2500 tl aylık veriyordum. şimdi üç çocuk için her ay hesabıma familienkasse’den 663 euro yatıyor.
çocuklar müzik okulu, jimnastik ve basketbol kursuna gidiyorlar. jimnastik aylık 7, müzik 24, basketbol 9 euro. ama sıkıntı değil. sene sonunda vergi iadesi olarak geri alıyorum.
türkiye’de mesleğe başladığımda brüt 2850 dolar geçiyormuş 2011’de.
müdürlüğü bıraktığımda elime net 1500 dolar geçmiyordu.
şimdi 3 asgari ücret geçiyor elime.
45 saat yerine 39 saat çalışıyorum.
senede bir hafta tatile gidebilmek için 2 aylık maaşıma kadar vermek zorunda kalıyordum.
şimdi türkiye uçak bileti 2500 euro, mallorca’da uçak ile birlikte 1 hafta tatil ise 2100 euro.
9 euro’luk biletle her hafta sonu köln, bonn, koblenz, frankfurt, stuttgart, darmstadt, mannheim, heidelberg, gezmediğim yer kalmadı.
oysa ki ülkemden iş için almanya’ya geldiğimde, kahve içmeye elim titrer olmuştu.
araba alsam 700 bin, ev alsam 2,5milyon… 30 bin maaşla 30 yıl bir ev ve arabaya çalışmam lazım.
hiç arkadaş ortamı falan da demeyin. her biri birer birer döküldüler. ev, araba borcu ödemekten, biri yemeğe çağıracak diye ödleri patlıyordu.
bitti gitti çok şükür.
başlığı açana da selamlarımı yolluyorum. kendi önünden ye lütfen…
5 bin tl kiraya 3 kişi birleşip ev tutabilirler
-
üçü birleşip bedavaya bir temiz sizi dövseler nasıl olur? bence daha iyi olur.
adam zengin, tuzu kuru. "nizamettin'den aşa kasımpaşa" diye geziyor ortalıkta tabi.
manuş baba türkiye'nin yeni barış manço'sudur
-
(bkz: manuş baba kim a.q)
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
üniversiteye benden 1 sene sonra giren arkadaşımın, okulu 4 yılda bitirip, yüksek lisansa başlaması, asistan olması, 7. senemde alttan aldığım 1. sınıf dersime hoca olarak gelmesi. (bkz: based on a vallahi billahi true story) (bkz: didem hocam'a burdan selam söylemek istiyorum)
marvel's spider-man miles morales
-
az once ps5 uzerinde bitirdigim oyun.
oyun genel olarak konusu ve villain cesitliligi itibariyle net olarak ilk oyunun gerisinde.
fakat, 4k ve ray tracing olayi o kadar sahane olmus ki grafiklere hayran kalmamak elde degil. hatta sehirde amele amele gezseniz bile zevk aliyorsunuz. kesinlikle yeni nesil konsollarda oynanmasi gerek. ps4 icin alip paranizi cope atmayin. ama yeni nesil konsollardan birine sahipseniz kesinlikle oynayin (gerci ps exclusive i olabilir oyun, emin degilim)
beyoğlu'unda içkili mekanlar kapatılsın kampanyası
-
(bkz: hoşt)
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ege (8) ile telefonda...
ege: anne ben 150 lira topladim bu bayramda...
romica: oo super oglum, benim bile o kadar param yok
ege: kac poundun var senin?
romica: cebimde 50 pound kaldi.
ege: yani kac lira?
romica: 125 lira kadar...
ege: simdi' ben turkum ya, gidip bir ingilize 200 lira versem bana kac pound verir?
romica: 80 pound kadar...
ege:oha amma da az, neden?
romica: kur farki oglum, ekonomi mi anlatayim sana telefonda simdi?
ege: peki bir ingiliz gelse de bana 200 pound verse ben ona kac lira veririm?
romica: 500 lira...
ege: niye salak miyiz biz, butun insanlar esit degil mi? ben niye daha cok veriyormusum!
romica: ingilizle para alisverisi yapmayiver be oglum...
ege: gunahimi vermem zaten de, mesela anne, bir iskoc bana 200 iskoc parasi verse...
maltepe mitingi imamoğlu'na zarar verecek
-
"bugün orada toplanan kalabalık, binali yıldırım’a oy vermiş yüzde 48’e ne hissettirecek?"
%48 olunca nasıl hissediliyormuş biraz da siz hissedin dedirten makale.
fernando muslera vs volkan demirel
-
volkan gibi kalecin olup kupa kazanacağına muslera gibi kalecin olsun maç kazanama.
not: beşiktaşlıyım.
0.