hesabın var mı? giriş yap

  • bugün 10 kasım, anıtkabir'in tasarım ve yapım süreciyle ilgili bazı bilgiler verelim.

    yerin belirlenmesinin hikayesi ilginç. zamanında yapılan bir gezi sırasında atatürk rasattepe'ye istinaden "bu tepe bir anıt için çok güzel olur" dediği söyleniyor. ölümünden önce gömüleceği yerle ilgili bir vasiyette bulunmadığı için yer arayışında aydın milletvekili mithat aydın burayı öneriyor. kurulan komisyon, araziyi gezdiğinde uygun buluyor ve kabul ediyor.

    ardından uluslararası bir yarışma yapılması kararı alınıyor. başlarda sadece yabancı mimarların katılımı istense de gelen tepkiler doğrultusunda türk mimarların da katılmasına karar veriliyor. mimari proje yarışmalarında şartname hazırlanır. anıtkabir için hazırlanan şartnamenin temel esasları şöyle:

    1. anıtkabir, bir ziyaretgâh (ziyaret yeri) olacaktır. bu ziyaretgâha, büyük bir giriş bölümünden girilecek; ziyaretgâh, binlerce türk'ün, ata'sı önünde eğilerek saygılarını sunmasına ve bağlılığını bildirerek geçmesine elverişli olacaktır.
    2. bu anıt, büyük ata'nın, asker mustafa kemal, devlet başkanı gazi mustafa kemal, büyük politika ve bilim adamı, büyük düşünür ve nihayet yaratıcı büyük dehanın vasıflarının, güç ve yeteneklerinin bir timsali (sembolü) olacaktır ve onun kişiliği ile oranlı bulunacaktır.
    3. anıtkabir'in yakından görüldüğü kadar, uzaktan da görümesi gerekir. bu bakımdan, ulu bir siluet sağlanmalıdır.
    4. atatürk'ün adı ve kişiliği altında türk ulusu sembolize edilmiştir. türk ulusuna saygılarını göstermek isteyenler, büyük ata'nın katafalkı önünde eğilerek bu isteklerini yerine getireceklerdir.
    5. anıtkabir'in bir şeref bölümü bulunacaktır.
    6. anıtkabir'de bir atatürk müzesi olacaktır.
    7. anıtkabir'de bir şeref holü yapılacaktır. atatürk'ün lahti buraya konulacağı için şeref holü, bu anıtın ruhu ve en önemli bölümü olacaktır. şeref holü, başta, büyük ata'nın yarattığı türk ulusu olduğu hâlde, ulusumuza saygılarını sunacak yabancı devlet kurumlarının, ata'nın lahtine yönelecekleri büyük bir salon olacaktır. bu holde sağlanacak azamet (ululuk) ve güçlülük tesirleri, yarışmacılara bırakılmıştır. bundan ötürü holün biçimi, boyutu ve yüksekliği için hiçbir ölçü verilmemiştir.
    8. büyük atatürk'ün lahdinin yeri, şeref holü'nün ruhunu teşkil etmektedir. ancak, lahdin konulacağı yeri de yarışmacılar seçeceklerdir.
    9. bunlardan başka, anıtkabir'ı ziyaret edecek büyüklerimizin ve yabancı devlet kurumlarının duygu ve düşüncelerini yazacakları bir altın kitap bulundurulacaktır.
    10. atatürk'ün müzesi, ata'nın hayatının türlü devirlerine ait fotoğrafları ile kıyafetlerini ve elyazıları, imzaları, bazı eşyaları ile okudukları, inceledikleri kitapların sergelenmesine elverişli olacaktır.

    yarışmanın jüri üyeleri:
    alman prof. p. bonatz, isviçreli prof. ivan tenghom ve macar prof. karoly wickinger ile ünlü türk sanatçıları prof. arif hikmet holtay, bayındırlık bakanlığı yapı ve imar işleri reisi yüksek mimar muammer çavuşoğlu ve ankara imar müdürü yüksek mimar muhlis sertel'dir.

    katılan 47 projeden 3 tanesi ödüle layık bulunuyor. bunlardan biri ünlü tannenberg anıtı'nı yapan alman prof. johannes kruger'in, biri italyan prof. arnoldo foschini'nin, biri de istanbul mimarlık fakültesi profesörü emin onat ile doçent orhan arda'nın projeleriydi.
    ancak jüri üçü arasında bir seçim yapamıyor. hepsi için bir takım eleştiri ve çözüm önerileri yazıp raporu meclise iletiyor. nihai kararı bir çok yetkili kişinin görüşüne başvurduktan sonra hükümet üyeleri veriyor. sonuçta türk mimarların projesi kazanıyor. yapımına 9 ekim 1944'de başlanıp ve 1 eylül 1953'de tamamlanıyor.

    aynı zamanda kaynak olarak kullandığım bu yazıdan diğer projelerin neden seçilmediğine dair bilgiye de ulaşabilirsiniz.

    halkın parasıyla, halk için yapılacak binaların nasıl değerlendirilip seçilmesi ve yapılması gerektiğine güzel bir örnektir anıtkabir. ülkemizin bir daha özgürlüğüyle sınanmak zorunda kalmamasını ve böyle bir anıta ihtiyaç duymamasını dilerim.

  • gün itibariyle geçen bir haber. ki garipliğini geçtim, sanırım bir üniversitede olup olabilecek en saçma sapan olaydır. üniversite, besyo'yu yedekten kazanan 22 öğrenciyi "asıllar kayıt olmadı, gelin" diye çağırıp, 1.5 ay okuttuktan sonra "ya asıllar kayıt yaptırmış aslında, bilememişiz biz" deyip ilişkilerini 1 günde kesmiştir. ve aslında işin cidden acı tarafı bu 22 öğrencinin tamamı başka okulları kazanmış olmalarına rağmen kayıtlarını sildirip ege'ye geçmiş olmalarıdır. şimdi bu öğrencilerin tamamı hem eski kazandıkları okullardan olmuşlar, hem de 1 seneleri tamamen çöpe gitmiştir. düşündükçe sinirlerim zıplıyor.

    hayır bir de bu üniversite daha geçenlerde üniversite kalite ödülü almamış mıydı? neyin kalitesi bu? ki üniversite hakkında sözlükte yazılanlar bile ne kadar acemice ve de lakayt bir şekilde yönetildiğinin de kanıtı gibi duruyor.

    olayla ilgili geniş haber için: http://www.cnnturk.com/…ip.olay/634865.0/index.html

    http://gundem.milliyet.com.tr/…fault.htm?ref=fblike

    edit: aslında baştan yazmak istememiştim ama artık yazmak istiyorum. bu 22 öğrenciden biri de kardeşimdir. çocuk o kadar zorlukla girdi ki şimdi ne yapacağını bilemiyor. pazartesi dava açacaklarmış. askere gidicem davadan sonuç çıkmazsa diyor. yaktınız gül gibi çocuğun hayatını. ulan küfredicem ama edemiyorum.

  • beni de yesin...
    kurtarsın bu hayattan. sağlıklı beslenmekten, spordan falan gına geliyor bir yerden sonra...