ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vahdettin
-
16 mart 1920 sabahı ingilizler şehzadebaşı karakolundaki mehmetçikleri uykularında, yataklarında öldürürken canını tehlikede görmeyip ingilizlere sempatisini bildiren
1922'de kemal'in askerleri anadolu'dan ve trakya'dan yunanları, ingilizleri, fransızları temizleyip istanbul'a girecekken canını tehlikede görüp ingilizlere sığınan lider.
istanbul henüz türk kontrolüne geçmediği halde türklerden o kadar korkmaktadır ki saray'dan rıhtıma gizlice intikal etmek için ailesiyle birlikte iki kızılhaç aracına binmiştir.
bu adamı övmek, övenin kaç paralık insan olduğunu gösterir. başka bir işe yaramaz.
edit:typo
nostaljik uzay fotoğrafları
-
güneş'in ilk fotoğrafı, 2 nisan 1845
orion nebula'nın ilk fotoğrafı, 1880, henry draper
orion'un yıldızlarının görülebildiği ilk fotoğraf, 1883, andrew ainslie common
andromeda'nın ilk fotoğrafı, 29 aralık 1888, isaac roberts
dünya'nın uzaydan çekilen ilk fotoğrafı, 24 ekim 1946, v-2
dünya'nın ay'dan çekilen ilk fotoğrafı, 23 ağustos 1966, orbiter 1
dünya'nın ilk renkli fotoğrafı, 24 aralık 1968, apollo 8
ay'daki ilk ayak izi, buzz aldrin'e ait, 20 temmuz 1969, apollo 11
dünya'nın ilk tam fotoğrafı, 7 aralık 1972'de, apollo 17
başka bir gezegen yüzeyinin ilk fotoğrafı, venüs, ocak 1975, üstteki venera 9'un, alttaki venera 10'un fotoğrafı
mars'ın ilk panoramik fotoğrafı, 20 temmuz 1976, viking 1
mars'ın ilk yüzey fotoğrafı, 20 temmuz 1976, viking 1
mars'ın ilk renkli fotoğrafı, viking 1
ay ve dünya'nın birlikte ilk fotoğrafı, 18 eylül 1977, voyager 1
venüs yüzeyinin ilk renkli fotoğrafı, 1 mart 1982, venera 13, 482 santigrat derecede çekilmiş
dünya'nın mars'tan çekilen ilk fotoğrafı, 8 mayıs 2003, mars orbiter camera
titan'ın ilk yüzey fotoğrafı, 14 ocak 2005, cassini
güneş sistemi dışındaki ilk gezegen fotoğrafı, 30 nisan 2005, kahverengi cüce 2m1207b ve gezegeni, vlt yepun
***
debe edit'i: ay'ın ilk detaylı fotoğrafı, 1840, aynı zamanda kayda geçmiş ilk astrofotoğraf, john william draper
bu john william draper denilen adam, orion nebula'yı ilk kez fotoğraflayan henry draper'ın babasıymış. bunlar babadan oğula nesil herhalde.*
istiklal caddesi barok mimarisinden geçilmiyor
-
(bkz: sen geçme ulan ayı)
19 şubat 2018 suriye ordusunun afrin'e girmesi
yaran facebook durum güncellemeleri
-
biz anadolu'ya göç ederken, çinliler bizim arkamızdan "gerçekten gittiler mi lan acaba" diye baktıkları için gözleri kısılmış.
sizinle eğlendi benimle evleniyor
-
(bkz: hiv testi)
şiddetle önerilir.
can you hear the music
-
ludwig göransson'ın oppenheimer için bestelediği en nadide parça. abartısız söylüyorum dinlediğim en güzel soundtracklerden biri.
bir fizikçinin zihnindeki merakı, endişeyi, tutkuyu ve korkuyu çok çok iyi yansıtıyor.
can you hear the music; oppenheimer'ın öğrenci olarak geçirdiği zamanı temsil ediyor. öğrenmenin getirdiği heyecanı, neşeyi, zorluğu gösterirken filmin diğer önemli parçalarına da ilham kaynağı oluyor.
quantum mechanics parçası ise can you hear the music'in sadece yavaşlatılmış bir versiyonu. çünkü öğrenciyken yaşadığı heyecanla birlikte her şey hızlıca akıp giderken kuantum mekaniği öğrencilerine anlatması ağır çekimdeydi, zamanını alıyordu.
can you hear the music'i duyduğumuz filmin ilk kısmında oppenheimer'ın asıl amacının bilimin insanlara nasıl yardımcı olabileceğiyle ilgili olduğunu görüyoruz. müzik de ilerleme, umut ve parlak bir gelecek fikri canlandırıyor aklımızda.
ancak filmin ikinci yarısında oppenheimer'ın icadının nasıl dünyanın tamamen yok olmasına yol açabileceğini gösterirken müzik farklı bir hale bürünüyor, hızlanıyor ve rahatsız edici hale geliyor. filmin sonunda çalan destroyer of the worlds bu parçanın tam tersi.
ben dahil herkes hans zimmer & christopher nolan işbirliği görmek istiyor ama hakkını vermek lazım ludwig göransson da çok çok iyi iş çıkarıyor. sinema salonundan çıktığım andan itibaren dinlemeye doyamadım albümü.
filmden görüntülerle güzel bi video yapılmış.
yalancı denince akla gelen ilk isim
-
3 kelime 18 harften oluşur.
gibi (dizi)
-
-ne oldu, ne düşünüyorsun?
-bi şey düşünmüyom
-nasıl lan illa bi şey düşünüyosundur
-ya ilkan birisine ne düşünüyosun diye sormak çok saçma yaa.. ayrıca nezaketsiz de bir şey abi. kusura bakma ama bence öyle yani
-alla alla niye abi?
-abi birincisi bu çok kişisel bir şey, ikincisi bunu anlatması çok zor, üçüncüsü hiç bir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyo. yani sen şimdi sorup da bok edene kadar benim aklımın bir köşesinde aint no sunshine when shes gone şarkısı çalıyodu birazcık bu akşam ne yiyeceğiz acaba sandwich mi yiyeceğiz, makarna mı yapsak? sulu yemek yemiyoruz yememiz lazım düşünceleri.. onun haricinde benim eski ev sahibimi biliyosun.. o ev sahibiyle kafamda hayali bir tartışma yaşıyodum yani hatta kazanmak da üzereydim o tartışmayı. o yüzden ne düşünüyosun diye sorduğun zaman bu çok saçma oluyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. bildiğin vakit kaybı oluyor. bilmiyorum ki ne düşünüyorum. ne düşünüyosun diye düşünüyorum ne düşündüğümü düşünüyor oluyorum o sırada işin içinden çıkamıyoruz sonra
şahane olmuş lan bu.
22 mart 2021 fenerbahçe'nin attığı tweet
-
vallahi helal olsun
sportif rezaletler bir tarafa, uzun zaman sonra yonetim hakkinda helal olsun deyip gururlanmami saglayan bir aciklamadir.
diger kuluplerden de benzer aciklamalar gelmesini umuyorum
concorde yanılımı teorisi
-
insan neden mutsuz olduğu bir ilişkiyi ısrarla devam ettirir?
akıllıca bir karar neye göre alınır? geçmişte verdiğin kararlara göre mi yoksa gelecekte edinmeyi umduğun kazanca göre mi?
bir ton para verdiğin her şey dahil bir otele gittin. tatilin ortalarında bir lokma bir şey yiyemeyecek kadar doymuş hissediyorsun.hangi davranışın seni mutlu edeceğini düşünüyorsun? bir ton para verdiğin için yemeye devam edersen mi mutlu olacaksın, yoksa daha fazla yemek senin için iyi olmayacağından yemeyi bırakacak mısın? peki dört gün tatile gidip beş kilo alan insanların hepsi görgüsüzlüğünden mi bu kadar yiyor?
düşmana göre çok fazla kayıp verdiğin bir savaşta artık üstün durumdasın ve sonsuza kadar barış yapma şansın var. barışı sağlayacak mısın yoksa çok kayıp verdiğin için düşmanı yok etmeyi mi düşünüyorsun? kuzey irlanda'nın ira ile olan mücadelesinin sonuna gelindiğinde bazı milletvekilleri "çok kayıp vedikleri gerekçesiyle" barış referandumunda "hayır" oyu kullandı. bu milletvekilleri 25 yılllık savaşı bitirmeye "evet" demek varken daha çok kayıp anlamına gelen "hayır" oyunu neden kullandı?
bu gibi mantık dışı, bir bakıma takıntılı davranışları açıklamak için üretilen teorilerden birinin adı parayı batırma yanılımı (sunk cost fallacy). elindeki seçenekleri gelecekte elde edeceği kazançlara göre değil de geçmişteki kararlarına göre değerlendiren kişilerin bu düşünme biçimine mağlup olduğunu söyleyebiliriz.
parayı batırma yanılımı üzerine bugüne dek pekçok araştırma yapıldı. bu araştırmaların birinde üç grup deneğe, üç farklı fiyattan sezonluk sinema bileti satıldı. birinci gruba satılan kombine biletin fiyatı 15 dolarken, ikinci grubunki 2 dolar, üçüncü grubunki ise 7 dolardı. sezon sonunda deneklerin kaç film izlediği araştırıldı. ucuz bilet alan denekler, pahalı bilet alanlara oranla daha az sayıda filme gitmişlerdi. en fazla sayıda filmi 15 dolar ödeyen grup izlemişti.
diğer bir araştırmada kaliforniya üniversitesi'nden ha hoang ve barry staw'ın antrenörler üzerinde yürüttüğü bir çalışmada oyuncuların, performanslarına göre değil aldıkları ücretlere göre değerlendirildikleri ortaya çıktı. pahalı oyuncuların daha fazla oyunda oynatıldığı ve takımda daha uzun süre tutulduğu izlendi.
ındiana üniversitesi'nden anne mccarthy ve araştırma ekibinin yürüttüğü başka bir araştırmada, yeni iş kuran girişimcilerin işleri yolunda gitmese de yatırımları kısmayıp büyük bir inatla işi sürdürdükleri görüldü.
parayı batırma yanılımına benzeyen diğer bir teori ortaya 1996 yılında atıldı. concorde yanılımı teorisi (diğer adıyla umut teorisi) adı verilen bu teori, aklı başında pek çok insanın parayı batırma yanılımına nasıl düştüğünü açıklayıcı nitelikteydi. concorde isimli uçağın ilk deneme uçuşlarında başarısız olmasına rağmen, uçağa yapılan yatırımlara devam edilmesi, yatırımcıların geçmişteki yatırımlarını düşünerek "yeter" diyememesi uçağın, concorde teorisinin isim babası olmasına vesile oldu.
concorde yanılımı, evrim teorisi kapsamında zoologlar tarafından ortaya atılan bir kavram. hayvanlar eş bulmak, yuva kurmak gibi birçok sorumluluğun altına girer. eş bulurken pekçok özveride bulunur. karşısına engeller çıktığında şimdiki durumunu değerlendirerek sorumluluğunu devam ettirip ettirmeme kararı verir. 1972 yılında newark'taki rutgers üniversitesi evrim teorisyeni robert trivers, çift oluşturan hayvanlarda eşlerden birinin yuvayı terkederek yavruların büyütülmesi sorumluluğunu diğer çiftin sırtına yüklediğini fark etti. trivers'e göre yuvayı terkeden genellikle daha az yatırımda bulunan taraf (çoğunlukla erkek) oluyordu.
oxford üniversitesi'nden richard dawkins ve öğrencisi tamsin carlisle, hayvanların önlerindeki seçenekleri değerlendirirken gelecekteki kazançtan çok ilk yatırımları göz önünde bulundurduğunu iddia eden trivers'e karşı çıktılar. dawkins'e göre doğal ayıklama sürecinde yuvayı terk eden taraf, yalnızca bu işten avantaj sağladığı için çeker gider; yaptığı ön yatırımları düşündüğü için değil. ne var ki dawkins araştırmalarını derinleştirdikçe hayvanlarda concorde yanılımı adı verilen takıntının mümkün olabileceğini fark etti.
kendi ayaklarımızın üstünde durma gücümüz, alternatif bir yaşam kuracak maddi koşullarımız olsa da ağır aksak ilerleyen, bize acı veren bir ilişkiyi bitirmemiz bazen yıllar alır. ilişki bittikten sonra neden bu kadar uzattığımızı düşünür dururuz. "ne kadar aptalmışım" der geçeriz. bazen bir ilişkide bir taraf daha kolay vazgeçer ilişkiden ve "nasıl bu kadar kolay vazgeçebildi" diye şaşırır kalırız. yanılım teorileri bize açıklıyor ki ilişkimizi bir kumara benzetecek olursak; çocuklarımız, geçen yıllarımız, ilişki için verdiğimiz mücadeleler, üstesinden geldiğimiz zorlukların hepsi bu kumar sırasında ödediğimiz bedeller. tek yapmamız gerekenin masadan kalkmak olduğunu biliyoruz, ama önceki kararlarımız buna engel oluyor ve kendi kendimize fısıldıyoruz: "son bir el daha"
edit: yazıyı daha çok hoşuma gidecek şekilde yeniden düzenledim. yazınin orjinali reyhan oksay'a aittir.
gökhan zan'ın ayı zannettiği kuğu
-
gökhan zan hayvanlar hakkında hiçbirşey bilmiyor.
kuğu dediğin yanında kuru fasülyesi, soğanı olmadan ekmeğe tamah etmez.