hesabın var mı? giriş yap

  • şüphesiz burada bir çoğumuzun küçüklüğünü beraber geçirdiği şeker, herkesin ayrı mutluluğu anısı olmuştur, benim kabusumda bir başlangıçtı. şöyle;

    bir gün yumiyum almak için babamın cebinden para çalmıştım. bir kaç tane yumiyum aldim geldim eve annemle babam mutfakta bekliyor. annem aynen şöyle;

    a: oğlum babanın cebinden sen mi çaldın parayı?
    o: yumiyum çekti aney canım uyuyordunuz almaya gittim.
    b: sen benim cebimden para çalıp yumiyum almaya utanmiyormusun?

    ulan sanki hidrojen bombası aldık altı üstü yumiyum lan bebeyim daha ben. ama işte sarpa sardi babam beni abiler'e vermeye karar verdi. ulan sırf yumiyum yedim diye dinsiz imansız olduğum kanısınamı vardı ne yaptı bilmiyorum cebinden para çalıp bira alsam "babaaaa sana bira aldım" reaksiyonu; oo ne güzel aslan oğlum olurdu. ama yumiyum alınca dinsiz imansız ateist kanısına vardı. neyseki abiler maceram kısa sürdü adamlar tahammul edemediler fazla bana artık sen hafız oldun diyip yollamışlardı. ama hayat bana birşey öğretti, 8 yaşındaysanız yumiyum almak gerçekten zordu..

  • baslik: 16 ay kızıl bi hatunla çıktım

    1.entry: öyle kızıl kızıl diye yollara düşecek kadar bi numara yok. 2 hafta sonra alışıyo insan.

    2. entry : eline kına yakmış beyler

    14 sayfadir herkes @2 ye sukranlarini sunuyor.

  • çizgileri çizdim. ortaya israil bayrağındaki yıldız çıkıyor. hatun bilmiş. arkasında israil olabilir.

  • ısrarla anlamıyorsunuz arkadaşlar. devletin serbest piyasaya müdahalesi sadece sandığınız gibi fiyat kontrolüyle kalmaz, hayatınızın her yerine girerler, anlamazsınız.

    piyasadaki abartı fiyatların en büyük sorumlusu devlet zaten, aracın bedelinden fazla vergi alıyor. çözüme çok yanlış yerden yaklaşıyorsunuz, sıfır araba fiyatları bu kadar artmasa ikinci elde de kimse öyle fiyatlar çekemez. ülkede doğru düzgün bir ekonomi yönetimi olsa, paramız bu kadar değersiz olmasa zaten bunları yaşamayacağız. böyle bir iktidar altında en son ihtiyacımız olan şey bir de sitelerin kapatılması, devletin olaya müdahale etmesi. o yola girersek birkaç ay içinde kendimizi akp’li tanıdığı olmayanın site bile açamadığı, devletin ikinci elden bile komisyon aldığı bir noktada buluruz.

  • doğurganlık özelliğini zaten %80 yitirmiş ve bünyesi kalan %20'lik ihtimal için denenen neredeyse tüm yöntemlere öyle ya da böyle tepki veren bir kadının uygulayabileceği en etkili doğum kontrol şeklidir. hastanede yatmayı gerektirmez, 4-5 saat içinde taburcu edilir hasta. psikolojik etkilerini saymazsak fiziksel hiçbir yan etkisi de yoktur. tüplerin, istenildiğinde geri açılabileceğine dair yöntemlerle bağlanabileceğini iddia eden rivayetler olsa da, yoktur böyle bir şey. geri dönüşü olmayan bir işlemdir. en iyi ihtimalle tüp bebek ihtimali zorlanabilir o kadar.

  • masaya vurçak tabii napçak.

    deutsche welle foncusu nevşin yine açmış ağzını. suriyeliler suriye'ye gidecek nevşin, almanya'ya değil. bu kadar heyecan yapma.

  • öncelikle tabaktaki miktarı azaldıkça alması/hükmetmesi zorlaşan tüm yiyeceklerin bana verdiği yetkiye ve bende yarattığı sinire dayanarak "varoş sensin kaşık da sana girsin" deyip sözlerime devam etmek istiyorum.



    çoban salatası (şöyle suyunu iyice doldurarak)

    makarna (bir tarafına yoğurt iliştirerek)

    cacık (buzlu, zeytinyağlı ve naneli olarak)

    pilav (özellikle bulgur pilavı. şöyle bol domatesli, sebzeli)

    bunları çatalla yiyen adam hıncaldır, uluçtur, pespayedir, ılıktır...



    there is no spoon sadece matrix'te var olabilecek bir olgudur...