hesabın var mı? giriş yap

  • birkaç yıldır ara ara aklıma gelen ve beni aşırı üzen durum. ergenliğimden beri gerçek anlamda zevk aldığım tek şeydi yazın müzik festivallerine gitmek. alkol alınamayan bileklikle alkol almak için yol kovalayan halimizden, tamamında alkol yasaklanan festivale uzanan yolda buna şahitlik etmek o kadar üzücü ki. 26 yaşındayım ve ülkedeki en güzel festivaller ben 22 iken bitti.

    en güzel zamanlarımızmış bilememişiz. iyi isimler geldikçe hep daha iyilerinin hayalini kurardım bir sonraki yaz için. keşke bilseydik elimizden kayıp gidecek bu diye. şahsen bana her sene öyle olacak gibi geliyordu, çünkü niye olmasın ya çok saçma. bugünler de aydınlığa çıkacak elbet, kimse eyüp sınırları içinde diye efes one love festival'de hem efes ismini hem alkolü yasaklayamayacak. ama işte, ben de bir daha 26 olmayacağım. gençliğimizi sömürdünüz.

  • mühendisler bir araya geldiğinde mühendislik ile ilgili muhabbet hiç açılmayabilir. ama nerde 3 doktor birbirini bulsun, sabaha kadar tıp konuşulur.

  • şahsen benim için bok gibi geçmiş bir hayattır. ne hatırlamak ne de anlatmak isterim.

    edit: ulan bu entrynin bu kadar beğenileceğini hiç tahmin etmemiştim. herkesin mi kötü geçti arkadaş? :)

  • einstein yüz yıl kadar önce karadelik teorisini ortaya attığında bunun uçuk bir fikir olduğunu, doğanın böyle bir şeyi var etme ihtimalinin olduğunu düşünmediğini söylemişti. şu anda ise sadece bizim galaksimizde 100 milyon karadelik olduğunu biliyoruz. bunların en büyüğü galaksimizin merkezindeki sagittarius a isimli dev karadeliktir. güneşimiz bu dev karadeliğin çekim etkisinde, çevresinde dönmektedir. çok zayıf dahi olsa şu anda bizim üzerimizde bile bu karadeliğin çekim etkisi bulunmaktadır ve zayıf olması sebebiyle bu etkiyi hissetmemiz mümkün değildir. yani hiç fark etmeseniz dahi siz şu anda koltuğunuzda oturup bu yazıları okurken 25 bin ışık yılı uzaklıktaki bir dev karadelik tarafından çekiliyorsunuz.

  • haklı bulduğum serzeniştir…

    burada ahlaki ve etik olarak şöyle bir haklılık var.
    “öz anne çocuğu istiyorum demiyor” yani o gün olduğu gibi bugün de sorumluluktan kaçıyor ve buna rağmen çocuğun hayatında aktif olarak yer almayı talep ediyor. yani bir anlamda çocuğuna onu çok seven bakıcılar tutmuş gibi davranıyor.

    dolayısıyla çocuğunu geri istemeyen ama annesi olarak kalmak isteyen bu kadın haksızdır.

  • köydeki dayım annemi ziyarete gelir. yemekler yenir, çay içilir ve sohbet başlar;

    - karar vedüm koyun alacam.
    - neden ki dayı.
    - iyi para bırakıyor. bünyamin emminin oğlu almış yedi sekiz ay sonra verdüğü paranın üç katı kazandı.
    - ha şu hakan mı? tamam da sen nasıl bakacaksın ki? bağ bahçe nolcak?
    - yoo ben bakmayacam, anlamam zate. hakan ilgilenecek.
    - ona kaç para vereceksin?
    - görürüz illa ki, verürüz bir şeyler.
    - valla ne diyim, hayırlısı olsun dayı.
    - amin. sen ilgilenmiyon mu? okul okudun, anlamiyo mu bu işlerden.
    - ahah istanbul'da hayvan mı beslenir dayı?
    - ne hayvanı la.

    bizim köyde bile herkes kriptoyu konuşuyormuş. dayım da coin alacakmış.

  • "ahmet beye sormak istiyorum ama öncesinde ayşe hanımım fikrini de öğrenmek gerek,buyrun kamil bey" türünde bir sunum anlayışı vardır.

  • "tırda silah varmış" denileceğine "tırda makarna varmış size vereceklerine suriye'ye yollamışlar; hem de fiyonk makarna olm!" deselermiş daha büyük tepki alabilirlerdi. bu haliyle kimsenin sikinde olmaz.

  • ben daha deneyimsizken, hakkinda babamla aramda gecen bir diyalog:

    -aman evladim korun bak bidi bidi. korunuyosun di mi ?
    + e yani iste kem kum..
    - ne demek e yani iste?
    +bazen kullanmadigimiz oluyo
    - geri cekiliyosun yani?
    + evet
    - dogum kontrolu olarak geri cekilme kullanan ciftlere ne denir biliyo musun?
    +ne?
    - ebeveyn.

  • herkesin malumu olan bi' gerçek. hangi mekan ki yuvarlak tabak yerine kare/dikdörtgen tabakla yemek getirir, o mekan çok fena hesap kitler... evet.