hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle (bkz: asphalte)

    söz konusu durum bir haksızlık değildir. ortak yaşanılan yerlerde bazı durumlar böyledir. mesela en üst kattaki adam da çıkıp "ben sadece kapımın önünü süpürsem yeter, zaten kirlenmiyor bile. temizlik parası vermek istemiyorum." diyebilir. toplu yaşama uyum sağlayamayan müstakil evde de yaşayabilir tabi.

  • 1.1 milyar dolar ile hyundai bunu yapabilen robotlar üreten şirketin %80 hissesini satın almıştı. ankaradaki dinozorlu ankapark saçmalığına harcanan para ise 750 milyon dolar. söyleyeceklerim bu kadar.

    edit: bazı imla hataları ve para miktarları düzeltildi.

  • latince bilmediğinden kaynaklanır. yahut da eczacilik ilminden pek cakmiyordur. rahmetli dedelerimizi birakalim beyler. osmanlica yerine latinceyi ve eczaciliga yakin bir dersi liselerde zorunlu hale getirmek rahmetli dedelerimizi sevindirir. lutfen duyarli olalim.

  • içeriğini beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama ülkedeki enflasyonu sallamayan bir ücret politikasıyla hizmetini sürdürmesi övülmeye değer. darısı diğerlerinin başına.

  • bomboş bir yorum.

    birader o zaman ver 6 bin fazla gitmesin. sanki kârından çalışanına pay veriyomuşsun gibi ömür boyu sana neden mahkum kalsın?

    nasıl ki sen ticaretinde kârına bakıyosun, çalışan da kârına bakıyo.

    edit: imlâ

  • babası kılıklı
    her şey sizin için
    kıs şunun sesini
    ben malımı bilmez miyim
    getirme beni oraya
    gelirken ekmek de al
    girme eve ayakkabılarınla
    yalınayak dolaşma
    eve geç gelme
    uyu artık
    senin arpan fazla geldi
    sarı bezi getir
    misafirlere hoşgeldin de
    bitir tabağındakileri
    hizmetçiniz var zaten
    elalemin çocuğu nasıl yapıyor
    evlenmeden önce 48 kiloydum
    dik otur kamburun çıkacak
    kapıyı ört cereyan yapıyor
    sofrayı yiyen kaldırsın
    çıkarttığın yerdedir
    seni alanın vay haline
    benim söylememle yapacaksan hiç yapma
    kalk yerine yat
    ben demiştim

  • birden cok parametreye baglidir. ebeveyn duzeyinde, bosanmalar iki taraf icin de maddi sikinti yarattigi icin (ve ozellikle kucukse cocugun anneye verilmesinden dolayi) genelde yasadiklari muhit, buna bagli olarak okul-egitim-arkadas grubu kalitesi (mesela cetelerin oldugu okullara gecme ya da suc oraninin daha yuksek oldugu guvenligi az muhite tasinma), vekaleti alan ebeveynin bosanmayla ve eski esiyle ilgili olumsuz duygulanim durumlarini ebeveyn-cocuk iliskisi ustune yansitmasi (yani ebeveyn-cocuk iliskisinin kalitesinin dusmesi, potansiyel olumsuzlasma), vekaleti alan ebeveynin maddi nedenlerle genelde daha uzun mesai yapmasiyla cocukla gecirdigi zamanin azalmasi gibi ve benzeri nedenlerin cocuk uzerinde bir cok olumsuz etkisi olabilir. ozellikle kucuk yastaki cocuklar icinse en yaygin etki, cocugun anne babanin arasinda olan sorunlarin kendi sebebiyle olduguna inanmasi'dir*.

    eger ebeveynseniz, bosanmayi dusunuyor ve bu basligi bu sebeple okuyorsaniz, en net tavsiye (cocugunuzun yasini ve anlama seviyesini goz onunde bulundurarak), kanli bicakli olmadikca iki ebeveyn olarak cocugunuza bosanacaginizi ve bu durumun tamamen sizin ikili iliskinizle ilgili oldugunu, onu hala ayni sevgiyle sevdiginizi ve seveceginizi, anne babasi olarak kalacaginizi ve gorevlerinizi yerine getireceginizi aciklayan bir konusma yapmaniz olacaktir. bu konusma icinde (bosanma orneklerine bakildiginda olmasi yuksek bir ihtimal oldugu icin soyluyorum) "annen biraz daha soyle bir kadin olsaydi/ senin bu annen/ yavrum babanin ne yapacagi beni ilgilendirmez ama ben annen olarak" gibi konusmalardan kacinmaniz tabii ki en guzeli olacaktir.

    fakat sunu demiyorum, farzedelim esinizle birbirinizden nefret ettiginiz bir noktaya gelmis durumdasiniz, yani iliskide yuzunu seytan gorsun'un son perdesini oynuyorsunuz. iste bu durumda bile "-mi$ gibi davranmalidir" degil dedigim. olumsuz, cozume yonelik olmayan diyaloglari mumkun oldugu kadar azaltmak proaktif yani cozume yonelik davranis gelistirme surecini baslatmak icin ilk adim da olabilir, bu ayri mesele. fakat bu konusmanin temel amaci durumu kendine atfetmeye hazir cocugunuzu rahatlatmak, durumun bu olmadigina, aranizdaki anlasmazliklarin hicbirinden onun sorumlu olmadigina cocugunuzu ikna etmek. ki bu aciklamayi yapmakla da is bitmiyor tabii ki, bu aciklamayi yapip ardindan ilk paragraftaki etkiler de sahneye girince, ben kotu bir cocugum annem babam ondan ayriliyor'la baslamasi olasi olan surec, gelecek yillarda mutlu olmayi hak etmiyorum'dan ozdeger dusuklugune, ve cocugun ilerideki iliskilerinde kacma ya da tam tersine iliskide karsi tarafi baskilama ve bogma gibi etkilerle de devam edebilir. madalyonun obur yuzu, tabii ki de cok daha kotu bosanmalar sonucunda bile koruyucu diger faktorler isiginda (sorumluluk alan buyuk anne babalar, maddi sikintinin olmamasi, anne babanin kotu gecen bir bosanmadan bir sure sonra kendilerine gelip cocuk icin gorusebilmesi gibi) cok az sayida olumsuz etki de yasayabilir. bu noktada sizin en iyi yapabileceginiz sey, cok degiskenli bu denklemde cocugunuzun en az etkilenebilecegi sartlari yaratmaya calismak, ki bunun temeli, sizin -kendinizin- bosanmaya nasil baktigi.

    daha fazla uzatmadan sadede geleyim: hayatta ustunde kontrolunuz olmayan seyler icin uzulmekten insana daha cok zarar verebilecek cok az sey vardir herhalde. hele de biraz bunu yapmaya megilli bir tipseniz, kendinizi sikca gunduz duslerine dalip kuruntular denizinde yuzuyor buluyorsaniz, insanlari kolay affedemiyor ve olan hemen her sey icin baskalarini suclama egilimindeyseniz, uzgunum ama saniyorum sizi de, cocugunuzu da cooook zorlu yillar bekliyor. bunu bu kadar bodos, ve bu kadar net soyluyorum, cunku bazen tamamen yabanci birinin ektigi dusunsel tohum, yillar sonra uygun ortam, sicaklik, nem esliginde filiz verebiliyor.

    yanisi, diyorum ki: aciya, gecmise; terk edilise ya da istemediginiz gibi gitmis ve bitmis(!) bir iliski ustune kurmaya ayirdiginiz zamani sistematik olarak azaltabilirsiniz. bunun bircok yolu var, bir profesyoneli gorebilirsiniz, self-help kitaplari her ne kadar hor gorulse de dogru kaynaklardan dogru basa cikma yontemlerini ogrenebilirsiniz; ya da ongorusu gelismis bir insansaniz bunu el yordamiyla da bulabilirsiniz; ki temel nokta surekli kendinizi gozlemleyerek kendinizi bu tip olumsuz dusunce ya da diyaloglar icinde buldugunuz anda, duruma mudahele ederek degistirmek. eger bir seyi kontrol etme sevdasindaysaniz, bu tip bir donemde en guzeli kendi dusunce akisinizi kontrol etmeye calismak olacaktir, ki bunu bir kere basardiginizda, ileride karsilastiginiz sorunlarda da bisiklete binmek gibi bir sey oldugunu gorecek, ve cozume yonelik davranisa yoneleceksiniz.

    bunlarin hicbiri, bir gecede olabilecek seyler degil; ama denemeye fazlasiyla deger. hayat enerjinizi eski esinizle ilgili "su an nerede, kiminle, neden, neden ben degil, neden boyle oldu" gibi takintilara yatirmaktansa, yoneltebileceginiz en ve tek dogru mecra cunku. siz secimlerinizsiniz, rahattan kontrol takintiliya degisen skalada her nereye dusuyor olursaniz olun, su an dustugunuz yerden daha iyisinde olmaniz mumkun, ve bagli oldugu ana degisken de alginiz; durumu degistiremiyorsaniz, alginizi degistirebilirsiniz.

    aciya, aska, dramalara, hikayelere ayirdiginiz hayat enerjinizi daha dogru kanallara yoneltmeniz dilegiyle, kullandigim-kullanmadigim tum kli$elere el salliyorum.

  • eski bir osasuna'lı kalecinin evinde haklarında şöyle bir yazı bulunduğu rivayet edilir:

    1-eğer bir futbolcu kaleyi gördüğü zaman durmadan çalım atıyorsa bilin ki o c.ronaldo'dur. çalımlarının bitmesini bekleyin, bittiği zaman gidin ayağına çift dalın.

    2-eğer sadece kaleyi gördüğü zaman şut çekiyor, çevresi dolu olduğu zaman duruyorsa o messi'dir, kaçın ve canınızı kurtarın.

    3-eğer sizi gördüğü zaman seri çalımlarla ortadan kaybolmuşsa ve etraf sessizse bilin ki o şişman ronaldo'dur. merak etmeyin o sizi bulur...