hesabın var mı? giriş yap

  • bu kişiyi aşı yaptırmaya ve hastanede doğum yaptırmaya ikna etmek doğaya müdahaledir.

    bırakınız yapsın. doğal seleksiyonun işleyişine karışmayın.

    zayıf olan elensin.

    aşılar yüzünden zayıf olanlar hayatta kalıyor. zeka özürlüler çocuk doğuruyor. bende bundan sonra aşıya karşıyım anasını satayım.

  • billy donovan'dır. bir şey yapmayarak nba tarihinin akışına yön vermiş belki de değiştirmiş koçtur. 2015-2016 sezonunda beri okc'nin resmi olarak koçu. maçları en önden bedavaya izliyor ve bunun için yıllık 6 milyon $ para alıyor ki nba koçları için bugün bile çok büyük para;2015-16 sezonunda daha da büyüktü.( 2 yıl daha sözleşmesi var.)

    2015-2016 sezonu gsw nba tarihinin en mükemmel normal sezonunu geçiriyordu. üst üste 24 galibiyet ve 73 galibiyet gibi nba rekorları kırdılar bu arada birçok küçük rekoru da darmadağın ettiler. diğer tarafta yakın zamanın en büyük;bütün nba tarihinin ise en büyük 3-5 kulübünden biri olan s.spurs ise kendi kulüp rekorlarını kırıyordu o yüzden spotlar okc'nin üstünde değildi ama okc'de çok büyük potansiyel gösteriyordu ki muhtemelen tarihin en (bkz: underrated) takımı da 2015-2016 okc'dir.

    2015-2016 sezonu okc 27 maç kaybetti. ama 27 maçın 15'i beş sayının altında farklarla kaybedilmişti. yine bu 27 yenilginin sadece 5 çift haneli farklarla kaybedilmişti ki nba rekoru kıran gsw'de aynı sezon sadece 1 maç daha az çift haneli farkla yenildi. yani yenilgi sayısı kesinlikle okc'nin seviyesini göstermiyordu.

    okc'e dikkat edince ise 2015-16 sezonu 10'dan fazla maç son topa kaldı , 10'a yakın maçı son topta kaybettiler.bu durumda b.donovan'ın dahiyane formüllerinin etkisi yadsınamaz; topu r.westbrook ya da k.durant'e ver onlarda el üstünden şut kullansınlar bu kadar tahmin edilemez oyun planlarına rağmen sonuç alınamıyordu tabii yine sezonun en kötü 4. çeyrek takımı haline gelmişlerdi ama b.donovan sezon boyunca bu sorun ile ilgili hiçbir şey yapmadı. sezon boyunca b.donovan'ın etki ettiği bir maç göremedik ve play-offlar başladı.

    normal sezonda potansiyelini gösteremeyen okc, dallası rahatlıkla geçti. ve gsw'nin gölgesinde kalmış bir diğer mükemmel takım olan 2015-2016 s.spurs'ü de geçince (o seride san antonio'a karşı beşinci maçta enes-adams ikilisiyle rib. üstünlüğü kurması da bu adamın en fazla övülen başarısı; o maçı s.ibaka ve s.adams dört faul ile oynadılar yani b.donovan'ın bulduğu bir şey yok, takım zora girince kendi kendine ortaya çıkmış bir durum.)batı finalinde gsw ile karşılaştılar.

    ilk iki maç gsw'nin sahasındaydı ve iki takımın denk oyunlarına karşılık 1-1 sona erdi ondan sonraki iki maçta okc, gsw'i resmen şamar oğlanına çevirdi ki bence cleveland'ın şampiyonluğunda okc'nin bu takıma yapışmış olan muhteşem algısını paramparça etmesinin çok büyük etkisi var. 3-1'den sonra okc teklemeye başladı ve tabii bütün sezon olduğu gibi kenardan hiç doğru hamleler gelmedi. okc 4-1 ile kazanabileceği( belki arkasından şampiyon bile olabilirlerdi.) seriyi 4-3 ile gsw'e hediye etti.(serinin ikinci maçı dışında gsw'nin üstün oynadığı maç yok. )

    tabii bu yenilgi k.durant'in ayrılmasına, durant'in yokluğunda ibaka'nın gönderilmesine sebep oldu.

    b.donovan vasat bir hoca olabiliseydi şu an gsw'nin üç yıldızına karşılık k.durant, r.westbrook, s.ibaka, s.adams'lı( 3 sene önce bugünden çok daha iyiydi) okc'nin muhteşem batı finallerini izleyecektik. daha sonra ise gsw'nin dört all-star oyuncu barındıran adeletsiz kadrosuyla mücadele etmek için kadrosunu düşüncesizce yıpratmamış (bkz: #72355042) cleveland ile mükemmel finallerini izleyecektik.

    b.donovan, sonraki sezon r.westbrook'un kariyerini saçma sapan bir hal almasına en büyük etki olarak nba'e zarar vermeye devam etti. bu başka bir girdi konusu.

    nba yakın tarihinin en güzel rekabetlerini canlı izleyecek nesil olmamız gerekirken tarihin en adeletsiz takımına karşı diğer takımların çırpınışını belki süprizlerini izliyorsak sebebi bu adamdır.

  • araba kaçakçılığından hapis yatmış, hülya avşar'la tüm türkiye'nin gözü önünde karısını aldatmış, kumarhanelerde basılmış, hiçbir işte dikiş tutturamayıp sürekli kirli işlerle adı anılan, belki paçayı kurtarırım diye önce mhp'den, olmayınca akp' den aday olmuş, o da olmayınca akp'deki kazanç kapısını görüp şansını zorlamaya devam eden örnek karakter tanju çolak'tan müthiş bir jest. tam bir vatan sevdalısı gerçekten.

  • adını anlatmakta bu film. büyüdükçe sorunlarının da büyüdüğünü, bir insanın sakalımı hiç kesmiycemden sakallı duramadığı günlere gelişini, birlikte büyüdüğünüz insanların ne kadar çok değişebileceğini ama bunun yanında nolursa olsun ailenin aile kalıdığını, saçma tesadüflerin hayatı değiştirebileceğini, hayatının döngüsünü...

    su gibi duru, su gibi akıo. biraz çemberimde gül oya'nın italyan versiyonun film olmuşu gibi. tez buluna, tez izlenile!

  • bir aile yemeginde babanin sisman olan ogluna "keske seni balet yapsaydik" demesi ustune, "benden balet olursa at yarragindan gramofon ignesi olur" demek isteyen oglanin, aile yemegi protokolleri uyarinca sansur arayisina girisi ve su sekilde basarisiz olusu: "benden balet olursa, sey yarragindan gramofon ignesi olur"

  • hava daha tam kararmamış, perdelerin arasından hafif aydınlık gelirken ışığı açtığınızda içinize dolan garip his.

    odanın tüm dağınıklığı, yarım kalmış yiyecek paketi, yerde duran çorap teki...

    keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

  • exxene üye olanları aptal ve gerizekalı olarak niteleyen ekşiciler, leyla ile mecnun hatırına üye olmaya başlamışlar. bir de utanmadan "bu dizinin hatırına" vs. yazıyorlar. peki normal vatandaşın da sevdiği diziler, yarışmalar, komedyenler hatırına exxene üye olma hakkı yok muydu? sadece konu siz ve zevkleriniz olunca mı bir şeye para vermek değerli ve anlamlı oluyor?

    klasik ekşici iki yüzlülüğü. yarın da başlarlar exxeni övmeye, zira verdikleri 4.99 tl'yi izah etmeleri gerekir.

  • bozdurulmaması durumunda 1 haftalık kur değişimi ile komple sir ağdaya dahi gidilebiliyor.

    öyle bir ülkenin böyle bir berberi

  • hogwarts'a çağrılsaydım eğer (ki hala umudum var, okumanın yaşı yoktur) girmeyi en çok isteyeceğim bina olurdu. ne hangi sınıf olursa olsun birbirleriyle liseli gibi çekişen gryffindor ve slytherin ikilisi ne de hiç etliye sütlüye bulaşmayan hufflepuff... safkan takıntısı yapmadan, gereksiz ve anlamsız cesaret gösterilerine de girmeden efendi gibi büyülerimi, iksirlerimi öğrenir mezun olurdum. hem ismin zeka ile özdeşleşiyor yahu buraya kabul edilince, daha ne olsun? j.k. rowling'e de bu binanın hakkını doğru düzgün veremediği için teessüflerimi bildiriyorum ayrıca.