ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 haziran 2016 italya ispanya maçı
-
ölüm grubu deniliyordu türkiye'nin grubuna harbiden öyleymiş. biz elendik hırvatlar elendi ispanya elendi. mükemmel bir ölüm grubu. herkes öldü amk.
29 nisan 2015 sonar genel seçim anketi
-
anket sonucu tahmin etmeye çalışan insanları göstermiştir. seçim sonuçlarını tahmin etmeyi anlarım da anket sonuçlarını tahmin etmek ne oluyor?
ibb'nin türgev ve ensar protokollerini feshetmesi
-
güzel gelişme ama yetmez. gerekirse inlerine girilsin yedikleri her kuruşun hesabı sorulsun. ayrıca ekrem başkana, seçim öncesi tüm ibb araçlarını yenikapıya toplayacağı sözünü hatırlatmak isterim. bir de ibb lojmanlarına gazeteciler ile gidip şatafatı gösterecekti. merakla bekliyorum
yurtiçi kargo'nun müşterilerini evde bulamaması
-
bazen de kolinin ağır olmasından kaynaklanan durumdur.
aynı gün, aynı saatte şubeye iki koli ulaşır, biri 500 gram, diğeri 18 kilo.
500 gram olanı aynı gün adrese ulaşır. ağır olan gönderinin âkibeti internetten araştırılınca "alıcı evde bulunamadı" yazısıyla karşılaşılır.
ne güzel lan, koli büyük veya ağırsa dağıtım aracına bile yüklemeden sisteme "alıcı evde bulunamadı" yaz gitsin aliminyum. kim uğraşacak, alıcı şubeye kendi gelsin.
klima yüzünden hasta olmak
-
türk halkı olarak genelde kullanılan bir cihazın bütün düğmelerini kurcalar, doğru yanlış kullanır, şayet bir sorun oluşursa kullanım kılavuzuna bakarız bu malum. klima kullanımında da durum bundan farklı değil. üstelik çalışan bir cihazın bozulmadan önce bakımını yaptırmak gibi bir alışkanlığımızın olmaması da cabası. diş ağrısı dayanılmaz seviyeye ulaşmadan dişçiye gitmemek gibi bir şey bu. "aman doktor çek şu dişi de kurtulalım" deriz ve her defasında da "bu kadar çürüyene kadar aklın neredeydi?" cevabını alırız.
split klimalar adından da anlaşılacağı üzere birbirinden ayrılmış iki ünite, akışkanın dolaştığı borular ve bir miktar elektrik kablosundan oluşur. klimanın soğutma/ısıtma kapasitesine göre çekilen tesisattaki boru çapları ve kablo kesitleri farklılık gösterir. iç ünite, evaporatör adı verilen bir çeşit radyatörden oluşur. dış ünitede ise bu evaporatör'ün hacmine bağlı olarak kondenser bulunur.
klima soğutma moduna alınıp çalışmaya başladığında, ayarlanan sıcaklık kaç derece olursa olsun içeriye üflediği havanın sıcaklığı, ortam sıcaklığının yaklaşık olarak 7 ile 10 derece altındadır. yani 18 dereceye ayarlanan bir klima 18 derece sıcaklıkta üflüyor, 24 dereceye ayarlanan ise 24 derece üflüyor diye düşünerek klimayı en düşük sıcaklığa ayarlamak yanlıştır. klimadan hasta olmanın sebepleri arasında bu şekildeki hatalı kullanım en üst sırada yer alır. çünkü içerideki sıcaklık düştükçe klimanın üflediği havanın sıcaklığı da düşer. 18 derece ortam sıcaklığında 10 derece hava üfleyen bir klimanın hasta etmesi kadar doğal bir durum yoktur.
diğer bir hatalı kullanım şekli ise klimadan gelen soğuk havanın direk üzerinize gelmesidir. olması gereken, soğutma modunda çalışan klimanın kanatçıklarını mümkün olan en yukarıya bakacak şekilde ayarlamak ve tavana doğru üflemesini sağlamaktır. bu şekilde ayarlanan hava sirkülasyonu, yağmurlama adı verilen sisteme benzer bir şekilde soğutma yaparak rahatsızlık vermeyecektir. ısınan havanın yükseldiğini, soğuk havanın ise alçaldığını dikkate alacak olursak en sağlıklı yöntem bu oluyor zaten.
üçüncü hatalı kullanım şekli klima fanının mümkün olan en yüksek devirde çalıştırılmasıdır. halbu ki günümüzde üretilen çoğu klimanın bu konuda otomatik seçeneği bulunur ve içerideki havanın sıcaklığına bağlı olarak ihtiyaca göre devir otomatik ayarlanır. özellikle inverter tip klimalarda ortam sıcaklığı istenilen sıcaklığa yaklaştığında o kadar yavaş döner ki, çalışıp çalışmadığını anlamanız için bir çakmak yakıp hava kanallarının önüne doğru uzattığınızda ancak anlayabilirsiniz. doğru olan da zaten budur. minimum devir, minimum sıcaklık değişimi, minimum ses...
son olarak klimanın hasta etmesinin nedenlerinden biri de zamanında yaptırılmayan bakımlardır. klima çalıştıkça içerideki havayı üst taraftan çekerek önce bir filtreden, daha sonrasında evapotarörden geçirir. evaporatörün içerisinden geçen hava soğuyarak ortama verilir. bu esnada havada bulunan tozlar, partiküller ve mikroplar ne yazık ki filtreleme sistemine rağmen evaporatörün ızgaralarına ulaşarak orada yapışıp kalır. yapışan bu toz ve diğer şeyler bir süre sonra koku yapmaya da başlar. çünkü klima soğutma modunda çalışırken evaporatör her daim ıslaktır. bittabi ki nem, çeşitli organizmaların üremeleri için yeterlidir.
bakımları zamanında*, ehil kişilerce yapılmış ve bilinçli kullanıcılar tarafından doğru şekilde kullanılan klimalar hasta etmezler. sonuçta klimalar da diğer teknolojik ürünler gibi insan hayatını kolaylaştırmak için icad edilmişlerdir. sen yanlış kullanırsan teknoloji buna ne yapsın?
kızların aslında demek istedikleri
-
- kızmadım ama kırıldım.
meali; bi bok yedin ama kavga çıkarmaya, ipleri koparmaya değmez... ben ufaktan trip atayım, sen de kırıkları yapıştırmak için benimle ilgilen*...
donanımhaber ölücüleri
-
nerede ne kampanya var her türlü detayı bilirler.
şaibe yaşadığınız her türlü pıramasyon vesair olay hakkında mutlaka bir fikre sahip olan, beleşçilik üzerine değerli bilgileri paylaşan kimselerdir.
kizlarnerede.com
-
(bkz: hepsiburada com)
alm est'e tedavisi için destek oluyoruz kampanyası
-
#53434529
öncelikle yazarımıza acil şifalar dileyip başlayalım.
malum dünyada tıbbın en ileri olduğu ülke abd. alm est nickli yazar arkadaşımız paratiroid ca denen bir kanser türüyle mücadele etmekte. maalesef bu hastalıkla ilgili tedavi ve cerrahi imkanları ülkemizde sınırlı.
bu hastalığın tedavisi mutlaka abd'de bir merkezde en iyi şekilde yapılıyordur.
öncelikle bu merkez varsa nerede olduğu öğrenilip gereken masraflar sözlükçe toplanabilir ve bu kardeşimize destek olunabilir.
sözlük bunu isterse yapabilir.
edit: öncelikle desteklerini bildiren herkese teşekkürler.
türkiye'de bu konu ile ilgili en iyi kimse ve nereye referr edecekse ona ulaşmamız gerekiyor anlaşılan. bir arkadaşımız bu konuda bir entry girmiş. yarın ben de detaylı bir araştırma yapacağım.
fenerbahçe'nin 5. yıldız için mahkemeye başvurması
-
konu senelerdir konuşulmasına rağmen galatasaray 4. yıldızı taktıktan 4 gün sonra yapılıyorsa, fenerbahçe yönetiminin acizliğini, vizyonsuzluğunu ve galatasaray kompleksini gösterir.
ekşi sözlük'te yazar olmak
-
hayatınızı değiştirir.
gün gelir canınızdan çok sevdiğiniz insanlara kan bulmanız gerekir.
eşten dosttan bile önce, ekşi sözlük yetişir.
ya bu ameliyat ben çaylakken olsaydı ne yapardım der, ürperirsiniz. sonra da artık benim ailem on binlerce kişilik dersiniz.
gözlerim dolu dolu sözlük, iyi ki varsınız, her biriniz..
yoga
-
yıllardır hayatıma giren en güzel şey. gönül istemez mi sen hariç mustafa tipi bir espri yapayım, ve gerçek hayatta mustafa diye bir civanı tanıyor olayım, heyhat! ama artık aklı başında biri olmaya karar verdim, ne varsa safa yatmada var, ki bu başka bir entry konusu.
bu girişten sonra kaale alan olur mu bilmem ama, özellikle yoğun stres altında ve masa başı işiniz varsa, yoga ilaç gibi gelecektir; asla geçmez sandığım sırt ve boyun ağrılarım tarih olduğu gibi, iki gün yapmazsam da resmen kaslarım kaşınıyor. ya da kaslarım mı kamaşıyor acaba. veyahut at mı oldum acaba ben? tövbe. geyik bir yana yogaya başladığımdan beri hayatımın en dingin, stresle en etkin başa çıkabildiğim dönemini yaşıyorum desem yeridir. diyeceğim o ki daha önce önerdiğim gibi internet üstünden exercise tv'ye (bkz: exercise tv/@procastinator) ya da astanga yoga linklerine (bkz: astanga yoga/@procastinator) bakmadıysanız, veyahut halihazırda bir yoga stüdyosuna gitmiyorsanız, öyleyse size niye şu üçüncü kapıyı açmayayım? açtım gitti ayol. cin ali'yle yoga keyfi diye ilkokuldan itibaren beden derslerinde yaptırılmasını istiyorum, öylesi bir böylesi:
sun salutation sequences: http://www.yogawithamey.com/…ges/sunsalutations.jpg
standing poses: http://www.yogawithamey.com/…ages/standingposes.jpg
balancing poses: http://www.yogawithamey.com/…ges/balancingposes.jpg
inverted poses: böyle poz görülmemiştir http://www.yogawithamey.com/images/inversions.jpg
backbands: http://www.yogawithamey.com/images/backbends.jpg
hip openers: http://www.yogawithamey.com/images/hipopeners.jpg
forward bends: http://www.yogawithamey.com/…mages/forwardbends.jpg
twists: http://www.yogawithamey.com/images/twists.jpg
trabzon
-
türkiyenin bir şehri. tüm şehirlerimiz kadar aptal, cahil adam barındırır. sidik yarışına gerek yok. 81 ilin 81 tanesi de aynı cinsten insan barındırıyor bu memlekette.
falcao'nun 3 saatte 4 kilo et yemesi
-
"falcao 1.5 kilo kuzu kafes, 1.5 kilo dana kaburga ve 1 kiloya yakın dana antrikot yedi.
kolombiyalı yıldız daha sonra mekandan koşar adımlarla uzaklaştı."
koşar adımlarla uzaklaştıysa hesabı birine kilitlemiştir.
abdürrahim albayrak olabilir.