ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
22 temmuz 2015 galatasaray celta vigo maçı
-
podolski'nin golünden sonraki selçuk burak ikilisinin bakışları gözden kaçmamış.
https://pbs.twimg.com/media/ckippuoucaas7pm.png
https://pbs.twimg.com/media/ckipplqvaaa-a8s.png
https://pbs.twimg.com/media/ckipqstucaag1x5.png
https://pbs.twimg.com/media/ckippubuwaa8cpg.png
cumhurbaşkanlığı külliyesi'ni şahsıma mı yaptım
-
ulan sırf hüloğcuların kulağına "eski" geliyor diye şurası hakkında külliye demiyorlar mı...
okullara da medrese deyin anasını satayım.
16. yy. daki osmanlı'yı özlüyorsunuz anladık da, o iş böyle olmaz. millet 21. yy'da, uyanın artık. (uyanamadı)
0-0 biten maçların ilk yarısının da 0-0 bitmesi
-
(bkz: bu çocuk okur)
engelli biriyle evlenmek
-
benim babama 14 yasinda tren carpmis, uzerinden gecerken iki bacagini da koparmis, yanindaki en yakin arkadasi oracikta vefat etmis. annem ile evlendiginde 31, ben dogdugumda 32 yasindaydi. babam memurdu, acik goruslu, okumayi seven ve nazik bir adamdi. annemle birbirlerini cok severlerdi, ikisi de birbirine hic kiyamaz, birbirlerinin isteklerini yerine getirmek icin yarisirlardi. beni cok seven ve bunu soylemekten cekinmeyen bir babaydi. etrafimda gordugum ailelerin cogundan daha iyi bir yasantimiz oldu. tabii ki hersey her zaman olumlu degildi. babamla bisiklete hic binemedim ornegin, kendi de doyasiya binememis. bazen bana bisiklete binmeyi cok ozledigini, istedigi kadar yuzemedigini anlatirdi. ama en kotusu diger insanlardi. mesela annem evlenirken komsulari alay etmis babamin yuruyusuyle, ben tum cocukluk yillarimda akran zorbaligina maruz kaldim. babamin neden oyle yurudugu ile ilgili bitmek bilmeyen sorular, sakalar vs. bu yuzden elalem ne der bizim evde hic onemli bir konu olmadi. cunku daha biz hicbir sey yapmadan elalem zaten konusuyordu. doyasiya gezdik, eglendik, babam bana hep en yakin arkadasiymisim gibi davrandi. bildiklerimin cogunu ondan ogrendim. ozetle engelli biri ile evlenmek kotu birsey degil, insanlar cahil, egitimsiz ve mankafa. eger secim sansimiz olsaydi annem de ben de yine ayni hayati secerdik.
izmir'de metro çalışanlarının 40k ücret istemesi
-
bu chp kadar komedi bir parti yok. bütün belediyelerinde asgariye normalden fazla zam yaptı sırf akpye laf sokmak için.
o belediyelerin hepsinde işçiler daha çok isteyip greve gitti. hizmet aksayınca hem oylar gitti hem de işçilere deli gibi asgari ücret verdikleriyle kaldılar.
yemin ederim chpyi rezil et desen bu kadar olmaz.
kimsenin aklına gelmeyen icatlar
-
(bkz: tuvalete girildiğinde su sesi çıkartan makine)
sıçtığımızı gizlemek için tonlarca su harcıyoruz çünkü. tonlarca..
japon tuvaletlerinde kullanılan müzik sisteminden bahsetmiyorum. o bir nevi; sıçarken youtube'dan "su sesi" videosu açmak. benim bahsettiğim şey başka..
içinde 200 ml kadar su olan bir düzenek yeterli. sürekli devir daim yaparak çeşme sesi çıkaracak ve rahat rahat sıçacaksınız. hem sudan tasarruf, hem daha hesaplı..
ismi de hazır. (bkz: sıçırgaç)
ismi su olan kıza akrostiş şiir yazmak
-
seviyorum ama kimi?
ulan ilk harflerine baksana!
şeyma subaşı'nın instagram pozu
-
milletin sıçtığı boku buraya yetiştirmeyi ne kadar çok seviyorsunuz ya nasıl bi salaksınız mk
üniversite mezunlarına 2 oy hakkı verilmesi
-
demokrasinin doğru düzgün işlemesi için zaruri olan bir sistem bence. bu kadarla bırakmıyorum tabi ki:
* tesettür butikler: 0.5 oy
* standart insan: 1 oy
* üniversite mezunu insan: 2 oy
* yüksek lisans mezunu: 2.5 oy (ingilizce bilmeden parasını bastırıp ingiltere'ye mba yapmaya gidenleri saymıyoruz)
* profesör filan, yaşlı bilgililer: 4 oy
* sevdiğim arkadaşlarım: 4 oy
* tkp'liler: 20 oy (bakalım millet vekili sokabilecekler mi, meraktan yani)
* uygur kardeşler, sertaç ortaç filan: -500 oy (oy verdikleri parti haricindeki tüm partilere eşit bölüştürüp dağıtacağız)
* mortifera'nın oyu: 500000 oy