ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
müslüm gürses
-
seren serengil: ay cok guzel soylediniz, yani kendimi jiletleyesim geldi
muslum gurses: ne jileti, milenyuma girdik
(bkz: super chat quotelari)
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
piyano dersi alan çocuktan fatih çıkmaz
-
fatih sultan mehmet'in sanatsal kişiliğini bilmeyen gerizekalı sıçmığı.
başlığı açan arkadaş kaçmış. söz konusu video.
saza niye gelmedin
-
ahmet kaya'nin, "geçen cuma gelecektin aylar oldu gelmedin" diyerek bize uzay zaman egrisinde degisik tatlar yasattirdigi sarki.
macbook air m2
-
avukat olmayanlar için de oldukça kullanışlı olabilen cihaz, ayrıca en güzel yanı, eşiniz de avukat olmadan bu konfordan yararlanabilir.
avukat demiş miydim?
avukat.
kellepaça
-
yıllar geçtikçe acı yiyebilme eşiğim düştü, düştü de denemez esasında, tamamen bitti. bazen bir iki tanecik pul biber filan atarım belki. bir akşam sarhoşken, kelle paça içmeye gittim. baktım menüde, adana usulü kelle paça yazıyor, hmm bu ne ola ki dedim ve sipariş verdim. çorba geldi, garsonun elinde de bir şey var, koyayım mı dedi, ekstra ve bedava gıda olduğu için, koy dedim. aga bak size yemin ediyorum, yanıyorum, alev çorbası içiyorum, ejderha kanı içiyorum, bir yandan da sarhoşum inatla yemeye devam ediyorum, kelimden aşağı nehir akıyor, garsonlar gelip, iyi misin dediler, iyiyim iyiyim bir şey yok dedim. bir ay geçmedi onun acısı, hala arada aklıma gelir. hayır, salak herif, adana usulü diyor, neyini merak ediyorsun, ne olabilir sence. neyse, bu da böyle bir anımdır, herkese sevgiler, hürmetler.
karizmatik cevaplar
-
çalıştığı için gündelikçi tutan kadın bi gün aklına gelir çalışana sorar:
- sen biz yokken hiç yemek yemiyorsun galiba? dolaba baktım hiçbir şey eksilmemiş.
- hayır yemiyorum.
- aa niye kuzum?
- arkamdan dolaba bakıyorsunuzdur diye..
- ?!
yeğen sevgisini abartan facebook kızları
-
çoğunun da yeğeninin dünyalar çirkini oluşu yürek dağlayan bir detaydır.
umut sarıkaya
-
zırtlan ete gelmiş*, avurtları çökük halinden eser kalmamış*. tv'ye çıkacak diye traş da olmuş ha benim zırtlanıma. ya kesin yarışmamıştır mk artizi diye düşünürken programa misafir olarak gittiği söyleniyor, yine arazi reis. hasan can kaya'nın 40 milyona ev aldığı yerde bu adamı mercekle arıyoruz. adam millete küfrede küfrede ev yaptırdı kendine*, senin tespitlerinle beylikdüzü satın alınırdı aah ah*
.. dön şu ramadan'da dualarımız kabul olsun artık*..
debedit: referans karikatürler eklendi :m
hastası olunan sözler
-
"bu arabanın bir huyu var, önünde araba görmek istemiyo."
dayım, 2008
"arka lastik beni geçmeye çalışıyo"
dayım, 2010
(bkz: aman dayı)
zeki müren
-
dile kolay; bu gün vefatının 15. yıldönümüdür. huzur içinde yat zeki müren.
sevgi dolu bir dünyan var
dört yanında tüm insanlar
dünya malı neye yarar
dostluklarla yaşıyorsun
şiirlerde romanlarda
gelmiş geçmiş zamanlarda
tamburlarda kemanlarda
şarkılarda yaşıyorsun
sevgilerden nakışlarla
mutlu mutsuz bakışlarla
kalpten kalbe akışlarla
alkışlarla yaşıyorsun
sen de sevdin bir zamanlar
içinde bin hatıra var
herkes hayatını yaşar
anılarla yaşıyorsun
ne köşklerde ne sarayda
ne dünyada ne de ayda
senin yerin çok uzakta
dualarla yaşıyorsun
şarkılara duygu seren
çilelere göğüs geren
dertli gönüllere giren
işte sensin zeki müren.
http://www.youtube.com/…tyg&feature=player_embedded
atatürk'ün sokakta pelerinle gezmesi
-
süpermen kostümü giydirilmiş padişahtan daha komik değildir.
düzeltme: başlık sahibi uçmuş arkadaşlar. başlık bana ait değil, kansız değiliz o kadar çok şükür.
hygge
-
danimarka kültürüne özgü bir kavramdır. uzun ve soguk iskandinav gecelerinde arkadaşlarınız ve yakınlarınızla beraber bir masaya oturursunuz. işıkları kapatır ve masada mum yakar, mumların sevdiklerinizin gözündeki yansımalarını izlerken bir yandan kahve içer belki biraz bir şeyler atıştırırsınız. işte şimdi sizde hygge yapmıssınızdır.
hygge kültürü soguk iskandinav ikliminden kaynaklanmaktadır. soguk gecelerde mum gibi ısık ve azıcıkta olsa sıcaklık veren bir cismin etrafında hep birlikte oturarak sogugun acımasız gerçekligini unutmak olarak özetlenebilir bildigim kadarıyla.