hesabın var mı? giriş yap

  • efendim bu apartman mersin'dedir, karşı apartmanımdır. nedir, nedendir bilinmez böyle bir hareket yapmışlardır. kendi oturduğum apartmanın çatısına mgla logosu yaptırmak suretiyle misillemeyi düşünüyorum.

    görsel

    görsel

    çok kişi nerede olduğuyla alakalı yeşillendirdi. ziyaret etmek isteyenler için kuzeykent'te, servet tazegül kapalı spor salonunun karşısı.

    lan inşaatın adı da nirvana'ymış, yeni farkettim.

    görsel

  • ivana sert usulü bir modacı olmaktan çok daha öte bir şekilde, kadınların hayatlarını değiştirmiş modacı..

    bu kadın 1920'lere kadar gelen, dar korse, 5m çapındaki aşırı ağır tüylü şapkalar, kat kat etekler, kumaşlar anlayışını kırmış ve kadınların giyiminin kolaylığı üzerine tasarımlarını yapmış.. kendi deyimine göre, 'kolay eskiyecek bir moda değil, asla eskimeyecek bir stil ' yaratmıştır..

    yetimhanede büyümüş ve sadece tatillerde teyzesinin yanına gelen bu kadın, çıktığı cazz kluplerinde , bir sahne ismi olarak almıştır ''coco chanel'' ismini..

    birçok kişiyle birlikte olmuş, paylaşılamamış bir kadından bahsediyoruz.. ilk butiğini buna, iki sevgilisi ortaklaşa açıyor.. yetimhaneden çıkalı 1 yılını doldurmadan, fransa'nın en yüksek sosyetesiyle masalarda oturup, onlara tasarımlarını sattı..

    birinci dünya savaşında, erkeklerin savaşa gidip, şehirdeki kadınların * işlerle ilgilenmesi üzerine, kadınlara özel iş elbiseleri yarattı, kadınlara pantolon giydirdi ve erkekler dünyasına girdi..

    ikinci dünya savaşında bu sefer gemisini kurtaramadı, butiği'ni kapattı ve bir otel odasında, işgal altındaki fransada bulunun , alman subayların eşlerine tasarımcılık yaptı.. alman bir subayla ilişki yaşadı ve ülkesine ihanet etti...

    almanlarla yemeği sırasında, churchill 'i çok yakından tanıdığını ve bir yemek buluşması ayarlayabileceğini söyleyip, churchil'e tuzak kurma girişiminde bulundu.. ama churchill yemek teklifini kabul etmeyince, plan gerçekleşmedi ama nazi casusu etiketi coco'ya yapıştı..

    savaş sonrası fransada ihaneti ispatlandı ve orada barınamayacağını anlayıp isviçre'ye taşındı.. dior 'un 'kullanışsız moda' yı geri getirmeye çalıştığını görünce , yine dayanamadı ve tasarım yapmaya tekrar başladı... tasarımları fransa'da önceki durumlardan dolayı, hoş karşılanmadı, ama amerika'da patlama yarattı..

    ''fransada doğdu, amerikalı oldu , helal olsun sana , channell anaa, chaneell anaaa oooooooooooooo''

  • ampül ve hırsızlık çok moda. bu trende yabancı kalmayan bir kiracıdır.
    kim bilir belki havaya atıp zevkle yere düşüşünü seyretmiştir ampülün.

    yanında da bir cigara.

    (yazarken farkettim, ampül; ne iğrenç bir kelime. başka bir şey bulamadınız mı?)

  • 18 adettir, ülkenin fakirliğinin göstergesidir. bazı premium çikolatalar olur, her yerde bulamazsınız, belli yerlerde olur onda da aynı bu şekilde az olarak paketlenir ancak böyle devasa bir kutu kullanılmaz daha minimal göze güzel gözüken kutulara koyarlar. fiyatı da haliyle tuzludur.

    bu ise eskiden al çocuğum avuç avuç al diye uzatılan bir çikolatadır.. ulan ne hallere getirildik, ne halleri bize yaşatıyorsunuz. ya adam akıllı doldurun ya da hiç satmayın.

  • kulübümüzden açıklama

    genel ahlak kurallarına uymayan, 100 yılı aşmış dostluğumuz bulunan fenerbahçe camiasına yakışmayan bir açıklama ile karşı karşıya kaldık.

    spor amaçlı olmayan bu açıklamaya kulübümüzün yüksek değerlerinden kaynaklanan tarzımız gereği, cevap vermeyi uygun bulmuyoruz.

    saygılarımızla,

    beşiktaş jk*

    http://www.bjk.com.tr/…5/kulubumuzden_aciklama.html

  • normal değildir. muhtemelen barış özcan gibi bir ailesi var ve çocuğa aşırı yükleme yapmışlar. bu yaşta bir çocuğun spinoza’yı anlaması mümkün değil. platon’un devlet kitabındaki soyut bağlantıları kuramaz. çocuğu telefondan, tabletten uzak tutalım diye bokunu çıkarmışlar. verirsin yaşına göre kitap onu okur. 150 günde 250 kitap nedir allah aşkına?

    artık insanların kitaptaki kelimeleri içinden teleffuz ederek bitirmenin kitap okumak olmadığını anlamaları lazım. kısa zamanda çok kitap okumanın hiçbir faydası yoktur. aslında kitap okumanın da hiçbir faydası yoktur. kitap sizi düşünmeye sevk ediyorsa faydalıdır aksi halde izlenilen filmden farklı değildir, kısa zamanda uçar gider. birkaç kitabı sindirerek okuyun.

    kitap okuyan ama kendi fikri olmayan yığınlar çoğalıyor. kitap kutsanıyor.

    edit: schopenhauer

  • not: debe olmus herkese teşekkür ederim.
    o kadar güzel yorumlar geldi ki anlatamam.
    uydudan yerini abiyi buldum. telefon da var. sizler de o insanları görmek isterseniz buyurun link

    çanakkale'deyiz.
    geçici işlerle falan para kazanıyoruz ev arkadaşımla. paramız bitmiş dolap bomboş ve günlerden cumartesi. aileler haftasonu nedeniyle para gönderemez kaldi ki hafta arası olsa da çok gönderebilecek durumda değiller . evde sise de az su kalmış ekmek olsa da yesek modundayiz. tüm çantalar cepler karıştırılıyor 1 ekmek parası olan 45 kurusu bulmak için. 15 kuruş çıktı...
    116 nin oradaki malazgirtli abinin simge ekmek fırınına gidip borçla ekmek isteyelim dedim yapacak bisi yok.
    utana sıkıla fırıncıya "abi 15 kuruşu simdi versek pazartesi kalani tamamlasak olur mu dedik"
    yüzümüze baktı "ne diyorsunuz kızlar siz" dedi.
    dediğimize diyecegimize pişman olduk ama laf ağızdan çıkmıştı bi kere.
    firinca abimiz güzel yüreğiyle bir poşete 2 ekmek, 2 simit birkaç pohca koydu. yarın pazar kahvaltısı için de erkenden gelin dedi. oyle paranız yokken utanmak sıkılmak yok gelin birlikte soframızda yer içeriz. paranız olunca ödersiniz demişti.
    simdi o abiyi düşünerek yazıyorum ve ağlıyorum.
    keşke gidebilsem yine içimde kaldı.
    ha bir de biz okuldayken komşumuz seyhan abla kaynanasindan gizlice evden cay , peynir falan koyar bir poşete, kapımıza asardi.
    her birine minnetimi iletiyorum, unutmadım yaptıklarınızı her daim sizleri anıyorum ve yolumuzdan devam etmeye çalışıyorum.

  • sırf salon sadece misafire açılacak diye eşşek gibi olana kadar evin oturma odasında yattık. ne bi odamız oldu ne bişey. misafir odası süs gibi duruyor arada gidip kokluyorduk falan sjsjksks misafir bayram edicek diye çekyatta yatmak kadar abest bi durum yok yav. çekyatta yat yat bak şimdi her yerimiz ağrır oldu. her şey senin yüzünden misafir!!!!