hesabın var mı? giriş yap

  • son zamanlarda özellikle facebook'ta türemiş varlıklardır.

    profilini incelediğinizde bayrak, kuran, tayyip falan vardır ama arkadaş listesi slav hatunlarla doludur. bir boktan çakmaz, okumayı bile bilmez. düşmanı israil'dir.

    edit: başlık ilkokul mezunu değil, solculara vatan haini diyen ilkokul mezunu. yani burada ilkokul mezunu olmasına değil yaptığı harekete benim tepkim. yoksa herkes okuyacak diye birşey yok, ama bilip bilmediği şeyler üzerine başkalarına vatan haini etiketini yapıştıramaz.

  • uluslararası ilişkilerde kaotik bir düzensizlik değil anarşist bir düzen öngörür bu akım. egemen devletlerin üstünde bir erk bulunmayan anarşist yapıdaki düzeni yaratan şey güç dengesidir ve kimi zaman aşırı güçlenen tarafın; zayıflatılmasıyla, diğer bir zayıf devletin güçlendirilmesiyle, diğerlerinin birlik olup dengelemesiyle veya ufak devletlerin büyüklere eklemlenmesiyle (bandwagon) oluşabilir.

  • havaalani denilen asfaltin gozde fazla buyutuldugunun ispati olan soru. havaalani ya inanilmayacak birsey degil ki... ankara metrosu tamamlanacak denmisti bak biz 10 yildir inaniyoruz...

  • atanamayanlar boşuna üzülmesin zira benim gibi hakkari şemdinliye 50 km uzaklıkta bir köy okuluna atananlar da var. van'a uçakla gidilecek sonra yaklaşık 6 saatlik karayolu ulaşımı yapılacak. yüksekova'dan şemdinli'ye geçilecek.

    hani o tv'de gördüğünüz mayın döşeli vadi yolları var ya. hah, dolu bir bavulla aval aval etrafa bakarak oradan geçecem.

    o yüzden kötü yer geldi diye zırlayıp durmayın. kötü göreceli bir kavram gördüğünüz gibi.

    edit: mesaj atıp destek olan herkese sonsuz teşekkürler.

  • bardağın boş tarafı: dünya kupası finalini hem oyuncu(1966) hem teknik direktör (1986) olarak kaybetmiş tek futbol adamı.

    bardağın dolu tarafı: dünya kupasını hem takım kaptanı (1974) hem teknik adam (1990) olarak kaldırmış tek futbol adamı.

    ayrıca, hem oyuncu hem teknik adam olarak dünya kupası kazanma onurunu da mario zagallo ile birlikte taşır.

    11 eylül 1945 doğumludur. 1954 de sc münchen 1906 da futbola başlar, 1958 de bayern münchen e geçer. bayern in 1963-64 sezonunda bundesliga’ya adım atışından sonra 6 haziran 1964 günü st pauli karşısında ilk bundesliga maçına çıkar. 22 eylül 1965 günü ilk milli maçını oynar. 1966 ingiltere dünya kupası nda 6 maçın tamamında oynayıp 4 gol atar. yarı finalde ruslara attığı frikik golünden sonra bir başka efsane, lev yashin yanına gelip elini sıkacaktır. unutulmaz 66 finalinde kupayı ingilizler alır. 1970 de yarı finalde italya karşısında çıkık omzu sarılı olarak mücadele etiği görüntüyle hafızalara kazınır. 1971 de milli takım kaptanlığına yükselir. 1972 de avrupa şampiyonasının , iki yıl sonra da dünya kupasının muzaffer kaptanıdır. 23 şubat 1977 günü paris’teki fransa karşılaşmasında son kez batı alman milli takımı forması giyer. 50 kez sahaya kaptan olarak çıktığı 103 maç ve 14 golün ardından, 100 maç barajını geçen ilk futbolcu ünvanı ile veda edecektir batı alman milli takımı na.

    1966, 67, 69 ve 1971 de 4 kez batı almanya kupasını kazanır bayern ile. kaptanlığa yükseldiği 1968-69 sezonunda ilk bundesliga şampiyonluğu gelir. ardından 1972, 73 ve 74 yıllarında aynı başarıya ulaşacaktır. 1974,75 ve 76 da şampiyon kulüpler kupası nı kaldırır. kıtalararası kupayı da boş geçmez, 1976 da onu da kazanır. 1967 deki kupa galipleri kupasını da unutmayalım. uefa kupası mı? 1996 da teknik direktör olarak bayern in başında kazanır. 1977-80 arasında oynadığı cosmos da 1977,78 ve 1980 de üç kez şampiyonluğu tadacaktır. bundesliga ya döner. 1980-82 arasında oynadığı hamburger sv ile 1982 de bundesliga’yı bir kez daha kazanır. bu arada teknik adam olarak 1994 yılında bayern münih ile yine bundesliga yı kazanacaktır. bundesliga’da oynadığı 424 maçta 44 gol atmış kaiser.

    1972 ve 1976 da avrupa yılın futbolcusu ödülünü kazanmıştır.

    1984 yılında antonio maceda nın kafası jupp derwall i yerinden etmişti. beckenbauer’in bırakın antrenörlük tecrübesi, diploması bile yoktu. ama bir yolu bulunup batı alman milli takımı nın başına getirildi. böyle bir adamdır almanların gözünde beckenbauer. her zaman dünyanın gelmiş geçmiş en iyi oyuncuları arasında sayılır ve çoğu kişi için bu sınıfa giren tek savunma oyuncusudur. beckenbauer’in libero kavramını yorumlayış biçimi onu çok özel bir oyuncu yapar. liberoda oynayış tarzını bayern münih takımında hemen kabul ettirmiş beckenbauer. ama helmut schon, milli takımda da aynı şekilde oynamasına 1972 ye kadar izin vermemiş. izin ile beraber 1972 avrupa şampiyonluğu ve 1974 dünya kupası da gelmiş. futbol denen oyunun gördüğü gerçek liderlerden biridir. oyuna koyduğu ağırlık ile kendisinden sonraki pek çok oyuncu için bir model olmuştur. fifa nın istatistiklerine göre gelmiş geçmiş oyuncular içinde ayağında en fazla top tutan oyuncu olmuş beckenbauer.19 yıllık futbolculuk yaşamında 4 batı almanya kupası, 5 bundesliga şampiyonluğu, 3 nasl şampiyonluğu, 1 kupa galipleri kupası, 3 şampiyon kulüpler kupası, 1 kıtalararası kupa, 1 avrupa şampiyonluğu, 1 dünya kupası var.

    ayrıca, aynı kulüpte hem kaptan, hem teknik direktör hem de başkan olarak şampiyonluk yaşamış başka birisi var mıdır acaba?

    bir de kitabı, franz beckenbauer futbol okulu vardır ki, iyi ki yazmıştır, iyi ki okumuşumdur, iyi ki “bazı insanlar ağaçlara bakmaktan ormanı göremezler” * yazmıştır orada da futbola ve hayata bambaşka bir gözle bakmamı sağlamıştır çocuk yaşımda.

    boş ver bardağın dolu tarafını boş tarafını hebenneka! 19 yılda 19 kupa. o, kaiserdir.

  • ev telefonu hayli yüksek gelince, ev halkı toplanmış ;

    baba: 'yahu bu korkunç bir fatura. ben bu telefonu asla kullanmıyorum, hep çalıştığım şirketteki telefonu kullanıyorum.'
    anne: 'aynen ben de... akşama kadar çalıştığım bankada elimin altında telefon. ne yapayım bunu.'
    oglan : 'vallahi ben de şirketimin bana verdiği cep telefonu ile bütün görüşmelerimi yapıyorum.'
    kız: 'e benim de şirket hattim var. ev telefonunu hic kullanmam ki..'

    herkes aniden evdeki hizmetçiye döner ve cevap arar gözle bakarlar...

    hizmetçi : 'eee... problem ne o zaman? sanırım hepimiz iş telefonlarını kullanıyoruz...'

  • müge anlı'nın evden kaçan leyla'ya çok büyük ayıp ettiği program.

    kız istemeden 18 yaşında evlendirildim, okutulmadım diyor. müge anlı 'nasıl yani baban okuldan mı aldı seni sen okumak isterken' diyor. sanki türkiye'de hiç karşılaşılmıyor böyle şeylerle. çok absürt bir şey sanki.

    kız diyor ki doğum yaparken doktorlar bize bu hastanede doğum yapamaz gerekli ekipman yok, imza atın başka hastaneye yollayalım demesine rağmen kaynanam 'ölse de bu hastanede doğum yapacak' dediği için çocuğum engelli oldu diyor. müge anlı diyor ki 'devlet hastanelerini küçümsemeyelim hepimiz orada doğum yaptık'. ne alaka yahu, ne alaka?

    kız diyor ki şiddet gördüm, ailem beni her seferinde kocama geri gönderdi ben de çareyi kaçmakta buldum, imkanım olsa çocuklarımın velayetini almak isterim. müge anlı diyor ki 'öyle kaçıp çocuklarını bırakana vekalet verilmez. hem o adam da bir sürü sorumlulukla yalnız kalmış'. adamın yaşadığı zorluk aklına gelene kadar, eşine şiddet uygulayan adamın çocuklarına da şiddet uygulayıp uygulamadığı aklına gelmiyor bile.

    bunların hepsinin üstüne leyla kaçtığında henüz 22 yaşındaymış. çocuk yani çocuk. kaçtığında 2 çocuğu varmış, istemediği bir adamdan. size göre sıksaydı dişini tabii, kurtulmaya çalışmasaydı. ne olacaktı canım her gece istemediği bir adamın altına yatsa, şiddet görse, okuma hakkı elinden alınsa, di mi? kaderidir çeksin.