ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk öğrencilerin %1'inin doğru yanıtladığı soru
-
cevabın 28 km/h olduğu vasat bir ortaokul problemi. çözemeyen benim öğrencim olsa camdan atarım. hadi ortaokullu olup çözemese tamam da liseliyi affetmem ulan !
edit: en beğenilen listemde tepeye kadar çıkarıp fav'a boğduğunuz entry bu mu lan ?! allah cızırtınızı vermesin başka bir şey demiyorum ya :/
dünyanın gelmiş geçmiş en güzel kadını
-
kesinlikle karım. çok seviyorum lan.
çocukları gizlice videoya çeken pakistanlılar
-
türk kadınlarından sonra şimdi de türk çocuklarını gözlerine kestiren sapıklardır.
https://twitter.com/…k33/status/1515664949758070784
olayın gaziosmanpaşa'da gerçekleştiği söyleniyor. artık ne kadınlar rahatça sokakta gezebiliyor ne de çocuklar rahatça parkta oyun oynayabiliyor.
neden bize bunları yaşatıyorsunuz sayın hükümet yetkilileri? sizin karınız, kızınız, çocuğunuz yok mu?
tek gecelik ilişki teklifini reddeden erkek
-
başka bir kadına hala aşıktır net.
bir başkasının google aramalarını okumak
-
spacetuşununçalışmaması adında bir arama görüp kopmanıza sebebiyet verebilen okumalar silsilesi.
sergen yalçın
türk sinema tarihindeki en efsanevi replik
-
-sen niye hiç konuşmuyorsun üzeyir abi?
-bir ara çok konuştum, faydasını görmedim, bıraktım.
iz bırakan kitap cümleleri
-
"nefrete sevgiden daha çok güvenirim," dedi şeytan. "çünkü nefretin sahtesi olmaz."
emre yılmaz - şeytanın fısıldadıkları
29 nisan 2017 evlilik programlarının yasaklanması
minibüste para uzatmayı reddeden insan
-
almanya'dan yıllık izne gelen akrabalarımızın benim yaşlarımdaki çocuğuyla birlikte (11-12 yaşlarındaydık) batıkent'ten demetevler'e -lunaparka- gitmek için bindiğimiz dolmuşta yaşamıştım benzer bir olayı. (aslında buna olay bile denemezdi, o zamanlar henüz olric yoktu, hava raporlari da günlük bültenlerden sonra okunmuyordu. henüz durum, bugünkü gibi açik ve seçik, bir bakima da belirsiz değildi..)
hatırladıkça gülerim. almanya'dan gelen arkadaşımla ben en önde oturuyorduk. arkadan biri omzuna dokunup, "şu parayı uzatır mısın?", diye sordu. çocuk büyük bir ciddiyetle parayı uzatan adama dönüp, "ben burada çalışmıyorum." dedi. kimse böyle bir cevabı beklemiyordu tabii. çocuk taviz vermez bir tutumla bir zırh gibi duruyor, görevi olmayan bu işi yapmayı şiddetle reddediyorurdu. parayı uzatan adam bir şeyler eveleyip gevelemeye başladı ama ben iki büklüm olmuş kahkaha atmakla meşgul olduğum için gerisini pek hatırlamıyorum.