ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
moral bozukluğuna iyi gelen şeyler
-
hayatta yalnız olduğunu bilmek ve bunu kabullenmek.
trendyol
-
•reklama verdiğiniz paraları kupon yapıp üyelerinize dağıttın.
•satıcılardan aldığınız komisyon oranlarını düşürün.
•sepetteki ürünleri 9 dk ile güvenli hale getirin.
•ürünlerin açıklama kısmına hangi kargo şirketi ile gönderileceği bilgisini ekleyin
•çağrı/müşteri hizmetleri personeliniz olumlu/olumsuz iki cevap verip müşterileri yanıltıyor.
•filtrelemeyi düzeltin. yanlış kategoriye ürün yerleştiren satıcıları uyarın. temel gıda ürünlerinde sütyenin ne işi var.
•çakal satıcıları uyarın adidas adı altında lotto kakalayan arkadaşı özellikle uyarın.
•bankalarla daha fazla çalışın. bonus/taksit imkânlar yaratın.
•üyelik hesaplarının güvenliği çok yetersiz iki adımlı dogrulama gibi ek önlemler getirin.
•reklamlar milletin canını sıkıyor bu uyarıyı dikkate alın artık. millet reklam istemiyor icraat istiyor. kupon dağıtın.
sk: yeni talepler eklendi.
pet şişeye evden su doldurup çantasına koyan kız
-
benim. 35 kuruşluk suya bir lira vermek istemiyorumdur belki. ayrıca sayımız oldukça fazla *
konuya değil imlaya takılan sülükler
-
noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırak, it.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"bir gün necip fazıl üstada sormuşlar,
-adınız nedir?
üstad durur mu yapıştırmış cevabı;
-necip fazıl."
ingilizce
-
ingilizceyi bir noktaya kadar öğrendiniz. tenseleri biliyosunuz, modalları biliyosunuz, çok geniş vocabulary'niz var ama akıcı olarak konuşamıyor musunuz ? öyleyse bağlaçları (conjunctions) öğrenin ve bunu konuşmanıza yerleştirmeye çalışın. bunu size pek çok ingilizce öğretmeni söylemeyebilir.
maalesef öğrenim süreci boyunca bize öğretilen bağlaçlar and, or, but, for, because, yet, so... bunlardan öteye pek gidemiyor. bağlaçlar ingilizcenin en önemli konularından birisidir. binlerce bağlaç vardır ve bağlaçları bilmeden akıcı konuşabilmeniz mümkün değildir. bir cümle söyler durur bekler diğer cümleyi söylersiniz. ingilizceyi geçtim kendi anadiliniz olan türkçede bile bağlaçları kullanmadan akıcı konuşabilmeniz mümkün değildir. (son cümlede bile bağlaç vardı (bkz: unless) hatta bile derken bile bağlaç kullandım. (bkz: bile) (bkz: even) hatta da bir bağlaçtır. (bkz: hatta) (bkz: moreover)
ingilizce konuşurken çok ihtiyaç duyduğumuz ama bilmediğimiz için cümleyi bitirmek zorunda kaldığımız bağlaçlardan birkaç tanesini yazayım. eminim bunları gördüğünüzde neden öğrenmedim ki diyeceksiniz.
as if = sanki
even if = "...sa bile - olsa bile"
as a result = sonuç olarak
only if = "yalnızca ....ması durumunda"
unless = "...madıkça -....medikçe"
besides = üstelik
due to = yüzünden "'den dolayı"
otherwise = aksi takdirde
providing = "....ması koşuluyla"
gibi gibi. daha binlercesi vardır. ingilizce öğrenme noktasında tıkandıysanız bağlaçlar konusunu kapsamlı bir şekilde gözden geçirmenizi ve pratiğe aktarmanızı öneririm. bağlaçlara hakim olmadan akıcı konuşmak pek mümkün değildir. adı üstünde bağlaç (bkz: bağlaç) (bkz: bağlamak)
türkçe konuşmaya çalışan yabancılara dikkat edin birçoğu bağlaçları bilmediği için cümle aralarında takılırlar. ingilizce konuşurken birçoğumuz öyleyiz maalesef.
ülkesinin çıkarlarını savunan 4 kahraman
bağcılar'da kaçak afgan dehşeti
-
basit matematik.
(bkz: bir milyon afgan erkek tehdidi)
bir milyon "erkek" afgan. 18-30 yaş arası. yanlarında eşleri olmadan geldiler.
bu kadar başı boş, işsiz, amaçsız erkeğin şehir merkezlerinde, kadınlara, küçük kızlara, bunları yapmaması mümkün mü sizce?
bence artık bu ülkede hiçbir kadın güvende değil. "zaten değildi." şimdi bu bir milyon tacizci potansiyeli ile x100 kat daha güvende değil.
bu tür haberler katlanarak artacak.
erkeğin kezbanı
-
v yaka dar t-shirt giyer kılları filan çıkar böyle böğründen, eski sevgilisine kaşar der, yeni sevgilisine prenses. serdar ortaç, demet akalın dinler, ''kardeşim'' yerine ''karşim'' diye hitap eder, en sevmediğim: eşofman'ın altına parmak arası terlik giyer. ne kitap okur ne de adam akıllı film izler. direkt gözümün önüne geldi şu an tiksindim sözlük.
28 ocak 2011 mısır'da mübarek'e karşı ayaklanma
-
an itibariyle al jazeera baradei'in alıkonulduğunu açıkladı. stay tuned.
ayrıca bazı polis memurlarının eylemci gibi giyinerek onların arasına girdiği bildirildi.
edit 3: polisin binlerce kişiye karşı gözyaşartıcı gaz kullandığı bildiriliyor.
edit 4: yaralılar arasında bir bbc muhabiri olabileceği söylentisi var.
edit 5: "reports that 2 soldiers in suez had charges brought against them for refusing to fire live ammunition on protesters" bu cümle çok şey ifade ediyor. isyan tabanda makes bulmuş.
edit 6: en az 9 kişinin öldürüldüğü bildiriliyor.
edit 7: iskenderiye'deki gösterilere yaklaşık 170 bin mısırlı katıldığı ve bazı polislerin bile uniformalarını çıkararak gösteriye katıldıkları bildiriliyor.
edit 8: un secretary general'i mısır liderlerine şiddeti engelleme ve iletişim özgürlüğüne saygı çağrısı yapmış.
edit 9: bbc news güzel bir live sayfa hazırlamış: http://www.bbc.co.uk/…ws/world-middle-east-12307698
edit 10: bu da cnn'in sayfası: http://edition.cnn.com/…t.mubarak/index.html?hpt=t1
edit 11: türk medyasının olaya bakışı:
http://www.zaman.com.tr/…ir-halk-ayaklanmasi-var-mi
http://www.hurriyet.com.tr/…ya/16875592.asp?gid=373
http://www.radikal.com.tr/…28.01.2011&categoryid=81
http://www.sabah.com.tr/…/01/28/misirda_cuma_isyani
http://www.zaman.com.tr/…-sarayi-yakininda-toplandi
http://yenisafak.com.tr/…nya/?t=28.01.2011&i=300288
edit 12: bugünkü isyanın adı reuters tarafından friday of wrath adıyla dünyaya duyuruldu.
edit 13: bbc'e göre: the deputy general guide of the muslim brotherhood, mahmoud ezzat, tells al-jazeera tv: "the youth want the demonstrations to be peaceful but the regime uses excessive violence against the youth, such as rubber bullets and rubber bombs." he adds: "the people are demanding the basics, mainly the necessities of life, and they have the right to do so. the people also demand their freedom and the dissolution of the fake parliament."
türkçesi: müslüman kardeşler'in genel rehber vekili mahmoud ezzat, el-cezire'ye, "gençlik, eylemlerin barışçıl olmasını istiyor ancak rejim, kauçuk mermi ve bombaların kullanımı gibi aşırı bir şiddet uyguluyor" dedi; ve ekledi: insanlar en temel şeyleri, genel olarak hayatın gereklerini istiyorlar, ve bunu yapmaya da hakları var. ayrıca insanlar özgürlüklerini ve sahte parlementonun tasfiyesini istiyorlar."
edit 14:
yine bbc'e göre:
the chairman of the egyptian national security and foreign relations committee, mustafa al-fiqi, insists the government will not fall, but admits it has to take action against poverty and corruption. "police and the demonstrators both are egyptians and we feel sad for the victims of both sides," he tells al-jazeera tv.
türkçesi: mısır ulusal güvenlik ve dış ilişkiler komitesi başkanı mustafa al-fiqi, el-cezire'ye, hükumetin düşmeyeceğinde ısrarlı olduğunu söyledi ancak yoksulluk ve yolsuzluğa karşı mücadele verilmesi gerektiğini kabul etti. "polis ve eylemciler, hepsi de mısırlı, ve iki tarafın da kayıpları için üzüntü duyuyoruz." dedi.
büdüt: herşeyi anladım da, bu entry'i neden kötüledin ki sözlükçü?
nişanlandım diye iş yerinde çikolata dağıtan kadın
-
sevincini paylaşmış kadın, kimi niye geriyor anlamadım. ilk işe girişte, evlenince ve nişanlanınca dağıtılır bu tarz şeyler. sevinç paylaşmaktır, gelenektir.