ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
düşen asansörde yapılması gerekenler
-
asansör tam yere çarptığında zıplamak gibi saçma birşey söyleyeceğim, hiç bilimsel olmayacak.
beşiktaş'ın son 18 yılda 2 kere şampiyon olması
-
(bkz: arsenal'in 23 yılda 3 kere şampiyon olması) bu mantığa göre arsenal de büyük takım değil ama 4 yerken öyle demiyordunuz.
yıldırım demirören'in kızına aldığı araba
-
o değil de adamın kızı kendisine, kendisinden daha çok benziyor.
fuggerei
-
augsburg'ta yer alan (bkz: bavyera), halen kullanımda olan dünyanın en eski sosyal konut kompleksidir.
1516'da, jakob fugger tarafından augsburg vatandaşlarının barınabileceği bir yer olarak kurulmuştur. 1523 yılına kadar 52 ev inşa edilmiş ve daha sonra bu alan çeşitli caddeler, küçük meydanlar ve bir kilise ile genişletilmiştir.
kapılar geceleri kilitlenir, bu nedenle fuggerei, kendi başına, ufak bir bağımsız ortaçağ kentine benzer.
bir evin kira ücreti yılda 1 rheinischer gulden eder. bu rakam 1520'den bu yana hiç değişmemiştir ve günümüzde 0.88 cent'e eşittir.
burada yaşamak için koşullar 480 yıl önceki koşullar ile aynıdır:
- augsburg'da en az iki yıl yaşamış olmak,
- katolik inancına sahip olmak
- borçlu olmamak.
beş kapı hâlâ her gün saat 10'da kilitlenir.
iş görüşmesi diyalogları
-
yaşanmıştır!!!
işveren: sinirli misindir?
mösyö: hayır efendim, kolay kolay sinirlenmem.
işveren: şimdi ben sen çalışırken arkadan yaklaşıp ensene bi tokat atsam sinirlenmez misin?
mösyö: (aha yine bulduk bi deli) yok efendim niye sinirleneyim!
işveren: sen calisirken arkandan sessizce yaklaşıp parmakla durtsem rahatsız olmaz misin, tikin falan var mi?
mösyö: yoktur efendim...
işveren: parmak arası var mı sende?
mösyö: efendim, anlayamadım?
işveren: emzik diyom emzik, sigara içer misin?
mösyö: yok efendim içmem.
işveren: içki var mı? viski, rakı?
mösyö: yok efendim, ağır içkilerden hoşlanmam. arada sırada bira içeriz o kadar.
işveren: sap mısın?
mösyö: yalnızım efendim.
işveren: sapsın yani. tamam o zaman, şu kağıda imzanı at bakalım.
mösyö: içki içmediğime dair mi efendim?
işveren: yok yok sadece kağıdın en altına imzanı at.
mösyö: nası yani, boş kağıda imzamı mı atayım?
işveren: evet, n'oldu bize güvenmiyor musun yoksa?
mösyö: yok efendim ondan diil ama boş kağıda imza atamam.
bu sırada işveren dolabında saklamakta olduğu bursa işi ekmek bıçağını çıkartır ve üstüme yürür!
işveren: oğlum baksana, imzalamazsan bıçağı atacam kafana!!!
mösyö: (tamamen dumur olmuş bi şekilde) yok atamam efendim!!
işveren: (bu sırada bıçağı atar gibi yapmaktadır)lan at yoksa atacam haa!!
mösyö: atamam efendim, boş kağıda imza atılmayacağını herkes bilir, hem zaten o bıçağı bana atamazsınız!!!
işveren: ee o zaman ben niye bu bıçağı burda tutuyom zannediyorsun?
mösyö: (işverenin bıçağı çıkardığı dolapta bira kutuları olduğunu görerek) akşamları iş bitimi biranın yanında karpuz kesiyo olabilirsiniz!!
işveren: tamam o zaman, gel sana fabrikayı dolaştıralım!!!
mösyö: (allaaım niye hep deliler beni buluyor???)
25 eylül 2022 bağcılar'da yaşanan korkunç cinayet
-
polislerin istisnasız hepsinin suratında meslek seçimlerini sorguladıkları bir ifade var.
paran olsa togg otomobiline güvenip alır mısın
-
parası varken vestel cep telefonu aldı mı ki gidip togg alsın. ikisi de yerli ve milliydi. vestel cep telefonunun akıbeti ortada.
ali koç
-
doğum sırasında hastanede karıştı galiba bebekken.
commandante ali koç'un yeni açıklaması;
"eşitsizliği gönüllü düzeltmezsek, emin olun birileri zorla düzeltir"
http://www.cumhuriyet.com.tr/…i_zorla_duzeltir.html
3 eylül 2012 beytüşşebap saldırısı
-
sabah otobüsle işe gidiyorum. bir teyze telefonunu çıkarıp birini aradı, sima olarak tanıdığım şeker bi teyze, nihayetinde her sabah aynı otobüsteyiz. "haberleri aç, şehit varmış takip et." dedi.
sonra telefonu kapattı. yanında oturan adam:
- şehit mi varmış?
+ evet.
- kaç kişi?
+ 9 taneymiş. (sesi titredi)
- hay allah ya, nerede peki?
teyze nerede olduğunu söylerken "oğlum orada asker" diyerek ağlamaya başladı. bok gibi bi sessizlik bürüdü otobüsü, biri peçete uzattı. durağım geldi, indim.
haftaya bok gibi sessiz başlatan saldırı oldu özetle.
not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
nba finals 2017
-
the trilogy part ii
- - -
* return of the king (lebron james)
lebron kendi dediği üzere kanıtlayacak bir şeyi kalmamış durumda. kendi için, arkadaşları için ve memleketi için 3 şampiyonluğu var ve hikayesi şu an bitse tarihin ilk beşinde anılacaktır.
geçen sene başardıkları ile yaşayan efsane konumuna ulaştı ve kafası sağlam çalışan herkesin saygısını kazandı. bunun sonucunda üzerinden kalkan baskı ile bu sene kariyerinin en güzel ve en olgun oyununu ortaya koydu.
bundan sonra yapacağı herşey michael jordan'ı geçip geçememek üzerine kariyerini süslemek olacak.
lebron'dan korkmamak mümkün değil ancak ben gsw'nin yerinde olsam çok çok çok korkardım.
--- --- ---
* revolutions (kevin durant)
kevin durant geçen yaz verdiği kararla muazzam eleştirildi. (bence yaptığı şey daha kötü olmasına rağmen kişisel olarak lebron'un decision dönemi kadar antipatik olmaması ve başka bir antipatik russell westbrook'un dramayı kendi üzerine çekmesi sebebiyle hakettiği kadar eleştirilmedi) sonuçta verdiği karar tarihin en iyi kadrosunun kurulmasına yol açtı.
bakalım şampiyon olabilecek mi?
olursa finaller mvp'si olacak mı?
bunlar olsa bile insanlar bu şampiyonluktan dolayı kendisine ne kadar saygı duyacak?
ya da dediklerimin tam tersi... ne olursa olsun kd'nin kararı bir devrim niteliğinde sonuçlanacak.
--- --- ---
* return of the jedi (stephen curry)
güce dengeyi getirmek kaderinde yazılı olan parlak çocuk a new hope ile (irving ve love olmayan)death star'ı patlatmıştı.
empire strikes back için örnek vermeye gerek yok. 7. maçta lebron'un bloğuyla potaya sıkışan top deyince herkes ne demek istediğimi görüyordur zaten.
sırada jedi'ın dönüş kaldı. steph, kd ve lebron'un önünde bu seriye damga vuracak ve güce tekrar denge gelecek...
radamel falcao garcia
-
lan oğlum ben de 86’lıyım şu adamın yaşını abartıp durmayın alınıyorum üzülüyorum ya.
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
din dersinde ermeni ve musevi arkadaşlar muaf oldukları için dışarı çıkarlar. din hocası gelir ve tam ders başlıycakken kapı açılır ve içeri unuttuğu çantasını almak için musevi arkadaş girer.
arkadan bir ses: işteeee sonunda doğru yolu buldu.
evli her üç kişiden biri eski sevgilisini özlüyor
-
eski sevgilisiyle evlense, ondan da önceki sevgilisini özlicekti dedirten bulgu. sorun evlilik müessesesinin kendisinde, bunun kişilere atfetmeye gerek yok. evlenmeyin arkadaş.
edit: bu entryde evlilik müessesine fazla haksızlık ettiğime kanaat getirdiğim için düzeltme yapıyım istedim. birbirimize ve kendimize dürüst kalacaksak neden evlenmeyelim de; çevremizde cereyan ettiği haliyle, uyduruktan bir evlilikte, bu tür saçmalıkların olması normaldir bence. nostalji duygusuyla lan eskiden x'le ne mutluydum falan gibi triplere girmek olası kötü ilişkilerde. kötü ilişkiler de genelde evlilik oluyor zaten. ilişki olsa duramazsın zira*